A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Havaalanına türkü yakışmaz

Kategori Kategori: Günün içinden notlar | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 06 Ağustos 2013 14:03:51

Eskiden tren istasyonlarıydı, belki otobüs garlarıydı hüznü çağrıştıran, artık havaalanları da var. Mektupların yerini elektronik postaların alması türünden bir gelişme bu. Gelişme sözcüğünü daha iyi olmak anlamında değil, devamlılık anlamında, sıradakinin gelmesi anlamında kullanıyorum. Tayland’a gitmek üzere Sidney havalimanındayız. Kalabalık mı kalabalık.

Bir zamanlar sevdiğim bir şarkı vardı...
Bir gariplik çöker vay, bir gariplik çöker vay
Vay, vay, vay, vay, vay, vay, vay
Oturmuşum Bahnhof’ta oturmuşum Bahnhof’ta
Gelir geçer trenler

O tren senin vay, bu tren benim vay
Say, say, say, say, say, say, say
Sanki gelirmiş Kars’tan, sanki gelirmiş Van’dan
Sanki gelirmiş İstanbul’dan

Eskiden tren istasyonlarıydı, belki otobüs garlarıydı hüznü çağrıştıran, artık havaalanları da var. Mektupların yerini elektronik postaların alması türünden bir gelişme bu. Gelişme sözcüğünü daha iyi olmak anlamında değil, devamlılık anlamında, sıradakinin gelmesi anlamında kullanıyorum.

Tayland’a gitmek üzere Sidney havalimanındayız. Kalabalık mı kalabalık.

Tatile çıktıkları belli olan çocuklu aileler, çocuklarını büyütüp emekli olmuş, artık rahatça dünyayı gezen orta yaşın çok üstünde çiftler, genç sevgililer, tek başlarına genç kızlar, delikanlılar...

İnsan evdeyken herkesi de evde oturuyor sanıyor, havaalanına ne zaman gelsem görüyorum ki, hiç de öyle değil. Sürekli bir yerlere gidiyor geliyor insanlar. Her hangi bir anda dünya üzerinde en az üç yüz bin kişinin uçmakta olduğunu okumuştum bir yerde.

Havaalanları başka bir dünya gibi. Yapay bir dünya... Sürecin durduğu, donduğu geçici bir nokta. Herkes buraya bir yerden gelmiş, bir yere gidiyor, yaşamı ve duyguları kesintiye uğramış. Gidecek, gelecek, kaldığı yerden devam edecek.

Son yıllarda, uçak şirketlerine ait ücretsiz dergilerde, havaalanına yolu düşmüş kişilerle yapılmış küçük söyleşiler yayınlanıyor.

Robyn Morris, Sidney’den Adelaide’e gidiyormuş. Bir şirkette danışmanlık yapıyormuş ve Adelaide’de yaşayan annesini babasını ziyaret edecekmiş. Üzerinde Esprit marka blüz ve General Pants kot pantolon varmış.

Samantha Show ile kızkardeşi Tracy, Londra’ya uçuyorlarmış. Çoktandır birlikte bir tatil yapmayı planlıyorlarmış ve işte şimdi vakti gelmiş. Samantha, Paddington pazarından alınma “vintage” sarı bir keten elbise, Tracy ise Banjo & Matilda blüzle Calvin Klein kot pantolon giyiyormuş.

Gelip geçen yolculardan burada yaşayan sakinlermiş gibi söz eden, özendirerek tüketime yöneltme amaçlı bu söyleşilerde havaalanı dünyasının yapaylığını seziyorum hep.   

Hüzün demiştim ama bakıyorum da,  belki de bu ara vermiş olma, yaşamı kesintiye uğratmış olma hali nedeniyle,  bir mekanla başka bir mekan arasındaki bu mekansız noktada herkes mutlu görünüyor. Canlı, kıpır kıpır... Bir çeşit  “güzel günler” beklentisi yüklü... Öyle olduğu için de, zaman zaman hüzünlü olsa da aslında oldukça neşeli bir yer burası.

Havaalanlarının tersine, tren istasyonlarında, otobüs garlarında kendimizi hala bir yere ait hissederiz, uğurlasak da, uğurlansak da... Tren pencerelerinde buğulanmış gözler, peronlarda hüzünlü el sallayışlar eksik olmaz.

