A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Tanrı sesi sözden evvel yarattı.

Kategori Kategori: Söyleşi | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Deniz Günal | 10 Mayıs 2013 06:49:36

Onu dinleyenler biliyor benzersiz bir sanatçı ile karşılaştıklarını. Bir sanatçıdan biraz daha fazlası olduğunu... O bir Aşık. Çağımızın bir aşığı ama. Nevid Müsmir, gelenekle çağdaş olanın uyumu, evrenselin bireyin biricikliğinden süzülüp akması, söyleyenin sazıyla sözüyle bir olup aşk olması, dinleyenlerin içine aşkın akması demek. Peki kimdir Nevid Müsmir?

Tanrı sesi sözden evvel yarattı,
Tabiatın yağışı ses, karı ses.
Sel kükredi, çay gürledi, su taştı,
Derelerin kazancı ses barı ses.

 
İranlı bir Türkmen, Nevid Müsmir. Onu tanımak için yalnızca dinlemek yetiyor. Ama insan dediğin meraklı işte, günlük yaşamında nasıl bir insandır, neler yapar, bizi aşka düşüren parçalarını nasıl besteliyor, nasıl yetişti bilmek de istiyor. Sağolsun kırmadı, kendisiyle küçük bir söyleşi yaptık.
 
 
Sevenlerine, yolu aşka düşenlere bir küçük tat olsun diyerek...


Deniz Günal: Merhaba, Sevgili Nevid Müsmir, söyleşi isteğimi kabul ettiğiniz için çok sevinçlim. Önce müziğinizle başlamak istiyorum. Çalmaya söylemeye nasıl başladınız anlatır mısınız?

Nevid Müsmir: Merhaba, aslında ben teşekkür ederim. Müzikle çocukken babamın ‘ney’inin sesiyle tanıştım. İlk önce ritim sazlarına yöneldim, daha sonra telli çalgılara, sırayla setâr, temire( Ehl-i Hak tenburu), tamdıra ve bağlama. Saz çalmağa olan sevgim Aşık Mahzuni Şerif’in “bugün ben şahımı gördüm” eserini duyduktan sonra oluştu ve kendi kendime bağlamayı öğrenmeğe başladım. Hiç müzik öğretmenim olmamıştır, eğer bir kusurum varsa icralarımda affınıza sığınıyorum.    

    
Deniz:
Sizin Dem adlı parçanızı dinlemiştim önce. Tamamen rastlantı ile, youtube’da bir türkü ararken karşılaşmıştım. Sözleri, çalışınız, söyleyişiniz ile yalnızca güzel ve değişik söylenen bir halk ezgisi olmadığını, kadim aşk deryasının bir damlası olduğunu duyumsamıştım. Dem adlı parçanın sözleri Davud Müsmir’in. Diğer şiirlerini de besteliyorsunuz. Bize Davud Müsmir kimdir, üzerinizdeki etkisi nedir söz edebilir misiniz?

Nevid: Davud Müsmir babamdır. Birbirimize aşığız. Benim ma`nevi dünyamın temel taşlarının mi`marıdır kendisi, sözde değil, özde derviş olan bir ferddir. Bu gerilim dolu dünyada o kadar yumuşacık davranışları var ki, sanki burada yaşamıyor. Derin ve manalı şiirleri var ama kendisin şair olarak kabul etmiyor ve bu tevazu gösterisi değil.


Deniz: Söylediğiniz, bestelediğiniz yapıtlar, sahne duruşunuz ile, insanlığın en önemli mirası olan binlerce yıllık Hak ve insan aşkı geleneği içinde yoğrulduğunuzu görebiliyoruz. Nasıl bir yaşamınız var, yaşam felsefeniz nedir?

Nevid: İnşallah öyledir. Yaşamım her kimse gibidir. Müzik öğretmenliği yapıyorum, haftada dört gün ders verip 3 gün geziyorum, bazen sazla bazen sazsız. Yaşam felsefemde kendimi ruh olarak kabul etmişimdir. Bütün varlığın aşkı öğrenmesi için var olduğuna inanıyorum.


Deniz: Sizin bestelerinizde Yunus Emre, Fuzuli, Nesimi gibi ulu ozanlar olduğu gibi, adlarını benim yeni duyduğum Zelimhan Yakup, Aşık Alesker, Karadağlı Hekim AbülKasım Nebati gibi ozanlar da var. Beste yapacağınız ozanları, deyişlerini nasıl seçiyorsunuz?

