![]() |
|
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
|
Kolombiya duvar resimleriyle iyileşiyor
![]() ![]() Dünyanın “Yüzyıllık Yanlızlık” romanıyla tanıdığı Nobel ödüllü yazar Gabriel Garcia Marquez’in anavatanı, onun romanlarındaki gibi karmaşık, çalkantılı ve hoyrat, ama bir o kadar da canlı, tutkuyla, şehvetle ve aşkla yoğrulmuş bir ülke. Ne iç savaşlar ve katliamlar, ne de sömürü ve yolsuzluklar tropikal ormanlarla kaplı bu harika coğrafyanın harikulade insanlarını yıldırmamış. Her defasında ülkelerine ve kültürlerine sahip çıkmayı, ayakta kalmayı başarmışlar. Kolombiya, kuzeyde Güney ve Orta Amerika’yı birleştiren Panama ile komşu. Güney Amerika’da ise Venezuela, Brezilya, Peru ve Ekvador’un sınır komşusu olan Kolombiya, Pasifik Okyanusu ile Karaib denizinde geniş sahil şeritlerine sahip. ![]() ![]() Yerli halkların konuştuğu diller kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya. İspanyollar ilk olarak 1499 yılında Kolombiya topraklarına ayak bastılar. Sömürgecilik ve işgal 300 yıldan fazla sürdü. Ülkenin adı Amerika kıtasının kaşifi Kristof Kolomb’un adından geliyor. 19. Yüzyılın başlarında Venezuela doğumlu Simon Bolivar’ın önderliğinde İspanyol yönetimine başkaldıran Kolombiyalılar, bağımsızlıklarının 200. yıl dönümünü 20 Temmuz 2010’da kutladılar. ![]() Coğrafi açıdan stratejik bir konuma ve zengin doğal kaynaklara sahip olan Kolombiya, ABD gibi emperyalist güçlerin ilgi odağında bulunuyor. Kömür ve petrol çıkarılan Kolombiya, dünyanın önde gelen kahve üreticilerinden biri. Bunlara bir de zümrüt gibi değerli bir taş ile kokain gibi pahalı bir uyuşturucu eklenince Kolombiya’nın iç işlerine her zaman dışarıdan birilerinin müdahele etmesi kaçınılmaz hale geldi. ![]() Sömürgecilerin yarattığı ve kışkırttığı etnik ve politik ayrılıklar ülkede her zaman kutuplaşmalara yol açtı. Tarihe “Bin Günlük Savaş” olarak geçen politik partiler arasındaki kanlı çatışmalar (1899-1902) ülkeyi mahvetti. 1948’te başlayan ve 1960’lara kadar süren iç savaşta ise 200 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bir tarafta ordu ile sağcı milislerin, diğer tarafta ise solcu isyancıların yer aldığı bu kanlı süreci, 1980’lerde ivme kazanan kokain kartellerinin kapışması ve Kolombiya ordusunun hem kartellere hem de Farc gerillalarına açtığı savaş izledi. ![]() Kolombiya’daki kokain ticaretinin iç yüzünü anlatan “The Candy Machine: How Cocaine Took Over The World” adındaki ilk kitabı 2009’da yayınlandı. Kitap, kokain üretimine ve ticaretine katılanlarla yapılan 60’ı aşkın söyleşiden oluşuyor. Feiling, Kolombiya’ya geri döndüğünde başkentin duvarlarını kaplayan çarpıcı resimlerden ve hızlı değişimden çok etkilenerek “Short Walks from Bogota: Journeys in the new Colombia” adlı kitabı kaleme aldı. İki hafta önce (Eylül 2012) İngiltere’de piyasaya çıkan kitap eleştirmenler tarafından çok beğenildi. Bu kitabı yazarken eski gerillalarla, gerilların kaçırdığı eski rehinelerle, evlatları askerler ya da aşırı sağcı milisler tarafından öldürülen, faili meçhul cinayetlere kurban giden kadın ve erkeklerin aileleriyle, göçebe yerli kavimlerin üyeleriyle görüşen Feiling, sıradan Kolombiyalıların sesini duyuruyor. Ülkedeki zenginlerle yoksullar arasındaki uçurumun giderek derinleşmesine dikkat çekiyor. ![]() “Bogota’dan Kısa Yürüyüşler: Yeni Kolombiya’da Yolculuklar” kitabı olumlu gelişmelerin yanısıra sadece 2010 yılında 48 sendikacının öldürülmesi gibi Kolombiya’da hala hüküm süren şiddetin ve zorbalığın yadsınamayacağını anlatıyor. Ülkedeki terörden başta egemen sınıflar olmak üzere farklı kesimlerin sorumlu olduğunu belirten Feiling, her zamanki gibi en büyük zararı yoksullarla emekçilerin gördüğünü söylüyor. Zengin ve güçlü toprak sahiplerinin halkı nasıl sömürdüğünü anlatırken gerilla hareketinin yolaçtığı acılara da değiniyor, onları masum göstermeye çalışmıyor. Kokain mafyası, hükümete bağlı güçler, silahlı milisler ve gerillalar arasında sıkışıp kalan çaresiz yerlilerin ve halkın tercümanı oluyor. Meksika gibi ülkelerin aksine geçmişte duvar resmi geleneğinin olmadığı Kolombiya’da savaş halinin ortadan kalkmasıyla beraber adeta bir sanat patlaması ve görsel bir şölen yaşanıyor. Çekilen sıkıntılar, acılar, kavgalar, kaygılar, politik ve sosyal görüşler, düşler ve çelişkiler duvar resimleriyle gözler önüne seriliyor. Şiir tadındaki mesajlarla ve sloganlarla bezenmiş duvar resimlerinin büyüsüne kapılmamak ve hayranlık duymamak elde değil. ![]()
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
![]() ![]()
| Tüm Yazarlar |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|
![]() |