|
|
Çin'de metreslikKategori: Araştırma | 0 Yorum | Yazan: Aynur Çağlı | 30 Ekim 2013 22:00:27 Çin’de erkeğin gücünü, konumunu ve zenginliğini kanıtlamasının yolu metres tutmaktan geçiyor. Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan bu eski gelenek, Mao döneminde yasaklanmasına karşın geri dönüşü oldukça hızlı ve görkemli oldu. Bugün Çin’de yaşayan çoğunluğu kır kökenli milyonlarca genç kız, varlıklı bir erkeğin “kapatması” olup geleceğini garanti altına almak için birbirleriyle yarışıyor.
Pekin’de yaşayan İngiliz yazar James Palmer, Aeon dergisinde yayınlanan yazısında bu toplumsal olguyu inceliyor. Palmer, kapsamlı araştırmasında birçok söyleşiye ve uzman görüşüne de yer veriyor. Kısa zamanda zengin olmak hayaliyle büyük kentlere göç eden genç kızlar, aileleri ve toplum tarafından yargılanmayı, kınanmayı ve hiç beklenmedik bir anda terk edilmeyi göze almak zorunda. Bu pazarın canlanması kıyasıya bir çekişmeyi de beraberinde getiriyor. Henüz 25 yaşına varmadan silikon göğüs taktırıp bir dizi estetik ameliyatla daha çekici olmaya çalışıyorlar. Shanshan’ın 550 dolarlık pabuçlarını sevgilisi almış. Ama ayaklarının altındaki kalın nasırlar nasıl bir çocukluk geçirdiğini ele veriyor. “Köyde çıplak ayakla dolaşırdık. Karaoke barlarda çalışan bütün kızların ayağı benim gibi.” diyor. 26 yaşındaki Shanshan, güzel kadınları ve baharatlı yemekleriyle ünlü yoksul Sichuan eyaletinde büyümüş. Zengin bir adamın metresi olmak düşüyle 17 yaşında köyünü terkederek karaoke barlarda hosteslik yapmaya başlamış. Nerdeyse bütün kızların öyküsü böyle başlıyor. Hosteslerin görevi, müşterileri eğlendirmek. Seks isteyen fazladan para ödüyor. Eğer müşteri kızdan çok hoşlanırsa bardan çıkartarak satın aldığı ya da kiraladığı eve yerleştiriyor. Bazıları öylesine yoğun bir tempoda çalışıyor ki, ancak ayda bir uğruyorlar metreslerinin yanına. Yine de metres tutmaktan vazgeçmiyorlar, çünkü havası var. Erkeklerin hepsi evli, eşlerin çoğu kocasının metresi olduğunu biliyor. Kimisi göz yumuyor, kimisi itiraz ediyor. Dedektif tutarak kocalarının peşine takan ve ikinci eşlerin kapısına dayanarak olay çıkaranlar da var. Çin’deki büyük kentlerde metreslerin çoğalması nedeniyle çok sayıda özel dedektiflik şirketi açılmış. Kızların erkeklere sesleniş biçimini yaş farkı belirliyor. Çoğunun adı “aşığım”, “sevgilim”, “erkeğim” ya da “amcam”. Yaş farkı ne olursa olsun hiçbirinden “erkek arkadaş” diye söz edilmiyor. Çünkü bazılarının köyde bir sevdiği, ilerde bir gün evlenmeyi ve yuva kurmayı düşlediği bir erkek arkadaşı var. Shanshan erkeğini dört görüşmede tavlamış. Seksi, neşeli ve akıllı bir genç kadın. Amca bazen aylar süren iş gezisine çıktığı için Shanshan yanlızlık çekiyor. Can sıkıntısını kendisi ile aynı konumdaki kız arkadaşlarıyla buluşup alışveriş yaparak gideriyor. Amcası ona ayda 3.260 Dolar (20.000 Yuan) harçlık veriyor. Pekin’de genç ve alımlı bir metresin aylık harçlığı bu civarda. Küçük kentlerde ücret 5.000 Yuana