Nevid: Aslında şiirler beni seçiyor, ben onları değil. Kitapları sayfaladığımda bazı şiirler beni benle tanıştırıyor, o demde olan ben ile. O anda yaşatıyor ve demime dem katıyor.


Deniz: Besteleme sürecinizden söz edebilir misiniz? Nasıl başlıyorsunuz? Müziği önce içinizde mi duyuyorsunuz, yoksa daha teknik bir çalışma mı sürdürüyorsunuz?

Nevid: Şiirlerden hal aldıktan sonra, şiirin özelliklerini düşünerek, makam ve ritim kalıbı seçiliyor. Sonra birşeyler içeride mırıldamağa başlıyor,  yavaş yavaş bir bütün haline geliyor. Sadece ritim ve makam özellikleri  kafada düşünülüyor gerisinde benim müdahalem yoktur. Besteler her yerde yapılabilir,  sokakta yürürken, kavga edirken, araba sesi duyurken, gece uykusuz kalırken. Özellikle ben hasta olduğum dönemlerde daha çok yoğunlaşıp, daha çalışkan oluyorum bu konuda, sanki o anlarda mesafe daha az oluyor bütün bestelerin yaradanından. Vehdet  ve birleşme üretimidir yaratmak.

Deniz: Muğam düzeninde yedi muğam bulunurmuş. Rast, Şur (içli), Segah, Şuşter, Çargah (heyecanlı, tutkulu), Bayati-Şiraz ve Humuyün.  Sizin yeğlediğiniz, kendinizi daha iyi anlattığınız bir muğam var mı?

Nevid: Siyah zeytinle yeşil zeytinin yeri ayrı, her birinin başka tadı var.


Deniz: Türkiye’deki halk ezgilerinin üzerinizde nasıl bir etkisi var? “Felek çakmağını çaktı” adlı Erzurumlu Emrah’a ait Anadoluya ait türküyü çok güzel yorumlamışsınız. Aynı şekilde “sağ gözü sol göze muhtaç eyleme” adlı türküyü çok içten okuyorsunuz... Anadolu Halk ezgileri ile duygusal bağınızı açabilir misiniz?

Nevid: İlk türküyü duyduğumda bunu fark ettim ki Anadolu müziği bana yabancı değil, benim kalbimin en derin yerlerinden bana sesleniyor, sanki benim kendi müziğim gibi, aslında Azerbaycan’ın batısı ve Anadolu’nun doğusunda olan müzik de çok benziyorlar. Ben kendimi türkülere klasik şark müziğinden daha yakın hissediyorum ve onbeş seneden fazladır ki bu müziği tanımağa çalışıyorum.


Deniz: Vefa ve Cefa adlı Fuzuli’den bestelediğiniz parçanızı Anadolu-Horasan sentezi olarak tanımlıyorsunuz.  Bu sentezi nasıl bir düşünce biçimi ve müzik yorumu ile yapabildiniz?

Nevid: Horasan’da icra olunan dütar (tamdıra) ve Anadolu’da çalınan iki telli çalgı aynı sazlar gibi düşünülebilir. Dütar ve iki telli curanın sesini kullanarak, her iki bölgenin müzikal motivlerin kullanarak bu sentezi yapmağa çalıştım.


Deniz: Azeri aşıklık geleneğinde kendine özgü bir söyleme biçimi olduğundan söz ediliyor. Bundan biraz söz eder misiniz? Siz, her sözü yaşayarak, anlamı, çağrışımları ile sözün kendisine dönüşerek okuyorsunuz parçaları. Sizin söyleme biçiminiz nereden geliyor?

Nevid: Azerbaycan aşıklık geleneğinde solcu harekatın etkisi nedeniyle batini tarzlar yerini zahiri ve real düşüncelere vermiş. Köylerde düğün geleneğinden gelen mikrofonsuz icra etmek nedeniyle bağırarak söylemek bir ekol olarak halka itilmiş ve insanlar bağırmayanları sanatçı olarak kabul etmiyorlar. Ben bu konuya tepki göstermek için daha çok bam sesleri ve müziğin önemli amacı olan batin ve iç dünyasını ilgilendiren şiirleri kullanarak yola çıktım.


Deniz: “Dur Qacaq Nebi”nin sözleri ve bestesi size mi ait? Sözleri anlayabilmek için araştırma yaptığımda, yalnızca efsaneye ulaşabildim fakat sizin parçanızın sözlerinin, bestesinin kimin olduğuna ulaşamadım..

