A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Arkadaşlarla sohbet, Gezi Parkı ve zorbalık

Kategori Kategori: Günün içinden notlar | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 12 Haziran 2013 23:36:33

İki arkadaşıma rastladım, Cumartesi öğle sonrasıydı. Kitap kulübüne gittiğim günlerden tanıyordum onları, çoktan görüşmemiştik. İstanbul, Taksim pek alışkın olunmadığı biçimde Avustralya televizyonunda ve gazetelerinde boy gösteriyordu. Gezi Parkı olaylarından söz ediyorduk ki, arkadaşımın kızının okulda akran zorbalığıyla karşı karşıya geldiğini öğrendim. Zorbalık her yerde aynı.

Ülke halkı ya da okuldaki savunmasız bir çocuk olsun, zorbalar, zorbalık ve sonuçları birbirine benziyor.

 “Umarım ailen iyidir, herhangi bir sorun yoktur,” dediler önce. Sonra neler olduğunu sordular.

Burada, tepkiler çoğunlukla bu türden olur. Örneğin Türkiye’nin herhangi bir yerinde düşük şiddette deprem olduğunu duysunlar, “aklımıza hemen sen geldin, umarım ailen iyidir,” derler. Türkiye’de bir tarihte büyük bir deprem olduğu kalmıştır akıllarında. İstanbul, Muğla ya da Van birbirine ne kadar uzaklıkta tam olarak bilmediklerine göre de, Türkiye’nin herhangi bir yerindeki deprem ailemi tehdit ediyor olabilir.

Ailemi düşünmeleri güzel de, halkın geri kalanı yokmuş gibi söz etmeleri bazen tuhaf gelir. Ama onlar da ne yapsınlar? Düşüncesizlikten değil tam tersine düşünceli oldukları için sorarlar bu soruyu. Birdenbire her şeye çözüm getirip Türkiye’yi deprem çizgisinin dışına çıkaracak ya da toplumun her kesiminde insan haklarının geçerli olduğu, huzur ve barış içinde bir özgürlükler ülkesi yapacak değillerdir ya. Ailemin iyi olduğundan emin olmak istiyorlardır en azından. O da güzel... Neyse, zaten ailemden sonra, neler olduğunu, bütün bu eylemlerin niye olduğunu sordular.

Kahve içeceklermiş, “vaktin varsa sen de gelsene,” dediler. Kafelerden birine girdik.

Arkadaşlarımın biri Mısır asıllı Avustralyalı. Türkiye’de yaşananların Mısır’dakine benzer olup olmadığı sorusunu ortaya attı. “Ortadoğu’da halk demokrasiye hazır değil,” dedi. “Batı yanılıyor, tanımıyor Ortadoğu’yu. Sanıyorlar ki, Ortadoğu’ya gökten zembille demokrasi indirebilirler. Arap baharıyla Mısır’a demokrasi geleceğini sandılar. Ortadoğu demokrasi nedir bilmiyor, gökten indirip versen ne olacak, demokrasiyi kullanamaz ki.”

Arkadaşımın halkına güveni bu kadarcıktı.

Türkiye’de yaşananların farklı olduğunu söyledim. Burada yinelememe gerek yok, günlerdir her yerde konuşuldu, yazıldı. Nedenleri anlattım kısaca.

 Diğer arkadaşım keyifsiz gibiydi.

Bir an durakladık, kahve fincanlarımıza uzandık hepimiz birden. O zaman konuştu.

“Zorbalıktan söz ettin de,” dedi, “Zorbalık her yerde aynı. Topluluklara da yapılsa, bir tek kişiye de yapılsa. Kızımın okulunda var aynı olay. Üstelik kızım da payını aldı, alıyor. Başka sınıftan bir kız öğrenci Jennifer’la uğraşıyor. Ders aralarında onunla dalga geçiyormuş. Saçının renginden giydiği ayakkabıya dek... Yediğine içtiğine, kantinden aldığına karışıyormuş. Jennifer’in arkadaşlarından bazılarına onunla ilgili yalanlar söyleyip uzaklaştırmış. Çocuk evde suskunlaşmıştı, bir tuhaflık olduğunu seziyorduk. Sonunda bir gün bir öfke nöbeti, bağırma, ağlama... Patlama... O zaman anladık. Normal mi şimdi bu kızın davranışları? Böyle biri normal mi? Aslında tedaviye gereksinimi var kızın ama haksızlığa uğrayan kendi çocuğun olunca, ötekiyle empati kuramıyorsun. Bir tek Jennifer da değil... Aynı kızın ezdiği, zorbalık ettiği başkaları da varmış. Birbirlerini buldular bir şekilde. Şimdi beraber hareket ediyorlar. Okula beraber gidip gelip, ders aralarını birlikte geçiriyorlar. Geçen gün kız sataşacak olduğunda, üçünü birden karşısında bulunca uzaklaşmış yanlarından. Okul yönetimine de haber verildi. Onlar da ilgilenecekler. Ama hala canım sıkılıyor... Şimdi de zorbalık deyince... Senin ülkende olanları konuşunca... Birden aklıma geldi... Buralarda bir yerlerdeler kızlar, Jennifer’le arkadaşları... Alışveriş merkezindeler, bir bakayım neler yapıyorlar.”

Telefonunu çıkarttı çantasından.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 6 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

nihat ziyalan { 13 Haziran 2013 07:56:10 }
eline sağlık saba öymen, bu yazılar çok samimi. kutluyorum. aman devam.
Diğer Sayfalar: 1.

 




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

Hollanda'da kadın düşmanlığına dikkat çekmek için öldürülen ‘cadılar’ anısına anıt dikilecek.
'Dezenformasyon Yasası' bilançosu
Merkel anılarını kaleme aldı…
Avustralya'da 16 yaşından küçüklere sosyal medya yasağı
TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git