|
|
Aykırı bir Devlet Başkanı!Kategori: Dünya | 0 Yorum | Yazan: Ferruh Dinçkal | 17 Mayıs 2013 18:02:46 "Çok fazla mülke sahip değilseniz kendinizi hayatınız boyunca köle gibi çalışmak zorunda hissetmezsiniz ve böylece kendiniz için çok daha fazla zamanınız olur." diyen Jose Mujica. Jose Mujica kim mi? Tam adı José Alberto Mujica Cordano ve o Uruguay Devlet Başkanı...
José Alberto Mujica Cordano 20 Mayıs 1935 tarihinde Uruguay'ın Montevideo şehrinde doğdu. 1960'ların başlarında Küba Devrimi'nden ilham alan Tupamaros adlı silahlı harekete katıldı. Altı kez vuruldu. 1972 yılında bir polisi öldürmekten tutuklandı. 1973'teki askeri darbeden sonra bir askeri hapishaneye gönderildi. 14 yıl hapiste yattı. 1985 yılında genel afla tekrar özgürlüğüne kavuştu. Hapishaneden çıktıktan sonra diğer Tupamaros üyeleriyle beraber (Movimiento de Participación Popular-MPP) Halk Girişimi Hareketi'ni kurdu. 1994 yılında yedek, 1999'da asli senatör seçildi. Mujica'nın karizmayla MPP oylarını arttırdı. 2004 yılında bulunduğu ittifakın en büyük partisi haline geldi. Aynı yıl başkanlığa seçilen Tabaré Vázquez'in en büyük destekçisi MPP oldu. Hayvancılık, tarım ve balıkçılık bakanı oldu. 2008 yılında bakanlıktan ayrıldı. Senatoya geri döndü. 2009'da yapılan başkanlık seçimlerinde Geniş Cephe'nin başkan adayı ilan edildi. 29 Kasım 2009 tarihinde yapılan seçimlerin ikinci turunda yüzde 52 oranıyla, başkan seçildi. Görevine 1 Mart 2010 tarihinde göreve başladı. “Yoksul insanlar sadece pahalı bir hayat tarzına sahip olmayı sürdürmek adına çalışan insanlardır. ” diyen Jose Mujica hakkında BBC'de “Dünyanın 'en yoksul' devlet başkanı” başlıklı bir yazı çıktı. 16 Kasım 2012 tarihindeki yazı : Siyasetçilerin yaşam tarzının, seçmenlerinden çok uzak olduğu kamuoyunda yaygın olarak dillendirilen bir şikâyet. Ama Uruguay'da durum farklı. Köhne bir çiftlikte yaşayan ve maaşının büyük bölümünü bağışlayan Uruguay Devlet Başkanı çok farklı bir portre çiziyor. Evin dışında çamaşırlar kurutuluyor. Evin suyu bahçede etrafı otlarla kaplı bir kuyudan geliyor. Güvenliği sadece iki polis memuru ve üç bacaklı Manuela adlı köpek sağlıyor. Burası, yaşam tarzı diğer dünya liderlerinden keskin biçimde ayrılan Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica'nın konutu. Başkan Mujica, Uruguay devletinin liderlerine tahsis ettiği lüks konutta yaşamaktan kaçınmış, karısının başkent Montevideo'nun hemen dışında bulunan ve toprak bir yoldan ulaşılabilen çiftlik evinde kalmayı tercih etmişti. Başkan ve karısı, birlikte tarlada çalışıyor, çiçek yetiştiriyorlar. ESKİ GERİLLA Mujica'nın yalın yaşam tarzı ve 12 bin dolara denk gelen aylık maaşının yüzde 90’ını bağışlaması, "dünyanın en yoksul devlet başkanı" olarak nitelenmesine neden oldu. Mujica, bahçesindeki eski bir sandalyenin üzerinde otururken “Hayatımın büyük bölümünde böyle yaşadım” diyor ve ekliyor: “Sahip olduklarımla iyi yaşayabilirim.” Mujica bağışlarını, yoksulların ve küçük girişimcilerin faydalanabileceği kurumlara yapıyor. Bağışlardan sonra elinde kalan maaşı, Uruguay’daki aylık ortalama maaş olan 775 dolara denk düşüyor. Uruguay’da resmi görevliler için mal varlığı beyanında bulunmanın zorunlu olması nedeniyle, Mujica, 2010 yılında varlığını açıklamıştı. O dönemde 1800 dolar olan mal varlığı, Volkswagen’in 1987 model bir Beetle modeliyle eş değerde. Bu yıl mal varlığı beyanına, eşinin mal varlığının yarısını da ekledi. Toprak, traktörler ve bir evin paylarından oluşan bu yeni mülklerle sahip olduğu mal varlığı 215 bin dolara çıktı. Bu yeni duruma rağmen, zenginliği Devlet Başkan Yardımcısı Danilo Astori’nin varlığının üçte ikisi, Mujica’nın selefi Tabare Vasquez’in varlığınınsa üçte biri oranında. 