Nevid: Sözleri Şehriyar`a ve bestesi bir öğrencime aittir. Bence Şehriyar bu şiirde kendi ruhuna kaçak Nebi olarak hitapta bulunmuş, kafes derken cismini kast etmiştir. İkinci kıtada ise milliyetçi ve solcuları eleştirip, bir ağacı annesine benzeterek çok duygusal bir tasvir yaratıyor.


Deniz: Etkilendiğiniz sanatçılar hangileridir?  Sizi sanatlarının ve kişiliklerinin hangi özellikleriyle etkilediler.

Nevid: Bütün ciddi müzik yapan müzisiyenler beni etkilemiştir, hepsine bol-bol teşekkür borcum var. Bence müzisiyenin müziğinden etkilenmek gerekiyor.


Deniz: Son çalışmalarınızdan söz edebilir misiniz?

Nevid: Türkiye`de nisan ayında çıkan Ağış isimli albüm, kayıp düğün havaları projesi, zikir nefesleri projesi, bir farsça ortak çalışma ve bir arapca proje. Son iki  proje gizli.


Deniz: İran’da bir Azeri Türk olmak, bir sanatçı - Azeri aşıq- olmak nasıl bir şey?

Nevid: Bundan vaz geçelim ama durumumuz hiç iyi değil. Ben de bir inşaat mühendisiyim ama devlet işini bıraktım.


Deniz: Çok genç yaşta yaptığınız bestelerle bize gerçek, çağdaş bir aşık ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyorsunuz. Kendi şiirleriniz var mı? İlerde sözüyle bestesiyle size ait parçalar dinleyecek miyiz?

Nevid: Çok sağolun, Aşık olmak haktan gelen bir yetenek ki ben nasipsizim bu feyzden.


Deniz: Müziğinizi nerede görüyorsunuz? Müzikte kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?

Nevid: Öğrenmek aşamasındayım, sağlam öğrenmeği çok severim.


Deniz: Zaman ayırdığınız için çok sağolun Sevgili Nevid Müsmir. Yolunuz açık, aydınlık, muhabbet, bereket dolu olsun.

Nevid: Gönüllere Bereket dolsun Deniz hanım.

***

Bilgi aktarılabilir ama deneyim yalnızca yaşanabilir. Yalnızca yaşanması gerekeni anlatmaya kalkınca insan sözün nereye yol aldığını ne hale geldiğini bilemez artık. Öyleyse susmalı, aşka yol vermeli. O gönülden gönüle akar. Nevid Müsmir’in sesiyle aksın.

Nisan ayında çıkan son albümü, Ağış’dan bir parçadır bu.  Sözler Nebati`ye ait.



 
 
*   Bu söyleşiye adını veren, söyleşinin başında ilk dizelerini alıntıladığım koşma Zelimxan Yaqub’a ait. Tamamı aşağıda. Onu Nevid Müsmir’in sesinden, sazından dinlemenizi öneriyorum. Youtube`da bulabilirsiniz.

Tanrı sesi sözden evvel yaratdı,
Tebi`etin yağışı ses, qarı ses.
Sel kükredi, çay gürledi, su daşdı,
Derelerin qazancı ses barı ses.
...
Ses ucaldı hevesinde insanın,
Ses qaynadı nefesinde insanın,
Neler yoxdu lehcesinde insanın,
Kamanı ses, qavalı ses, tarı ses.

Sevgi dedim dodaq esdi dil esdi,
Gözellerin gerdeninde tel esdi,
Qarlı dağdan göy çimene yel esdi,
Ses eyledi kepenek ses arı ses.

Sesin varsa, bil kişisen bil ersen,
sessizlerin göz yaşını silirsen,
“Zelim xanı taniyanda bilirsen,
Yarı sazdır, yarı sözdür, yarı ses
 

 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 7 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

deniz günal { 11 Mayıs 2013 15:19:32 }
bu bağlantıdan dinleyebilirsiniz:

http://www.youtube.com/watch?v=aUmlCCWscEI
Melahat Günaltay { 11 Mayıs 2013 13:32:25 }
Nevid Müsmir'i sayenizde yeni tanıdım,teşekkürler...   ''Tanrı Sesi Sözden Evvel Yaratdı',' mümkünse dinlemek isterim.
Diğer Sayfalar: 1.

 




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git