A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Uzun kloş bir kot eteğin düşündürdükleri

Kategori Kategori: Günün içinden notlar | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 01 Mayıs 2013 03:11:06

Hayatın biçimsel öğeleri sabit bir hızla, gözümüzün önünde değişiyor. Tam da bu nedenle, göz göre göre değiştiği için, değiştiğini neredeyse algılamıyoruz. Bugün eski albümlerden birinde, iki kadın ve bir çocuğun olduğu fotoğrafa azıcık şaşkınlıkla baktım. Kadınlardan biri ben, yıllar önce bir arkadaşımla birlikteyken, çocuklarımız küçükken çekilmiş bir fotoğraf. Çocuklar büyüdüler, biz yaşlanıyoruz. Ama durun canım! Yıllar önce dediysem, o kadar da uzun zaman geçmedi. Ama bu uzun kloş kot etek?

Bu uzun kloş kot etekli, belinde kalın bir kemer olan, üzerine açık renk bol bir hırka giymiş kadın ben miyim? Nasıl olup da ben farkına varmadan bu denli değişti giydiklerim?  1995 de çekilmiş resim. Bakın... 1950 ler, 60 lar olsa anlayacağım, 70 ler bile olsa anlayacağım. İşte onlar eski... Ben böyle hissediyorum. Çünkü 1950 ler benden öncesi... 1960 lar, 70 ler çocukluk, ilk gençlik yıllarım. Eski olmaya hakları var. Ama 1990 lar? Benim artık neredeyse bugünkü bene yaklaştığım yıllar. Canım, o kadar da eski değil diyesi geliyor insanın ama eskimiş işte... Değişen dünya görüşlerimizden; yeryüzüne, insanlara farklı bir olgunlukla bakan gözlerimizden ve kalplerimizden; ağrımaya başlayan eklem yerlerimizden; yüzlerimizdeki kırışıklıklardan; çocuklarımızın artık birer yetişkin olmasından anlamıyorsak... İşte! Uzun kloş kot etekler anlayın artık diyorlar.

Zaman anlaşılmaz bir kavram. İşte takvim işte saat... Anlamayacak ne var? Dün salıydı bugün çarşamba. Üç saat önce sabahtı, kahvaltı ediyordum, şimdi öğleden sonra. Bakın, saati destekleyen güneş de var, saat güneşin sağ kolu değil mi zaten, işte güneş hafifçe aşağıya inmiş. Öğleden sonra güneşi... Akşam üzeri yaklaşıyor. Bu kadar basit. Anlaşılmayacak bir şey yok.  Ama olsun... Zaman tuhaf bir kavram. Kim demişti şu sözü, şimdi anımsamıyorum. “Zaman nedir diye sormazsanız bana, çok iyi biliyorum ne olduğunu. Ama sorarsanız , işte o zaman bilmiyorum ne olduğunu.”

Pazartesi günü işyerinde gözümüz saatte çıkışı bekliyor olsak da, gün geçmek bilmese de, cumanın bir çırpıda geleceğini aslında biliyoruz. Ne çabuk geçti hafta, bir pazartesi oluyor, bir cuma diyeceğimizi biliyoruz. Zamanın çok çabuk geçtiğini durmadan dile getiririz. Havadan sudan söz ederken, kimi zaman samimiyetle kimi zaman sessizlik doldurucu olarak.  Zaman yürüyor, biz de zamanla el ele yürüyoruz. Yüzümüze yeni çizgiler bir anda yerleşmediği gibi, giydiğimiz kot eteğin biçimi, uzunluğu kısalığı da bir anda değişmiyor. Yavaş yavaş, zamanın içine yayılıyor, zaman biz, biz zaman oluyoruz ve bunu, aynadaki yansımamızdan daha çok, eski bir fotoğrafta yakalanıp kalmış “o an”larda fark ediyoruz.   

Bahçedeki manolya bugün çiçek açtı. Dışarı çıkıp bakmaya gittim. Koyu yeşil kalın yapraklar, kadifemsi, krem rengi iki yeni çiçek... Küçük birer kupa biçiminde...Yeni olgunlaşmış...  Dokunmaya kıyamadım. İşte bu an... Şimdiki zaman... Tek var olan... Manolyanın görüntüsü zihnimde bir yere yerleşti , zamanın dokusuna karıştı. Bir an sonra ne olacağını bilmiyorum. Daha sonrasını da... Bir an sonra dediğim an, yoksa önce mi, aslında bunu da bilmiyorum. Zaman bizim algıladığımız.  Öncesini sonrasını bildiğimizi sandığımız. Geçmişin geçmiş, geleceğin gelecek olduğundan adımızı bildiğimiz gibi emin olduğumuz. Böyle olmayabileceğini hiç düşünmeden. Manolyaları gördüm, sevdim, o an geçti. Artık şimdiki zaman değil o an. Yaşanmış anlardan bir an yalnızca. Ve eğer Einstein’ın dediği gibi geçmiş, gelecek ve şimdi bir yanılsamadan ibaretse, her şey aslında tek bir varoluşsa, uzun kloş kot etek giyip, arkadaşım ve çocuklarımızla parka gittiğimiz o gün de zaman içinde bir gün yalnızca. Ne geçmiş ne de gelecek olan.   

Ama boşverin, buna aldırmayın. Her şeye karşın bizim işleyen saatlerimiz, koparılan takvim yapraklarımız ve hep birlikte inandığımız bir zaman kavramımız var. Neler olduğunu anımsadığımız geçmişimiz, bilmediğimiz  ama umutla beklediğimiz  geleceğimiz ve ikisinden de daha değerli, hayır, belki yanlış sözcük seçtim, değerli değil, daha yaşanası olan şimdiki zamanımız var. Eski resimlere bakıp da, artık sahip olmadığımız bir uzun kloş kot eteği gördüğümüzde zamanın geçtiğini fark etmeye, kimi zaman geçmişi düşünüp hüzünlenmeye, kimi zaman ümitle geleceğimizi tasarlamaya devam edeceğiz. Olması gereken de bu zaten. Ama eski resimlerden ve geleceğe ait umutlu beklentilerden daha değişik, daha güzel olan bir şey var. Manolyaya baktığımızda, onu görmek, onu duyumsuyor ve onu yaşıyor olmak.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 9.6 / 5 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

Hollanda'da kadın düşmanlığına dikkat çekmek için öldürülen ‘cadılar’ anısına anıt dikilecek.
'Dezenformasyon Yasası' bilançosu
Merkel anılarını kaleme aldı…
Avustralya'da 16 yaşından küçüklere sosyal medya yasağı
TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git