A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Arafat'ı kim zehirledi?

Kategori Kategori: Araştırma | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Aynur Çağlı | 13 Eylül 2012 16:11:07

2004 yılında Fransa'da ölen Filistin lideri Yaser Arafat'ın dul eşi Süha Arafat, onun zehirlenerek öldürüldüğünü baştan beri bildiğini iddia ediyor. Arafat'a ait giysilerde yüksek oranda radyoaktif polonyum maddesine rastlanması üzerine Fransız yetkililer yasal soruşturma başlattı. Böylece ölüm nedeni belirlenemeyen Filistinli liderin zehirlenerek öldürüldüğü yolundaki söylentiler ciddiyet kazandı.

Konuyu kapsamlı biçimde ele alan Alman Der Spiegel dergisi, Yaser Arafat’ın ölümünün ardındaki esrar perdesinin aralandığını yazıyor. Yazıyı derleyen Juliane von Mittelstaedt and Volkhard Windfuhr, Arafat’ın düşmanları ya da rakipleri tarafından zehirlenmiş olduğuna dair iddiaların 8 yıl boyunca hiç gündemden düşmediğini vurguluyor.  

Karısına göre, Arafat gibi birinin bedeni 75 yaşında da olsa bu kadar kolay iflas edemezdi. Nitekim, İsviçre’nin Lozan kentindeki Radyasyon Fiziği Enstitüsü, 9 ay süren inceleme sonucunda Arafat’ın iç çamaşırlarında, diş fırçasında ve başına örttüğü keyifesinde öldürücü oranda radyoaktif polonyum maddesine rastlandığını açıkladı. Enstitü’nün direktörü Dr Bochud, Arafat’ın gerçekten zehirlenip zehirlemediğinin kesin olarak anlaşılması için otopsinin şart olduğunu söyledi.

49 yaşındaki Süha Arafat, kocası öldükten sonra Fransız askeri hastanesinin kendisine teslim ettiği giysileri Katar merkezli El Cezire televizyonun yardımıyla İsviçreli uzmanlara iletti. Test sonuçları açıklandıktan sonra Fransız makamlarına suç duyurusunda bulunan Bayan Arafat, kocasına otopsi yapılabilmesi için Filistin’deki mezarının açılmasına izin verdi.

Kudüs’te Katolik olarak dünyaya gelen Süha ile Yaser Arafat, 1990 yılında evlendiler. Yaşamı boyunca Filistin davasıyla evli olduğunu söyleyen efsanevi lider, bu sürpriz evlilikle herkesi şaşırttı. Sonradan müslüman olan Süha Arafat, 1995’te bir kız çocuğu dünyaya getirdi ve Gazze’den ayrılarak Paris’e yerleşti. Kimilerine göre gösterişli ve lüks hayata düşkün olan Süha, Filistin halkına sırt çevirerek Paris’te bir mirasyedi gibi yaşamayı seçti. Kocasından 34 yaş küçük olan Süha’nın kızı Zahwa’yı yanına alarak Paris’e gitmesini özellikle güvenlik açısından mantıklı bulanlar da vardı. Şu an 17 yaşında olan Zahwa Arafat, Paris’te bir yatılı okula gidiyor.

Süha Arafat, kocasının ölümünden sonra Tunus’a gitti. Arap baharı diye adlandırılan halk ayaklanmasıyla iktidarı kaybeden eski Tunus lideri Zeynel Abidin Bin Ali ve eşiyle yakın dost olan Bayan Arafat, 2007 yılında buradan ayrılmak zorunda kaldı. Yaser Arafat’a adeta tapan Filistinliler, karısından hiçbir zaman hoşlanmadılar. Bu evlilik Arafat’ın siyasi çevresini de tedirgin etti.

Arafat ilk olarak 12 Ekim 2004’de rahatsızlandı. İshal, kusma, şiddetli karın ağrısı ve halsizlik şikayetleriyle başlayan hastalık hızla ilerleyerek aşırı kilo kaybına yolaçtı. Mısır, Ürdün ve Tunus’dan gelen doktorlar da yardımcı olamadı. Batı Şeria’da tedavisi imkansız hale gelen Filistinli liderin acil olarak Paris’teki bir askeri hastaneye nakledilmesine karar verildi. 3 Kasım 2004’de Fransız Hükümeti’nin yolladığı askeri jetle Paris’e getirilen Arafat, kısa sürede komaya girerek 11 Kasım’da öldü.

Arafat’a ait tıbbi kayıtlara Filistinli yetkililer el koydular. Kocasının özel eşyalarını teslim alan Süha Arafat, Fransız yetkililerin otopsi yapma önerisini redetti. Bunun üzerine Arafat’ın cenazesi Filistin’e götürülerek Ramallah’a gömüldü.

Arafat’in ani ölümü çeşitli iddiaları da beraberinde getirdi. Giysilerdeki kan, idrar, salya ve ter izleri üzerindeki testler kanser, siroz ve AİDS gibi iddiaların asılsız olduğunu ortaya koydu. Arafat’ın sağlığı 12 Ekim öncesinde gayet iyiydi, hiçbir şikayeti yoktu. Hastalandıktan bir ay sonra ölmesi herkesi şok etti.

Arafat’ın öldürüldüğü yolundaki söylentiler artınca Filistin yönetimi de soruşturma başlatmak zorunda kaldı. İki yıldır devam eden soruşturmayı Arafat’ın eski gizli istihbarat şefi Tawfik Tiravi yönetiyor. Giysilerin üzerinde polonyum bulunması, Arafat’ın iç çamaşırlarını tahlile göndermeyi akıl edemeyen Tiravi’yi zor durumda bıraktı. Üstelik bunu El Cezire’nin gerçekleştirmiş olması daha da utandırıcıydı.

