A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Lao Lai gibi bir çocuk olmak olası mı

Kategori Kategori: Günün içinden notlar | Yorumlar 3 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 15 Ağustos 2013 12:40:12

Sevimli çocuğuna gülümseyerek baktığımı gören adam da gülümseyerek, "Sawatdeekhrap (merhaba)" dedi. Lokantanın kapısından biz girerken onlar çıkıyordu. Çocuğuyla ilgilenildiğini görmek herkesi gülümsetir ama Tayland zaten tebessümler ülkesi diye biliniyor. Meşhur Thai gülümsemesiyle her yerde her zaman karşılaşmak olası, hatta şimdi gülümsemenin sırası mı dedirtecek hoş olmayan durumlarda bile.

Uzak Doğu ülkelerinde, İngilizce çevirisini doğrudan Türkçeye uygulayarak söylersek “yüzünü kurtarmak” (saving face) ve onun tam tersi olan “yüzünü kaybetmek” (losing face) kavramları var. Yüzünü kurtarmak, anlaşılacağı gibi görünüşü kurtarmak anlamında. Görünüşü kurtarmak  Uzak Doğu’ya özgü değil, kim olsa  görünüşü kurtarmak ister belki ama Uzak Doğu ülkelerinde bunun anlamı biraz daha esnek.



Sevimli çocuğuna gülümseyerek baktığımı gören adam da gülümseyerek, “Sawatdeekhrap (merhaba)” dedi. Lokantanın kapısından biz girerken onlar çıkıyordu. Çocuğuyla ilgilenildiğini görmek herkesi gülümsetir ama Tayland zaten tebessümler ülkesi diye biliniyor. Meşhur Thai gülümsemesiyle her yerde her zaman karşılaşmak olası, hatta şimdi gülümsemenin sırası mı dedirtecek hoş olmayan durumlarda bile.

Uzak Doğu ülkelerinde, İngilizce çevirisini doğrudan Türkçeye uygulayarak söylersek “yüzünü kurtarmak” (saving face) ve onun tam tersi olan “yüzünü kaybetmek” (losing face) kavramları var. Yüzünü kurtarmak, anlaşılacağı gibi görünüşü kurtarmak anlamında. Görünüşü kurtarmak  Uzak Doğu’ya özgü değil, kim olsa  görünüşü kurtarmak ister belki ama Uzak Doğu ülkelerinde bunun anlamı biraz daha esnek.

Yüzünü kaybetmek ise tahmin edileceği gibi, başkalarının karşısında utanç verici, küçültücü bir duruma düşmek.

Diyelim ki, Taylandlı bir tanıdığınızla ve onun arkadaşlarıyla birlikte yemek yiyorsunuz ve arkadaşınız sizin Türk olduğunuzu, İstanbullu olduğunuzu söyledi, sonra da İstanbul’un Türkiye’nin başkenti olduğunu ekledi.

“Yok hayır, Türkiye’nin başkenti  İstanbul değil,  Ankara,” deyip de düzeltirseniz, arkadaşınızı öbürlerinin yanında küçük düşürürsünüz, onların deyişiyle “yüzünü kaybettirir”siniz.

Taylandlılar iki ellerini çenelerinin altında birleştirip başlarını hafifçe öne eğerek selam veriyorlar. Wai deniyor buna.  Yabancılardan  bekliyor değillerse de,  birisi bizi bu şekilde selamladığında, aynı biçimde karşılık verirsek hoşlarına gidiyor.  Fakat burada da bir “yüz kaybettirme” durumu söz konusu olabilir. Sosyal sınıf kavramının bir çok diğer Asya ülkesindeki  gibi fazlasıyla belirgin olduğu Tayland’da kendimizden daha düşük sosyal sınıftan olduğu kabul edilen bir kişiye, örneğin otelde hizmet eden bir görevliye bu selamı vermemiz hiç de uygun bir davranış değil.  Üstelik selam verenden çok verileni zor durumda bırakıyor. Onu utanç verici bir duruma düşürüyor, “yüzünü kaybettiriyor”.

Tapınaklardan birinin duvarlarında,  yanyana dizilmiş, altında kısa yazılar olan resimler gördüm. Hepsi de çocukların anne ve babalarına olan hürmetlerinin anlatıldığı kısa öykülerdi. Kıssadan hisse öyküler... Öğretiler... Uzak Doğu kültüründe, Türk kültüründekine yakın olsa da, bizdekinden daha  kuvvetli  bir anneye, babaya saygı, hürmet kavramı  yer alıyor. Konfüçyüs öğretisinde bu kavramı tek başına anlatan bir sözcük olmasından da belli.