kadar düşüyor. Çok kaliteli metresler arasında günde 10.000 Yuan kazananlar var. Onbinlerce fabrikanın bulunduğu sanayi kenti Shenzhen’de, çoğunlukla metreslerin yaşadığı semte “İkinci eşler köyü” deniliyor. Başkent Pekin’de, Şanghay’da ve diğer büyük kentlerdeki lüks emlakçılar, ikinci eşleri için konut arayan zengin erkekleri hedefleyen projeler geliştiriyorlar. Aileler bu sitelerde oturmadığı için dairelerin yarısı boş, diğer yarısı evde efendisini bekleyen genç kadınlarla dolu. Beklemekten bunalan kadınlar bol bol dedikodu yapıyor. Kim kiminle görüşüyor, ne giyiyor, arabası ne model, evine başka erkek alıyor mu? Herkes birbirini gözetliyor ve gönüllü ajanlık yapıyor. Çin’deki metreslik geleneği üzerine son yıllarda birçok araştırma yapılmakta. Pekin’deki Renmin Üniversitesi’nin araştırmasına göre, rüşvet yiyen yöneticilerin yüzde 95’inin evlilik dışı ilişkisi bulunuyor. Bunların yüzde 60’ının metresi var. Görünüşte hepsi düzgün bir aile yaşantısına sahip. Son zamanlarda rüşvetçi politikacı ve yöneticilere yönelik operasyonların artması nedeniyle metreslerini sır gibi saklıyorlar. Çünkü kafası bozulan eşler ya da metresler bir şikayetle erkeklerin tüm kariyerini bitirebiliyor. Bazı rüşvetçiler yıllarca hapiste yatıyor. Metresler, erkekleri nasıl tavlayacaklarını çok iyi öğrenmişler. “Ne kadar güçlüsün, nasıl da yakışıklısın, asla 55 göstermiyorsun, ne müthiş işler yapıyorsun..” Hiç birisinin evlenme beklentisi ya da talebi yok. Karısını boşayıp metresiyle evlenen olmuyor, olsa da istatistikleri etkilemiyor. Fakat metresini iş yaptığı kişilerle paylaşanlar, çıkar karşılığında bir süre başkasıyla yaşamasına izin verenler de var. Güçlü ve zengin olup da metresi olmayan erkek, erkekten sayılmıyor. Eşcinseller erkek metres tuttukları halde erkekliklerine söz gelmesin diye sahte kadın metresle dolaşıyorlar. Metresliğin önemli koşullarından biri de, tutkulu aşık numarası yapmak. Erkekler, kadınların para için kendileriyle birlikte olduklarını bilmelerine karşın duygusal yakınlık bekliyor. Kadınlar da bu beklentiyi karşılıksız bırakmıyor. Yine de ilginin ve sıcaklığın dozunu iyi ayarlamaları gerekiyor. Aşırı verici ve uyumlu olunca erkekler tedirgin oluyorlar. Bu nedenle kadınlar, arada kapris yapmayı, huysuzluk etmeyi ve hatta diğer kadınları kıskanmayı da ihmal etmiyorlar. New York Devlet Üniversitesi’nde görevli antropoloji uzmanı Zheng Tiantian, doktora tezi için Çin’deki Dalian kentine giderek karaoke barlardan birinde iki yıl hosteslik yaptı. Deneyimlerini 2009 yılında yazdığı “Kırmızı Işıklar” adlı kitapla okuyuculara aktaran Tiantian, en acımasızların en güçlü erkekler olduğunu söylüyor. Bu erkekler genç hostesleri duygusal ve bedensel olarak kontrol ediyor, uzun süre sömürdükten sonra yüzüstü bırakıyorlar. Acımasızlıkta kadınlar da erkeklerden geri kalmıyor. Bazı hostesler, evde koca yolu bekleyen eş olmak yerine metres olmayı yeğliyor. Çünkü metreslik sürecini iyi değerlendirirlerse, geleceklerini