Türkiye’de güneş de var, domates de. Ama “güneşte kurutulmuş domates”in fazla meraklısı yok. Neredeyse tamamı ihraç ediliyor. Önemli bir kısmı da, Avustralya’ya geliyor. Ancak Avustralya’ya o kadar farklı yerlerden daha domates geliyor ki. En son Viktorya eyaletindeki büyük SPC konserve fabrikası, yıllardır yanıbaşındaki çiftçiden aldığı domatesi ve meyveyi, şimdi köle emeği çalıştırabilen ülkelerden almaya başladı.
Önemli olan ucuza malolması. Duruma sinirlenip, ağaçlarını sökmeye başlayan Avustralya’lı üreticiye ise kimse sempati göstermiyor. “Domatesden çok anlıyorsan, git emeğin ucuz olduğu bir yere, bostanını orada kur” deniyor. Cehaletinden dolayı iltiması hakeden bir köylü zümresi yok zaten burada. Topraktan geçinen küçük işletmeciler var.
Para nasıl hızlı seyahat ediyorsa, mal ve hizmetler de artık sınırları jet hızıyla geçiyor. Çocukluğumuzda hep “ucuza gitmesin diye malını denize döken esnaf” haberlerini okurduk. Ucuza maledip, bir de dış piyasaya açılabiliyorsanız, günümüzde hiçbir malı artık denize dökmeye gerek kalmadı.