|
|
Türk Eğitim-Sen : Öğretmenler çözüm sürecine destek vermedi!Kategori: Araştırma | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 02 Mayıs 2013 21:51:02 Öğretmenler, çözüm sürecinin terör örgütü PKK ile yürümeyeceğine inanıyor. Çözüm sürecinin sonunda terörün daha da güçleneceğini düşünen öğretmenler, hükümetin çözüm için süreç başlatmasını Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçim yatırımı olarak değerlendiriyor. Atılan adımları terör örgütünün meşrulaştırılması olarak nitelendiren öğretmenler, PKK’nın hiç bir yaptırıma maruz kalmadan sınır dışına çekilmesini “genel af” olarak yorumluyor.
Başkanlık sistemine de destek vermeyen öğretmenler, eyalet sistemine sıcak bakmıyor. Türk Eğitim-Sen öğretmenler ve diğer eğitim çalışanlarının katıldığı “İmralı görüşmeleri ile başlayan çözüm süreci ile başkanlık ve eyalet sistemi” konulu bir anket düzenledi. 9-24 Nisan 2013 tarihleri arasında hem Türk Eğitim-Sen’in internet adresinden hem de 7 farklı internet adresinden yayınlanan ankete 10 bin 178 öğretmen ve eğitim çalışanı katıldı. Ankete katılanların yüzde 51.5’i öğretmen, yüzde 16.1’i okul müdür yardımcısı, yüzde 14’ü okul müdürü, yüzde 5.9’u genel idari hizmetler sınıfında görevli (memur/hizmetli/şef/teknisyen v.b.) yüzde 2.1’i okul müdür başyardımcısı, yüzde 1.9’u akademisyen seçeneğini işaretledi. Ankete Türkiye Kamu-Sen, Memur-Sen, KESK, Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikalara üye öğretmen ve eğitim çalışanları katıldı. Ankete katılanlara PKK terör örgütü ve İmralı ile görüşülerek barışın sağlanabileceğine inanıp, inanmadıkları sorusu yöneltildi. Eğitimcilerin yüzde 68.5’i PKK terör örgütü ve İmralı ile görüşülerek barışın sağlanabileceğine inanmadığını belirtti. “Size göre bu süreç nasıl sonuçlanacak” sorusuna eğitimcilerin yüzde 56.2’sinin cevabı terör daha da güçlenecek şeklinde olurken, yüzde 30.1’i çözülme ve bölünme başlayacak görüşüne katıldı. Ankete katılan eğitimcilerden yüzde 64.1’i “Hükümet, terörün sona ermesi, ülkemize barış ve huzur gelmesi için bu süreci başlatmıştır” değerlendirmesine katılmazken, sürecin başlatılma nedeni seçim olarak yorumlandı. Eğitimcilerden yüzde 63.5, sürecin başlamasını ve Hükümetin bunda rol üstlenmesini yaklaşan Cumhurbaşkanlığı, yerel ve genel seçimler olarak değerlendirdi. Katılımcıların yüzde 36.5’i ise bu değerlendirmeye katılmadı. Ankette eğitimcilerin “eyalet sistemi”ne bakışları da değerlendirildi. Ankete katılanların yüzde 68.4 çözüm sürecinin eyalet sistemine destek amacıyla başlatıldığını savunuyor. Öğretmenler, atılan adımları terör örgütünün meşrulaştırılması olarak nitelendiriyor. Ankete katılan 10 bin 178 eğitimciden yüzde 71.1’i meşrulaştırma değerlendirmesine olumlu görüş bildirdi. Yüzde 28.9’luk kesim ise terör örgütünü ve Abdullah Öcalan’ı meşrulaştırma görüşüne katılmadı. Ankete katılan eğitimcilerin yüzde 74.4’lük kesimi ise sürecin sonunda Suriye ve Irak’taki yeniden yapılandırılmasının hızlandırılarak, AB ve ABD’nin bölgesel politikalarının etkinliğini artıracağına dikkat çekti. Eğitimcilerin yüzde 67.5’i PKK’nın hiç bir yaptırıma maruz kalmadan sınır dışına çekilmesini “genel af” olarak yorumladı. Akil İnsanlar Heyeti’nin sürece bir katsının olacağına inanmadığını dile getiren eğitimcilerden yüzde 56’sı “Akil İnsanlar Heyeti ile 1919 yılında Damat Ferit Paşa hükümetinin milli direnişi kırmak amacıyla oluşturduğu Heyet-i Nasiha arasında benzerlikler olduğu şeklindeki eleştirilere” katıldığını belirtti. Ankete katılan eğitimcilerden yüzde 67.5’i Akil İnsanlar Heyetinde yer alan bazı isimlerin “Öğrenci Andı kaldırılsın” şeklindeki önerisini desteklemezken, yüzde 90’ı Türk bayrağının adının devlet bayrağı şeklinde değiştirilmesi önerisine karşı çıktı. Ankete katılanlara başkanlık sistemini destekleyip, desteklemedikleri sorusu da yöneltildi. Eğitimcilerin yüzde 69.8’i başkanlık sistemini desteklemezken, sistemi desteklen yüzde 25.6 eğitimci ise bunun nedenlerini, “devlet başkanını doğrudan halkın seçmesi. Parlamenter sisteme göre kararlar daha hızlı alınır. Türkiye’nin