A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Dünya eskiden de küçüktü: Kalaşlar

Kategori Kategori: Özel Dosyalar | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 09 Kasım 2012 09:42:27

Kalaşlar, (kalash) bulundukları bölgeye nazaran fiziksel, dinsel, kültürel, ekonomik yönleriyle şaşırtıcı boyutta farklılıkları olan bir halk.Afganistan'da, başkent Kabil'in kuzeydoğusunda, eski adıyla Kafiristan bölgesinde (yeni adıyla Nuristan bölgesinde), Hindikuş dağlarında bulunan Çitral'in üç vadisinde, denizden yaklaşık 3000 metre yükseklikte yaşıyorlar. Bu bölgeye Kafiristan denmesinin sebebi, Kalaş halkının animist inançlara sahip olması, tevhid inancına girmemiş olmalarıdır. Muhafazakar İslamcı kültürün baskın olduğu komşu bölgeler tarafından Kalaşlar, kafir olarak görülürler.

Zira yaşadıkları bölge de kafirlerin ülkesidir. Geçen yüzyıla kadar, sahip olduğu coğrafya dolayısıyla fethedilemeyen bölge, 1895 yılında Afganistan emiri Abdurrahman Han tarafından ele geçirilince, hem Müslümanlaştırma yoluna gidilmiş, hem de bölgenin ismi Nuristan (Işık ülkesi) olarak değiştirilmiştir. Kalaşların bir kısmı Müslümanlığa geçmiştir, bir kısmı da kendi kimliklerini, dinlerini, mitolojik ve kültürel ritüellerini yaşamaya devam etmektedirler. Kalaşların nüfusunun gerçek bir rakamla ifade edilmesi mümkün değildir.

Kendilerine ait dili kullanırlar. Kalaşların dili (Burruşeski), Hint- Avrupa ailesinde yer alır ve UNESCO’nun tehlike altında olan diller listesinde ilk sıradadır. Kalaşların dillerinde Yunan kelimelerine rastlamak mümkündür. Bu dili yaklaşık 5000 kişinin konuştuğu tahmin ediliyor.Aminist inançlara sahip Kalaşlar’ın dini, Şamanizm kökenli bir din. Zamanla bu din, Hinduizm, Zerdüşt, İran dinleri ve eski mitolojilerin etkisiyle değişime uğramıştır. En önemli tanrıları Di, Zeus ve Zau (güneş)’dur. En uzun gün ve gecelerinde tanrılarıyla buluşur ve atalarına kurban keserler.

Kalaşlar, Hindikuş dağları eteklerinde yüksek vadilerde yaşıyor olmaları sebebiyle kendi kendilerine yetmeyi öğrenmiştir ve dışarıdan birilerinin varlığına tahammül edemez duruma gelmişlerdir.Kendilerinin İskender’in çocukları olduklarına inanıyorlar. Bu inanış, başka halklarla karışmak istememelerinin bir sebebidir aslında.En büyük hayali Doğuyla batıyı birleştirmek, Asya’yı fethetmek olan Büyük İskender, Persleri devre dışı bırakınca, Anadolu, Ortadoğu ve İran’ı fetheder. Hindistan’ı fethetmek için ordusunu Afganistan’a gönderir. İskender ve ordusu Afganistan’da iki yıla yakın süre kalır ve buradan Hindistan’a geçerler.

İşte Kalaşlar, MÖ. 330‘dan beri bu bölgede olduklarına ve İskender’in kabilesi olduklarına inanırlar. Ve taşıdıkları tüm özellikler bu inanışlarını doğrular.Taliban da bu inanışa gönülden inanmış olmalı ki, Sih, Hindu ve Hristiyanları Afganistan’dan sürmüş olmasına rağmen Kalaşlar’ı bölgeden sürmeyi düşünmemiş, Müslüman olmaları yolunda baskı uygulamıştır. Ancak Kalaş halkına büyük destek veren Yunanlı Profösör Athanasion Larounis’i kaçırarak, hem fidye istemiş hem de ABD ve NATO’ya MÖ 4. yy’de Paştunlara yenilen Büyük İskender’in kaderinden ders almaları çağrısında bulunmuştur.Yakın bölgedeki halklar (Pakistanlılar, Afganlar, Tacikistanlılar ve Çinliler) koyu renk derili olduğu halde Kalaşların tenleri beyaz ve elmacık kemikleri kırmızıdır.