güvence altına alacak kadar gayrimenkul, mal ve para sahibi olabiliyorlar. Karşılıklı çıkar ilişkisine dönüşen bu tür beraberliklerin bedeli oldukça ağır. Kadınların çoğu eğitimsiz, deneyimsiz ve duygusal açıdan zayıf olduklarından, oyunu nasıl kazanacaklarını bilmiyorlar. Ancak parlak zekalı ve uyanık olanlar iyi sonuç elde ediyor. Diğerleri bunalıma giriyor. Kollarındaki jilet izleri, titreyen elleri, korku ve kaygı dolu bakışları ne denli zorlandıklarını ve aslında bu tezgaha ait olmadıklarını gösteriyor. Büyük kentlerde büyümüş eğitimli kızlar metres olduklarında bu mesleğin avantajlarını çok daha iyi değerlendiriyorlar. Yaşlı ve zengin erkeklerle iş yaşamında karşılaşan genç kadınlar her halleriyle kaliteli bir görünüm sergiliyorlar. Eğitimli ve güzel kadınlarla birlikte olan erkekler diğerlerine hava basıyor. Bu kadınları hiç utanmadan her türlü ortama sokabiliyorlar. Kır kökenlilerin evlilik beklentisi olmazken, akıllı ve eğitimli metresler bir süre sonra nikahlı eş olmak isteyebiliyor. Köylülükten gelen metreslere “ernai”, diğerlerine “xiaosan” deniyor. Ernai haddini biliyor ama xiaosan yaptığı hizmetin karşılığında nikah bekliyor. Bazı erkekler birden fazla metres tutuyor. Bu durum arada sorun yaratmasına karşın, istediğini elde eden kadınlar birkaç metresten biri olmakta sakınca görmüyorlar. Çocuk doğuranlar, özellikle erkek çocuk sahibi olanlar yaşlı babaları iyice istismar ediyor. Ender olarak sevgilisine içtenlikle aşık olup duygusal çıkmaza giren kadınlara da rastlanıyor. Metres tutmak öylesine yaygın ki, bir önceki Devlet Başkanı Hu Jintao’nun bile kızından küçük bir metresi olduğu söyleniyor. Ünlü Çin deyişi “Kart öküz taze ot severmiş” bu durumlar için kullanıyor. Kadın ne kadar genç görünümlü olursa o kadar makbul. Bu nedenle bazı metresler, iri gözlü, minicik burunlu ve etli dudaklı Japon çizgi film karekterlerine benzemek için korkusuzca bıçağın altına yatıyorlar. Kadın genç olunca erkekler kendilerini koruyucu gibi görüyorlar. Kuşkusuz sonu kötü olan metresler de var. Gazeteler, kendisini tehdit eden metresini öldürmeye yeltenen veya öldürten önemli adamların haberleriyle dolu. Komünist parti denetimindeki basın, metresler için “zehir saçan, felakete sürükleyen dilberler” ve benzeri olumsuz başlıklar kullanıyor. Dayak yiyen, aşağılanan ve horlanan kadınlardan söz eden yok. Genç metresler yalnızca erkekler tarafından değil, onların eşleri ve aileleri tarafından da taciz ediliyor. Güçlü erkeklerin genç kadınlara düşkünlüğü Çin’e özgü bir olgu değil. Erkek egemen toplumların ve zengin ile yoksul arasındaki uçurumun derinleştiği ülkelerin hepsinde durum aynı. Modern Çin Halk Cumhuriyeti’ni erkekler yönetiyor. Kadınların Komünist Parti içindeki rolü son derece sınırlı. Komünist liderler de önderleri Mao gibi, bir yandan metresliği kınarken, öte yandan genç kızları yataklarına almaya devam ediyorlar.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış
|
| Tüm Yazarlar |
|