A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Duvara dayanma...

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 05 Ocak 2008 01:08:06

2008'in yeni yazısını birkaç gün önceden hazırlamıştım. Benazır Bhutto'nun öldürülmesinden önce yazmıştım. Öldürüldüğü günden beri Pakistan çok buhranlı günler yaşıyor. Pakistan'la ilişkimiz, dostluğumuz ta I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı günlerimize gider.

O zamanlar daha Pakistan diye bir ülke yok, İngiliz sömürgesi olan bir Hindistan var. Ve Hint Müslümanları Osmanlı’nın batılı güçlerle mücadelesini gerek manevî gerek parasal olarak desteklemişler.  Daha sonra Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu Pakistanlılar için bir esin kaynağı olmuş.  Pakistan devlet başkanı Müşerref’in Türkçe bildiği ve Mustafa Kemal’e hayran olduğu söyleniyor. 

Bugün 165 milyon nüfusu olan Pakistan 1947’de kurulmuş.  1946’da Müslüman Birliği’nin ayrı bir devlet kurulması isteğine Gandi’nin direnmesine karşın, “böl ve yönet” yaklaşımına uygun olduğu için Hindistan’ı 200 yıl sömüren İngilizler, yönetimi Hindistan ve Pakistan’a devretmişler.  Pakistan nüfusunun yüzde 97’si Müslüman ve devlet en baştan din temeli üzerine kurulduğundan Pakistan anayasası Pakistan’ın resmi dininin İslam olduğunu belirtiyor ve şeriat devletin en üstün yasası kabul ediliyor.  Bağımsızlığın ardından 6 milyon Sih ve Hindu Pakistan’dan Hindistan’a, 8 milyon Müslüman da Hindistan’dan Pakistan’a göç etmiş ve bu arada din çatışmalarında onbinlerce kişi öldürülmüş.  Oysa milyar nüfuslu Hindistan’da bugün Pakistan’ın tüm nüfusundan fazla Müslüman var.  Benazir doğmadan iki yıl önce, ilk başbakan Liyakat Ali Han 1951’de, 56 yıl sonra 27 Aralık’ta Benazir Bhutto’nun öldürüldüğü parkta katledilmiş. 
 
 
Bu parktan birkaç kilometre uzaklıkta Benazir Bhutto’nun babası Zülfikâr Ali Bhutto’nun hapsedildiği cezaevi var.  1977’da bir darbe yapan Ziya ül Hak 1979’da Zülfikâr Ali Bhutto’yu astırmış.  Darbeci generalin rejimi ve Pakistan gizli istihbarat servisi ISI, ABD ile sıkı fıkı olup Afganistan’da Sovyetlerle çarpışan mücahitleri desteklemiş.  Ve bunun El Kaide’nin temelini attığını artık hepimiz biliyoruz. 
 
 
1988’de Ziya’nın ölümünden sonra 35 yaşındaki Pakistan Halk Partisi (PPP) seçimleri kazanıyor ve Benazir Bhutto başbakan oluyor.  İki yıl sonra devlet başkanı Gulam İshak Han beceriksiz olduğu ve yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle Benazir’i başbakanlıktan atıyor, Navaz Şerif’i başbakan yapıyor.  1993’te Benazir yeniden başbakan oluyor.  Ama yolsuzluk iddiaları devam ediyor.  1996’da kardeşi Murtaza Bhutto’nun ölümünden annesi dahil birçok kişi Benazir’i sorumlu tutuyor ve “Mr Ten Percent” (Bay Yüzde On) diye bilinen kocası Asıf Ali Zardari yargılanıyor ve Benazir ikinci kez başbakanlıktan atılıyor.  1998’de İsviçreli avukatlar Benazir ve kocasının İsviçre banka hesapları yoluyla para kaçırıp akladıklarını açıklıyor ve 1999’da Benazir 5 yıl hapse mahkûm ediliyorsa da İngiltere’ye kaçıyor.
 