farklı kesimlerden oluşan sosyal yapısına daha uygun. Türkiye artık üniter devlet yapısıyla yönetilemiyor. Yasama ve yürütme birbirini daha iyi denetler” değerlendirmesiyle açıkladı. Sistemi desteklemeyenler ise bunun nedenlerini şöyle açıkladı: Ankete katılanlara başkanlık sistemini destekleyip, desteklemedikleri sorusu da yöneltildi. Eğitimcilerin yüzde 69.8’i başkanlık sistemini desteklemezken, sistemi desteklen yüzde 25.6 eğitimci ise bunun nedenlerini, “devlet başkanını doğrudan halkın seçmesi. Parlamenter sisteme göre kararlar daha hızlı alınır. Türkiye’nin farklı kesimlerden oluşan sosyal yapısına daha uygun. Türkiye artık üniter devlet yapısıyla yönetilemiyor. Yasama ve yürütme birbirini daha iyi denetler” değerlendirmesiyle açıkladı. Sistemi desteklemeyenler ise bunun nedenlerini şöyle açıkladı: Ankete katılan eğitimcilerin yüzde 77,9’u “Türkiye’ye eyalet sisteminin getirilmesini ister misiniz” sorusuna hayır yanıtını verirken, yüzde 17.1’i sisteme olumlu olarak değerlendirdi. Mavi Marmara baskını sonrasında İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi de ankette değerlendirilen başlıklar arasında yer aldı. Buna göre, ankete katılanların yüzde 87’si İsrail’in Mavi Marmara baskını nedeniyle üç yıl sonra özür dilemesini samimi bulmadığını, yüzde 13’ü samimi bulduğunu ifade etti. Ankete katılanlara İsrail’in Türkiye’den özür dilemesinin nedeni de soruldu. Eğitimcilerden, ankete katılanların yüzde 49.3’ü ABD ve İsrail’in olası Suriye ve İran operasyonlarında Türkiye ittifakına ihtiyacı olması, yüzde 19.4’ü İsrail Başbakanı Netanyahu’nun da açıkladığı gibi Suriye’deki krizin giderek şiddetlenmesi ve buna bağlı olarak İsrail’in güvenlik endişesi yaşaması, yüzde 13’ü Türk Hükümetinin bu konuda yaptığı etkili mücadelenin neticesi, Yüzde 10.4’ü İsrail’in Diyarbakır’da yapılan Nevruz kutlamalarının ardından Türkiye gündemini değiştirmek istemesi, yüzde 3.3’ü İsrail’in ABD’nin ve uluslararası örgütlerin tepkisinden çekinmesi yüzde 1’i de İsrail’in yaptığı hatanın farkına varması cevabını verdi. Türkiye’nin bölgesindeki gücüde ankette ele alındı. Sonuçlara göre, ankete katılanların yüzde 65’i Türkiye’nin bölgenin (Ortadoğu’nun) etkili ve istikrarlı ülkesi olduğuna inanmadığını söylerken, yüzde 35’i Türkiye’nin bölgenin etkili ve istikrarlı ülkesi olduğuna inandığını kaydetti. Anket sonuçlarına göre, eğitimciler Türkiye’nin AB’ye üyeliğine de sıcak bakmıyor. Ankete katılanların yüzde 70.2’si Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istemezken, yüzde 29.8’i Türkiye’nin AB’ye üye olmasını destekledi. Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istemeyen eğitimciler, AB’nin, ekonomik sorunlar yaşadığını, işlevini tamamlandığını, Türkiye’nin kaynaklarının gelişmiş ülkeler tarafından kullanılacağı ve sömürgeci bir topluluk olduğunu dile getirdi. Anket sonuçlarını değerlendiren Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türkiye’nin zor bir dönemeçten geçtiğini, eğitim çalışanlarının yaşanan gelişmeleri kaygıyla izlediğini ve çözülme sürecine destek vermediğini belirtti. Terör örgütü mensuplarının elini, kolunu sallayarak hiçbir ceza almadan sınır dışına çıkmasına devletin seyirci kalacağını belirten Koncuk, “Hükümetin başlattığı süreç fasa fisodan ibarettir. PKK’nın yeniden gücünü toparlamasına yardımcı olacak bu geri çekilme önümüzdeki dönemde yaşanacak felaketlerin de habercisidir. Ortada verilmiş sözlerin olduğu katillerin açıklamasından bellidir. Yeni Anayasa ile ilgili PKK’ya verilen sözler var mıdır? Varsa bu sözler nelerdir? PKK’ya federatif devlet mi vaat edilmiştir? Türk milletini bölünme süreci mi beklemektedir? Yoksa İmralı canisi serbest mi bırakılacaktır? Bu sorular ivedilikle cevaplanmayı beklemektedir. Zira Türk Milleti kendisine reva görülen geleceği bilmelidir” dedi. Koncuk, anket sonuçlarının, eğitimcilerin süreci, ‘çözülme’ olarak değerlendirdiğini gözler önüne serdiğini ifade etti. Kaynak : turkegitimsen.org.tr/haber_goster.php?haber_id=15079
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış
|
| Tüm Yazarlar |
|