Şöyle devam ediyordu o eski şarkı:

Benim gözüm sende liebe, benim gözüm sende liebe
Rose, Rose, Rose, Rose Marie
Yakar sevdan beni, birde vatan hasreti
Dar gelir bana Almanya

Senin saçın sarı sarı, senin gözün mavi mavi
Rose, Rose, Rose, Rose Marie
Şu Almanya illeri, çalışır işçileri
Hem çalışır sever gönülleri

Sidney havalimanında Bir Türk delikanlısı görmek istiyorum bu duygularla dolu. Göremiyorum elbette...

Bunu hisseden yok mu acaba? Mutlaka vardır. Sevdiğine liebe diye seslenmeyen, Rose Marie’ye değil de belki Sarah, Julie ya da Kylie’ye aşık Türk gençleri mutlaka olmuştur ama bu duyguyu havaalanında yoğun bir biçimde yaşadıklarını sanmıyorum. Sidney İstanbul arasında tren hattı olsa belki onlar da bir banka oturacak, İstanbul’u ya da Van’ı özleyecek; kollarını Sarah, Julie ya da Kylie’nin omuzuna atmış olmayı düşleyecek, hatta belki türkü yakacaklardı.

Havaalanında kimse türkü yakmıyor. İnsanlar gülüyor, konuşuyor, alışveriş yapıyorlar burada. Kahve içiyorlar, Hungry Jack’ın hamburgerlerini, Krispy Kreme’in donutlarını yiyorlar. Eğleniyorlar... Havaalanları bize gelecek birkaç gün ya da birkaç hafta için heyecan, keyif, eğlence sözü veriyor, günlük yaşamın tekdüzeliğini bir süreliğine arkada bıraktığımızı söylüyor.

En azından tatile gidiyor olunca böyle oluyor.

Sonra Tayland’ın Suvarnabhumi havalimanına varıyoruz.

Bir zamanlar kahve falımda, Uzak doğu şehirlerinin havalimanlarının bir gün bana bu denli tanıdık geleceği çıksaydı inanmazdım, güler geçerdim diye düşünüyorum. Birisi falıma bakıp da, (yıllardır her Türkiye yolculuğunda aktarma yaptığım) Singapur’un Changi havalimanını günün birinde çok iyi öğreneceksin deseydi dalga mı geçiyorsun derdim.

İlk gençlik yıllarımın meşhur çizgi roman dergisi Tina’da, Uzak doğulu bir kızın serüvenlerini anlatan bir dizi vardı. Adını unutmuştum, geçenlerde Google’dan buldum. Sevgili Chum Yum Yum... Serüvenleri çok çekici, heyecanlı ama bir o kadar da uzak gelirdi bana. Bambaşka bir dünyaydı Uzak doğu. Falımda Avrupa yolculukları çıksa daha inadırıcı olurdu eminim.

Güler yüzlü insanlarıyla, tapınaklarıyla, tuk tuk denilen açık hava taksileriyle, her adımda karşımıza çıkan türlü türlü yiyecek tezgahlarıyla, havadaki baharat kokusuyla, travestileriyle Tayland gezisi de bir gün bitiyor elbette.  Tatiller, sonunda eve dönülüyor olduğu için de güzel değil mi zaten, insanın içini ısıtan eve? Ve yine Sidney havalimanı...

Yok, havaalanları hüzün yüklü değil, türkü yakışmıyor buraya... Türkü tren istasyonlarında yakılır.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 4 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Afife Ak { 18 Ağustos 2013 09:19:59 }
Su gibi okunuyor Sabacığım,su gibi....
pinar ozkan { 09 Ağustos 2013 10:09:05 }
beni de etkilerdi bu sarki, Bora Ayanoglu mu soylerdi pek emin degilim.... sevgilisine liebe diye diye asik olan Turk gencleri vardi. Simdi ucak hiziyla yasanip biten iliskilere bakarsak hala var midir ? bilemem...ancak huzun trenlere ait kesinlikle...Su gunlerde elimizden alinan Haydarpasa'yi dusundum, elimizden alinan huzunlerimizi....
Tesekkurler Saba ne iyi etmissin...
Diğer Sayfalar: 1.

 




Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git