Tiravi, Arafat’ı nerdeyse hergün görüyordu. “Önce yüzünde lekeler belirdi. Ardından kusmaya başladı, kilo kaybetti ve ayaklarının derisi o kadar soyuldu ki sandaletten başka birşey giyemez oldu.” diyen Tiravi o zaman Arafat’ı İsraillilerin zehirlediğinden emin olduklarını söylüyor. Tiravi kendi yönettiği soruşturma komisyonunun çok başarılı bir çalışma yürüttüğünü söylerken, sadece Suha Arafat değil, birçok Filistinli de yetkililerin ciddi bir çaba göstermediğine ve baştan savma bir soruşturma yapıldığına inanıyor. Arafat’ın ölümünden hemen sonra kurulan ilk komisyonunun 6 ay sonra dağıtılması, söylentiler yoğunlaşınca 2010 yılında tekrar göreve çağrılması tepkiyle karşılandı.

Fransızların hazırladığı 558 sayfalık rapor ise soruların hiçbirine açıklık getirmediği gibi daha da fazla soru işareti uyandırdı. İlk andan itibaren “Kocamı zehirlediler!” diyen Süha Arafat neden kocasının karaciğerine otopsi yapılmasına karşı çıktı? Neden hiç kimse otopsi yapılmasında ısrar etmedi? Nasıl olur da Fransa’nın en iyi doktorları Arafat’ın kanında pıhtılaşmaya ve felç olmasına yolaçan enfeksiyonun nereden kaynaklandığını belirleyemez? Niçin teşhis konulamadı? Yoksa Fransız hükümeti Arafat’ın ölüm nedeninini gizliyor mu?

Daha da ilginç olanı, bu gizli raporu Filistin yönetimi ya da Süha Arafat’ın değil de, Avi Issacharoff adlı İsrailli bir gazetecinin yayınlaması ve kesinlikle “üzerinde oynanmış” yorumunu yapması.

Arafat’ı kimin ve nasıl zehirlediği konusunda birçok varsayım söz konusu. Şüphelenilenlerden biri de hiç kuşkusuz İsrail hükümeti. Suikast düzenlemede ve esrarengiz siyasi cinayetlerde oldukça deneyimli olan İsrail’i gözardı etmek imkansız. Geçmişte İsrail’in eski başbakanları Ariel Şaron ve Ehud Olmert de dahil birçok Yahudi lider, Arafat’tan kurtulmanın tek yolunun onu öldürmek olduğunu açıkça dile getirdi. Yine de ortada somut bir kanıt olmadan İsrail’i suçlamak zor.

İsrailli yetkililer, Arafat’ın ölümünün kendileriyle ilgisi olmadığını belirterek “Onu öldürecek olsaydık gücünü büyük ölçüde kaybettiği ve Ramallah’ta tecrit vaziyette yaşadığı 2004’de değil, terör doruk noktasındayken öldürürdük.” diyorlar.  Buna karşın, polonyumun köşebaşındaki bakkaldan satın alınamayacağını herkes biliyor. Bu maddeyi ancak nükleer teknolojiye sahip birkaç ülke üretebilir, bunlardan biri de İsrail.

2006 yılında Londra’da ölen eski KGB ajanı, muhalif Rus gazeteci Alexander Litvinenko, polonyum ile zehirlendiği net olarak belirlenen ilk kişiydi. Eğer otopsi sonucu polonyum zehirlenmesinden öldüğü kesinlik kazanırsa bilinen ilk kurban Arafat olacak.



Süha Arafat amacının gerçeği ortaya çıkarmak olduğunu söylüyor. Filistinlilerin nerdeyse lanetlediği ve nefret ettiği Süha, şimdi annesiyle birlikte Malta’da yaşıyor. Şüpheli para transferleri ve yolsuzlukla suçlanan Arafat’ın dul eşi hakkında Fransa ve Tunus’ta dava açıldı. Ayrıca, Arafat’ın ölümünden sonra kaybolan 300 milyon dolara karısının el koyduğu iddia ediliyor. Bazı haberlerde ise, kaybolan para miktarının 1 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, Süha Arafat’ın kocasının intikamını almaya soyunan dul kadın rolünü üstlenmesi fırsatçılık olarak değerlendiriliyor.  



El Cezire bağlantısına gelince, Katar Emirliği’nde faaliyet gösteren uluslararası televizyon şirketinin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı devirmeye çalıştığına inanılıyor. Öte yandan İsrail ile barış masasına oturmak istemeyen Filistin yönetiminin bu gelişmelerden çıkarı olduğu düşünülüyor. Gazze ve Batı Şeria’da Hamas ile El Fetih arasındaki iktidar çekişmesi devam ederken ve ekonomik durum giderek kötüleşirken Arafat’ın zehirlenmesi gibi önemli bir olayla gündemin değişmesi şimdiki iktidarın işine geliyor.

Filistinlilere göre, Arafat’ı İsrail’den başkası öldürmüş olamaz. Halk kararını vermiş, soruşturmaya ne gerek var. Kaldı ki artık Filistin’de hiç kimse “Keşke Arafat başımızda olsaydı” demiyor. Zaten duvarlardaki Arafat resimlerinin çoğu yok olmuş. Arafat’ın mezarının girişine enkazlar yığılmış, ziyaret dahi edilemiyor. Yine de ölümüyle ilgili iddialar gündemi işgal etmeye devam ediyor.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 5.5 / 8 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git