Muhalefetin tepkisini çeken “Dindarlık anketi”ne Diyanet’in 550 bin TL harcadığı ortaya çıktı. Kamuoyunda “dindarlık anketi” olarak ifade edilen araştırmayı CHP Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşımıştı. Anketin maliyetini soran Akova anket kapsamında yer alan, “Hangi dine amel edersiniz’, Aşağıdaki namazları ne sıklıkla kılarsınız?” gibi sorulara dikkat çekerek, “Dindarlığı ölçmek mümkün müdür?” sorusuna yanıt istedi.


Vatan’dan Deniz Güçer’in haberine göre; Diyanet İşleri Başkanlığı ise önergeye verilen yanıt için hazırladığı bilgi notunda “Başkanlığın hizmetlerinde etkinlik ve verimliliği sağlayabilmesi, kuruluş amacına uygun hizmet üretebilmesi, hizmet politikası ve önceliklerini rasyonel bir şekilde belirleyebilmesi için hizmet sunulan alanlar hakkında doğru ve objektif bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.

Homojen değil


Dindarlık değil

Başkanlık, dindarlığın ölçülüp ölçülmeyeceğinin akademik alanda bir asırdan fazla zamandır tartışıldığını da belirterek, “Araştırma Başkanlığımızın hizmet alanının tanınmasına yardımcı olmak ve hizmet planlamasında temel alaınmak üzere yapılmakta olup, kişilerin dindarlık seviyelerinin ölçülmesi veya derecelendirilmesi söz konusu değildir” dedi.

Çalışmanın 18 yaş üzerine uygulandığı belirtilen yanıtta “Türkiye genelinde toplam 36 bin 624 örneklem üzerinde yapılan alan uygulaması hizmetinin toplam bedeli 550 bin TL’dir” bilgisine yer verildi.

Yoğun tepki alınmadı

Vatandaşların sorulara tepki gösterdiği iddialarına ise Başkanlık şu cevabı verdi:
“Araştırmanın pre -test aşamasında ve bugüne kadar ülke genelinde yürütülen alan uygulamasında önergede yer alan soruda vasıflandırıldığı şekilde bir algılama ile karşılaşılmamış, yoğun bir tepki alınmamıştır. Vatandaşlarımız istemedikleri soruları cevaplamayabilecekleri gibi araştırmaya katılmayı reddedebilmektedir.”



Diyanet İşleri Başkanlığı'nın TÜİK'e sipariş ettiği ankette ilginç sorulara yer verildi. Ankete katılmak istemeyenlere ise para cezası uygulanıyor.

Kaynak :  Sozcu.com.tr

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Türkiye İstatistik Kurumu’na sipariş ettiği anket kafaları karıştırdı. Ne için hazırlandığı ve amacı belli olmayan ankette kişilerin inançları ve dini eğilimleri sorgulanırken, ilginç sorulara yer veriliyor.

“KÖPEK GİREN EVE MELEK GİRER Mİ?”

“Hangi dine mensupsunuz, hangi mezhebe göre amel edersiniz?” gibi sorularla başlayan ankette, “Ne zaman dua edersiniz? Loto oynar mısınız? Misafirlikte kadınlar ve erkekler ayrı mı oturursunuz? Hangi namazlara hangi sıklıkla gidersiniz? Sarhoş olmayacak kadar içki içmek sizce günah mıdır? Faizli kredi çeker misiniz? Küçük yalanlar söyler misiniz? Evlenmeden önce flört eder misiniz? Dışarı çıkarken başınızı örter misiniz? Dini grup ve cemaatler yararlı mıdır? Türbeye gider misiniz? Sizce köpek olan eve melek girer mi? gibi sorular yer alıyor.

YANIT VERMEK ZORUNLU

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 70 soruluk anketi ile TÜİK’e bağlı anketörler evlerin kapılarını çalmaya başladı. Soruları gören denekler neye uğradığını şaşırırken, TÜİK anketlerine yanıt vermeyen kişilere para cezası uygulanıyor.

TEPKİ ALMIŞTI AMA…

Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz ay da TÜİK tarafından adres sistemi veri tabanı üzerinden yaptırdığı “Vatandaş Memnuniyet Anketi” adı altında vatandaşların dindarlık düzeylerini ölçerek tepki toplamıştı. Ankete toplumun yüzde 9’u “Çok dindar”, yüzde 63’ü “dindar” yüzde 21’lik kesim “Ne dindarım, ne değilim” yanıtını vermişti.