2009 yılında Devlet Başkanı seçilen Mujica, 1960 ve 1970’li yıllarını, Uruguay’ın Küba devriminin etkisi altındaki gerilla grubu Tupamaros’un saflarında yer alarak geçirmişti. Altı kez vuruldu ve 14 yılını cezaevlerinde geçirdi. Tutukluluk süresinin önemli bir bölümü çok zor koşullar ve tecrit altında geçti. Uruguay’ın demokrasiye döndüğü 1985 yılındaysa serbest bırakıldı. 'KENDİMİ YOKSUL HİSSETMİYORUM' Mujica, bu yılların hayata bakışını şekillendirdiğini söylüyor. “En yoksul devlet başkanı olarak anılıyorum ama kendimi yoksul hissetmiyorum. Yoksul insanlar sadece pahalı bir hayat tarzına sahip olmayı sürdürmek adına çalışan insanlardır ve her zaman daha fazlasını, daha fazlasını isterler” diyor Mujica. Sözlerini “Bu bir özgürlük meselesi. Çok fazla mülke sahip değilseniz kendinizi hayatınız boyunca köle gibi çalışmak zorunda hissetmezsiniz ve böylece kendiniz için çok daha fazla zamanınız olur. Garip bir yaşlı adam gibi görünebilirim ama bu özgür bir seçim” diye sürdürüyor. Uruguay lideri, bu yılın Haziran ayında Rio+20 zirvesinde aynı noktaya değinmiş ve şöyle konuşmuştu: “Öğleden beri sürdürülebilir kalkınma hakkında konuşuyoruz. Kitleleri yoksulluktan çıkarmaktan konuşuyoruz. Ama ne düşünüyoruz? Zengin ülkelerin kalkınma ve tüketim modelini mi istiyoruz? Şimdi size soruyorum: Eğer Hintliler Almanların hane başına sahip olduğuyla aynı oranda otomobile sahip olsaydı, bu gezegene ne olurdu? Bu aşırı tüketim seviyesi gezegenimize zarar veriyor.” Mujica, dünya liderlerinin çoğunu, büyümeye tüketimle ulaşılabileceğine inanma körlüğü içinde olmakla suçluyor. Jose Mujica'ya göre bu anlayış dünyanın sonunu getirir... Bir vejetaryen olan Mujica, siyasi yaşamında artık güçlü bir bağışıklık sistemine sahip değil. Kamuoyu yoklamaları uzmanı Ignacio Zuasnabar, “Birçok insan yaşam tarzından dolayı Devlet Başkanı Mujica’ya yakınlık duyuyor. Ancak bu durum hükümetinin icraatları nedeniyle eleştiriden muaf tutulmasını sağlamıyor” yorumunda bulunuyor. Uruguay muhalefeti, ülkenin son dönemdeki ekonomik başarısının, sağlık ve eğitim gibi kamu hizmetlerini iyileştirmediğini belirtiyor. Mujica’nın halk arasındaki desteği 2009 yılından beri ilk kez yüzde 50’nin altına düştü. ESRAR VE KÜRTAJ KARŞISINDAKİ TAVRI Mujica bu yıl aynı zamanda ihtilaf yaratan iki adımı nedeniyle de tepki çekti. Uruguay Kongresi 12 haftaya kadar olan hamileliklerde kürtajı serbest bırakan bir yasayı kabul etti. Selefinden farklı olarak Mujica bunu veto etmedi. Mujica ayrıca, esrar tüketiminin de yasal olmasını savunuyor. “Esrar kullanımı en büyük endişe kaynağı değil, asıl problem uyuşturucu ticareti” diyor. Bununla birlikte kamuoyunun desteğinin azalmasından dolayı fazla üzülmesine pek gerek yok. Ne de olsa Uruguay yasalarına göre, 2014 yılında yeniden Devlet Başkanı seçilme hakkı yok. Ayrıca 77 yaşında ve artık emekliye ayrılıp politikadan elini ayağını çekmek istiyor *** Ne diyelim böyle başkanlar da var...
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış
|
| Tüm Yazarlar |
|