 
Bırakın bir politik lideri, bir insanın böyle katledilmesi elbette hoş görülecek, ya da mazur gösterilecek bir olay değil.  ABD’nin, ABD çıkarlarını korumak için hırsızlarla, katillerle işbirliği yapma geleneği çok eski tarihlere dayanıyor.  Teröristlere karşı Müşerref’in işbirliğine gereksinmesi olan ABD, Müşerref’in desteğinin şeriatçılara, ISI’ya ve orduya dayandığını da biliyor ve Müşerref’i Bhutto’yu yönetime ortak etmesi için aracılar koyup zorluyor.  Sonunda Bhutto’ya karşı yolsuzluk suçlamalarının kaldırılması ve Bhutto’nun da Müşerref’in devlet başkanlığına itiraz etmemesi temelinde anlaşma sağlıyorlar.  ABD dışişleri bakanı Condoleeza Rice Bhutto’ya artık dönebilirsin sinyalini veriyor ve döndükten 8 hafta sonra Bhutto öldürülüyor.  Bu cinayeti kimin işlediği belki de hiçbir zaman aydınlanmayacak.  Ama suçlunun, Benazir’in destekçisi ABD olmadığı kesin.  Pakistan’da birçok kişi cinayette Müşerref’in parmağı olduğu kanısında, çoğunluk ise bunu şeriatçıların yaptığı görüşünde.  İngiltere ve Amerika eğitimli, hakkındaki yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmış bir kişinin, hele hele bir kadının “gerekirse El Kaide üslerini yok etmesi için Pakistan’ı ABD askerine açarım” demesini şeriatçılar herhalde pek hoş karşılamamışlardır.  Bu arada olan her zamanki gibi gariban Pakistan halkına oluyor.  Bhutto taraftarları ile karşıtları birbirine giriyor, ölümler, talanlar, yakıp yıkmalar gırla gidiyor.
 
 
ABD neden şaibeli kişileri destekliyor, başa geçirmeye çalışıyor diye sorabilirsiniz.  Belki de öyle olmayanlar işbirlikçi olmuyorlar, belki de ABD şaibeli olmayan liderlerin kukla olmayacağını biliyor da ondan.  Irak’ta ABD’nin desteklediği ve sonradan üçkağıtçılığı kanıtlanan Çelebi’yi hatırlayın.  Dürüstlüğü zan altında olan kişilerin arkasında ABD görüldüğü zaman gelen tepkiler de Amerikan düşmanlığını körüklüyor, Amerikanın adamı olarak görülmek “kiss of death” (öperek ölüme göndermek) oluyor.  ABD bu liderleri dünyaya “demokrasi havarisi, özgürlüklerin savunucusu, laikliğin koruyucusu” olarak lânse etmeye çalışıyor.  İşin şaşılası yanı, Amerikan kuklası olmayı kabul eden bu liderlerin ABD’nin zora gelince kendi kuklalarının ipini hemen kesiverdiğini unutması oluyor. 
 
 
Vietnam’ın Cao Ky’si, Türkiye’nin Tansu Çiller’i, Noriega, Saddam, Şah Rıza Pehlevi, Çelebi bunun örnekleri.  Mesud Barzani de bundan ders almamışa benziyor.  Bir Amerikan dışişleri yetkilisinin açıklıkla söylediği sözler şunlar: “elbette hem Kürtleri hem de Türkiye’yi destekliyoruz; ama bu ikisi arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsak elbette Türkiye’yi tercih edeceğiz”.  ABD şimdi kendisine zart zurt etmeye başlayan Barzani yerine Kuzey Irak’ta kendisine bir başka kukla arayışına girdi.  Bhutto ile Barzani’nin ne ilgisi var diye düşünebilirsiniz.  Kimseye dilemediğim gibi Bhutto’nun başına gelenlerin Barzani’nin başına gelmesini de dilemem.  Dünyanın halâ tek süper gücü olan ABD’ye sırtımı dayarsam işim sağlamdır diye düşünenler tarihten ders almayanlardır. 
 
Atalarımız ne güzel söylemiş “duvara dayanma yıkılır, insana dayanma, ölür” diye.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git