DİYANET ANKETİNDEN BAZI SORULAR ŞÖYLE:
-Allahın varlığına inanıyor musunuz?
-Alevilik, Bektaşilik, Halvetilik, Kadirilik gibi oluşumlardan birine mensup musunuz?
-Dini kimden öğrenirsiniz?
-Aileniz ne kadar dindardır? Hangi dine mensuptur?
-Oruç, hac, zekat, fitre, kurban kesme gibi ibadetlerle ilgili durumunuz nedir?
-Ne sıklıkla dua edersiniz?
-İbadetlerinizin kazasını yapar mısınız?
-Oy verirken adayın dindar olup olmadığını önemser misiniz?
-Miras paylaşımında erkeklere iki kat pay mı verirsiniz?
-Laiklik İslamı özgürce yaşamanın teminatı mıdır?

DİYANET’TEN AÇIKLAMA

Diyanet İşleri Başkanlığı, haberle ilgili bir basın açıklaması yaparak, “Toplumu din konusunda aydınlatmakla görevli Başkanlığımızın toplumun din konusundaki algı, yaklaşım ve eğilimleri hakkında bilimsel bir araştırmanın verilerine başvurmak istemesi son derece olağandır” dedi.
Bugün basında yer alan haberlerle ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada “gerek kurgusu gerekse yönlendirme ve çarpıtma niteliği taşıyan özellikleriyle haber gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.

Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi;
Başkanlığımızca, 2013 Bütçe Planlaması’nda, mevcut Stratejik Planına uygun olarak, hizmet verimliliğinin artırılması, yetkin ve tutarlı bir sorumluluk bilincinin sağlanması amacıyla tüm Türkiye’yi kapsayan bir alan araştırmasına ihtiyaç duyulmuştur. Kamuoyu araştırmalarında ve uluslararası literatürde “Dindarlık Araştırması” şeklinde tanımlanan bu çalışma, “Dini Hayat Araştırması” başlığını taşımaktadır. Araştırmanın objektif kriterlerle gerçekleştirilmesi, gerçek ve sahici ölçümlerin yapılması, Başkanlık hizmetlerinin doğru yerde, doğru zamanda ve doğru araçlarla yerine getirilebilmesi için, bu araştırmanın alanda yetkin bir kurum tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla söz konusu araştırmanın başta Anayasal zorunluluk ilkeleri olmak üzere, gerekli dikkat ve özen içinde gerçekleştirilebilmesi için TÜİK tarafından yapılması konusunda gerekli görüşmelere başlanılmıştır.

“FİŞLEME NİTELİĞİ TAŞIMAMAKTADIR”

Araştırmada muhataplara yöneltilmesi planlanan hiçbir soru, “Vatandaşları Fişleme” ve “İnanç ve Tercihlerini Deşifre Etme” niteliği taşımamaktadır. Kaldı ki gerek Başkanlığımız gerekse TÜİK söz konusu araştırmanın dayanması gereken kriterlerin bilincindedir.

“SON DERECE OLAĞAN”

“Toplumu din konusunda aydınlatmakla görevli Başkanlığımızın, hizmet ünitelerinde verimliliğini artırmak üzere toplumun din konusundaki algı, yaklaşım ve eğilimleri hakkında bilimsel bir araştırmanın verilerine başvurmak istemesi son derece olağandır. Toplumsal yapımızın hızla değiştiği bir süreçte, dindarlığın geleneksel, modern ya da
şifahi kategorilerde gerçekleşen formları hakkında bilgi edinmek, Başkanlık hizmetleri için oldukça önemlidir. Kaldı ki bu tür araştırmalar, ulusal ve uluslararası pek çok örnekte de görüldüğü gibi belli sondajlara, belli seçenek çeşitliliğine başvurmak zorundadır. Bu çerçevede garip bir kurgu ile kamuoyuna yansıtılan sorular, gerçekte vatandaşlarımızın bu konulardaki değişik ve yer yer çeşitlilik arz eden görüşlerini tespit etmek üzere hazırlanmıştır.

CEVAP VERMEYENLERE PARA CEZASI

Katılımcı bilgilerinin hiçbir şekilde değerlendirmeye alınmayacağı ve gizli tutulacağı bir araştırmanın, şekil ve içerik yönünden değerlendirilmesi konusunda akademi dünyasının katkıları her zaman önem taşımaktadır. Öte yandan TÜİK, mevzuatı gereği, yaptığı tüm araştırmalarda anketörlerine cevap vermeyenlere idari para cezası verme hakkına sahip bulunmaktadır.