Önde gelen uluslararası sivil toplum örgütleri ve insan hakları kuruluşları tarafından, Türkiye'de yaşanan ifade özgürlüğü sorunuyla ilgili yapılan açıklama ve eylemlere bir yenisi daha eklendi. ABD merkezli insan hakları örgütü Freedom House, yine ABD merkezli "kamu yararına çalışan örgüt" statüsündeki dış politika kuruluşları The Foreign Policy Initiative ve The Project on Middle East Democracy ile Fransa merkezli gazeteciler örgütü Reporters Sans Frontières, ABD Başkanı Barack Obama'ya açık mektup yayımladılar.
Mektuba imza koyan dört uluslararası kuruluştan ilk üçünün doğrudan ABD hükümeti tarafından finanse edilen kuruluşlardan olması, mektubu daha da önemli kılıyor.
OBAMA AÇIKLAMA YAPMALI
Dört kuruluşun kendi internet sitelerinden ve başka pek çok yayın organından ortaklaşa yapılan duyuruda, “Obama, Türkiye’deki İfade Özgürlüğüne Düşman İklim Hakkında Bir Açıklama Yapmalıdır” başlığı kullanıldı. ABD’nin Türkiye ile olan ittifak ilişkisi ve Türkiye’nin Batı’ya demirlenmesi maksadıyla NATO ve Avrupa Birliği gibi Batı’nın önde gelen güvenlik ve ekonomi örgütlerine dâhil edilmesini desteklemiş olduğu hatırlatılırken, son yıllarda ise Türkiye’nin önemli kimi alanlarda ilerleyişinin durma noktasına girdiği ifade ediliyor. Gazetecilere, yazarlara ve Kürt aydın ve politik aktivistlerine yönelik tutuklama ve yargılamaların yanı sıra, siyasi liderlerin bu insanları hedef gösteren açıklamalarının da ifade özgürlüğü üzerinde dehşetengiz bir etki yarattığı vurgulanıyor.
Türkiye’nin dünyada en çok tutuklu gazeteciye sahip ülke olduğunun altının çizildiği mektupta, Başbakan Erdoğan’ın dini değerlere hakarete karşı bir yasal düzenlemeye de açıkça destek verdiği belirtilirken, bu tür bir düzenlemenin ifade özgürlüğünü daha da sınırlandıracağına dikkat çekiliyor. Hükümetin Kürtlerin haklarını korumak ve silahlı çatışmalara son vermek amaçlı çabaları büyük ölçüde terk ettiği de mektupta getirilen eleştiriler arasında yer alıyor.
ÜRETİLMİŞ DELİLLERLE MAHKUMİYET
Mektupta, ayrıca, yüzlerce subayın yanı sıra, çeşitli akademisyen ve gazetecilerin, üretilmiş delillerin iddia makamı tarafından kullanıldığı suçlamalarına muhatap olan yargılamalarla tutuklanıp suçlandıkları ve bu kişilerin çoğunun yirmi yıla yakın hapis cezalarıyla karşı karşıya olup temyiz bekledikleri belirtiliyor. Bu subayların pek çoğunun ABD ve diğer NATO müttefikleriyle yakın biçimde çalıştıklarına da dikkat çekilen mektupta, yargılamaların bu yönüyle “NATO’nun tüm bir kolektif kabiliyetine yönelik darbe olduğu” ifade ediliyor.
Bir zamanlar kadının rolü bakımından bölgesinde lider olduğu da belirtilen Türkiye’nin, yüksek hükümet makamları ve mesleklerinde alarm verici düzeyde az kadına yer verdiği ve kadının çalışma hayatına katılımı konusunda istikrarlı bir düşüşe tanıklık ettiği de mektupta yer alan bir diğer eleştiri. Mektup, ABD Başkanı Obama’nın Başbakan Erdoğan ile kurduğu yakın kişisel ilişkiden hareketle, ABD Başkanı’nın gerek kamuya açık olarak gerekse de özel olarak Erdoğan’a, Türkiye’ye dair ABD’de duyulan endişeleri ifade etmesi ve Türkiye’yi yeniden demokrasi ve hukuk devletini güçlendirmeye sevk edecek diplomatik çabaları yönetmesi çağrısında bulunuyor.
ERDOĞAN’ALA İLİŞKİLERİNİZDE ÖNCELİKLER
Orta Doğu ve özellikle de Suriye’deki son gelişmelerin ABD ve Türkiye arasındaki yakın ilişkileri her zamankinden daha önemli kıldığı tespitinin de yapıldığı mektupta, bu ilişkilerin yalnızca ortak stratejik çıkarlara değil, ortak değerlere de dayanması gerektiği vurgulanıyor. Dört önde gelen uluslararası kuruluş tarafından Obama’ya yollanan mektup, “Sizi Başbakan Erdoğan ile olan ilişkilerinizde hukuk devleti ilkesini ve siyasal özgürlükleri öncelik hâline getirmeye çağırıyoruz.” cümlesiyle son buluyor.
Kaynak : Odatv.com