Gözleri renkli (çoğunun mavi), saçları sarı ile kahverengi tonlarında olan Kalaşlar, uzun boylu ve sağlıklı olmaları sebebiyle uzun yaşayan (100 ila 140 yıl) bir halktır.Suç oranı sıfır olan, içki, esrar ve cinselliği sınırsız yaşayan Kalaşlar, kendi aralarında siyah giyinenler ve beyaz giyinenler diye iki gruba ayrılırlar.

Çiftçilik yaparak geçinirler. Arazileri dağlık olmasına rağmen sebze, meyve yetiştirilmesinde verimli olduğu için, yiyecek konusunda sıkıntı çekmeleri mümkün değildir.Kalaşlar, sulama ve taraça sistemi yaratarak yiyecek seçeneklerini genişletmiştir. Kenevir ve üzüm ekerek içki ve uyuşturucuyu kültürlerinin ayrılmaz parçası haline getirmişlerdir.Kalaşlar et yemez – kışın yedikleri az miktarda yabani keçi eti sayılmazsa.



Zaten bölgede eti yenilebilecek başka hayvan bulmak da mümkün değildir. Kullandıkları yağı, kayısının çekirdeğinden elde ederler. En çok yedikleri yiyecek kayısıdır.Kalaşlarda bütün düğünler aralık ayında yapılır. Evli insanların boşanması mümkün değildir. Ancak kadınlar istediklerinde eşlerini değiştirebilirler. Bu değiştirme olayı bazı şartlara bağlıdır. Kadın yeni erkeğe mektup yazar ve yeni evliliğin gerçekleşmesi için kocaya başlık parası ödenir.



Ergen olan erkekler, ergen olmalarının kutlanması sebebiyle halkın oturduğu bölgeden uzak yaylalara götürür, orada beslenir ve köye döndüğünde seçtiği bir kadınla beraber olabilir. Kalaş erkekleri günlük yaşamda (bayram ve düğünler haricinde) Pakistan erkeklerine benzer giyinirler. Kalaş kadınları ise giyimlerine çok özen gösterirler. Renkli, işlemeli, siyah veya beyaz kaftanlar giyerler. Çok fazla makyaj yaparlar, yüzlerine dövme yaptırırlar. Kalaş erkeği kadının giydiği kıyafetin rengine göre tanınır. Erkeğe çekici görünmek kadınların en büyük görevidir. Doğan erkekler üç, kızlar ise iki yıl emziriliyor ve bu süreçte anne ve babanın yakınlaşması yasak.

Ocak 1998’de Haberci çekimleri için Kafiristan’a giden Coşkun Aral, Müjde Bilgütay’ın yapmış olduğu röportajda Kalaş kadınlarını şöyle anlatır: “Kalaş kadınlarını gördüm. İnanılmaz makyajlar yapıyorlar. Ege’deki ünlü bağbozumu şenliklerindeki kadınların benzerleri. Hem erotik dansları hem de fiziksel gösterişleriyle çok çekiciler. Olağanüstü bir çekicilik ama yanlarına yaklaşamıyorsun. Çok kötü kokuyorlar. Yağlıyorlar kendilerini. Çok soğuk olduğu için hayvan yağlarını karıştırıp vücutlarına sürüyorlar. Alışıyorsun bir süre sonra ama Allah kocalarına sabır versin.” Gelişmiş dünya sağlıklı ve uzun yaşamanın sırrını, ilkel, dağda yaşayan, teknolojiden nasibini alamamış, çok tanrılı Kalaş halkından öğrenmeye çalışıyor. Öyle ki dünyada uzun ve sağlıklı yaşam vaadiyle Kalaşlar tarafından üretildiği iddia edilen binlerce ürün pazarlanıyor. Ya da pazarlama teknolojisi eşliğinde Kalaş halkının dinsel, cinsel, kültürel yaşayışları masaya yatırılıp içinden bir tılsım, bir öneri çıkarma çabasıyla irdeleniyor. Böylece güya yere göğe sığdırılamayan bu halk, bir yandan da Yunanlılar tarafından İskender’in torunları diye markalaştırılmaya çalışılırken, muhafazakar Müslümanlar tarafından kafir diye algılanıyor. Kalaş halkı, her ne kadar kendi kendilerine yaşamaya devam etselerde, dünyanın kendilerini farklı farklı algılamalarından haberdar olmasalar da özgür ve huzurlu yaşamaya devam ediyorlar.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git