Bu sözcük pek çok şeyi içeriyor... Anneye ve babaya karşı iyi olmak; onlara iyi davranmak; sevgi ve saygı gösterip, destek olmak;  isyankar olmamak; nazik olmak; kardeşler arasında birliği devam ettirmek; yalnızca evde değil, dışarda da iyi bir insan olup, dürüst iş yapmak, böylece annenin ve babanın adına leke getirmemek;  işini iyi yapıp, iyi kazanıp, zamanı geldiğinde anne ve babanin bakımını  üstlenmek... Ve bunun gibi bir çok şey.

Bir Çinliye, çocukların sırtına ne çok yük bindiriyorsunuz, bu kadar da çok şey beklenir mi canım deseniz, şöyle yanıt verecektir.

“Yük mü? Annem, babam olmasaydı ben bu dünyada olmayacaktım, büyüklerimize dünyayı borçluyuz.”

Yukarda söz ettiğim resimlerin altındaki küçük öykülerden bazıları şöyle...

Lao Lai Zi iyilik bilir bir oğuldu. 70 yaşına gelmesine rağmen anne ve babasının yanında asla ihtiyar kelimesini kullanmadı. Hep çocuksu, renkli giysilerle dolaştı, çocuk gibi hareket etti ve annesiyle babasına kendilerini yaşlı hissettirmedi. Böylece onların mutlu olmalarını ve uzun yaşamalarını sağladı.

Zeng Shen babası öldükten sonra annesine çok iyi baktı. Bir gün ormanda odun keserken göğsünde keskin bir sancı hissetti. Hemen eve koştu, annesini eve gelen önemli bir konuk karşısında ne yapacağını bilemeyip parmağını ısırmış buldu.

Prens Han Wen Ti imparator olduğunda, hapishanelerdeki pek çok kişiyi özgür bıraktı ve iyi kalpli annesini onunla birlikte yaşamaya saraya davet etti. Annesi hastalandığında verilen ilacı üç uzun yıl boyunca önce kendi üzerinde denedi, sonra annesine içirdi. Annesi iyileştiğinde oğlunun kendini böylesine adayışından çok etkilendi.

Zi Lu çok fakirdi. Annesi babası sağken yıllarca zor şartlar altında çalıştı ve eve pirinç götürdü. Anne ve babasının ölümünden sonra bunu duyan imparator, Zi Lu’yı saraya alıp önemli bir pozisyona getirdi. Zi Lu zengin oldu ama, annesinin babasının sağlığında, çalışıp eve pirinç götürürken daha mutlu olduğunu söyledi.

Lu Ji’nin babası devlet memuruydu. Lu Ji altı yaşındayken, hasta annesinin canı mandalina istedi. Lu Ji hiç bir yerde bulamadı. Önemli pozisyonda bir devlet görevlisi babasıyla birlikte onu da yemeğe çağırdığında masadaki mandalinalardan iki tanesini gömleğinin koluna sakladı fakat tam çıkarken düşürdü. Ev sahibine durumu anlattığında, ev sahibi çok üzüldü ve etkilendi. Ona annesine götürmesi için daha fazla mandalina verdi.  

Han Wen Ti ilacı üç yıl boyunca kendi üzerinde denerken annesinin nasıl dayandığını sorgulamayın, boş verin gitsin; öykülerdeki saçmalık derecesine varan bu aşırılık bile anne, babaya saygı, hürmet öğretisini ne denli önemsediklerini göstermiyor mu?

Lokantanın kapısından girerken, “Sawatdeekhrap” deyip gülümseyerek bizi  selamlayan adama ve oğluna baktım, bu küçük çocuğun da işte bu öğretilerle büyüyeceğini düşündüm.

Aylar önce bir gün bu konuları konuştuğum bir Alman tanıdığımın düşünce yapısından ne kadar farklıydı.

“Bu benim hayatım,” demişti, “anneme ve babama borçluyum diye bir şey yok. Herkes farklı bir birey, herkes kendi hayatını yaşar.”

Ona bu resimleri gösterip, kısa öyküleri okutmalıyım.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 4 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Funda { 02 Eylül 2013 19:46:13 }
Etkileyici, bize farklı bir kültürü, sıcacik ve özenle anlattınız
nihat ziyalan { 22 Ağustos 2013 11:01:08 }
sevgili saba, resimlerle bezenmiş bu güzel yazı için seni kutlarım. devam. yeni yazılarını sabırsızlıkla bekliyrum.
Evin Doğan { 22 Ağustos 2013 08:28:40 }
Kalemine yüreğine sağlıkkkkk....
Diğer Sayfalar: 1.

 




Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git