A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

'Endişeli Kemalistler haklı çıkıyor'

Kategori Kategori: 'Hayır'lı Demokrasi | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 24 Ağustos 2012 06:47:04

AB uzmanları 'AB projesi çöktü mü?' sorusuna cevap aradı. Orhan Pamuk'un "AB projesi çöktü" sözlerini TAVAK'ın araştırması destekliyor. AB'ye üye olacağımıza 2004 yılında halkın yüzde 78'i inanırken, araştırmaya göre bu oran şimdi yüzde 17'ye düştü. Hükümetin AB politikalarını destekleyen Prof. Mehmet Altan durumu şöyle özetliyor; "İlk başta hedef demokrasiydi ama maalesef endişeli Kemalistler haklı çıkıyor."

Nobelli yazar Orhan Pamuk’un “Türkiye’nin AB’ye katılması için çalışıyordum, ama proje çöktü” sözlerini TAVAK’ın (Türk-Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı) araştırması doğruladı. 8 kentte, bin 110 denekle yapılan son araştırmaya göre “AB’ye gireceğimize inanıyorum” diyenlerin oranı yüzde 17’de kaldı. Araştırmada “Önümüzdeki 10 yılda tam üye olamayız” diyenlerin ise yüzde 66. Oysa 2003’te Gallup’un yaptığı ankette “Referandum olursa AB’ye evet derim” diyenlerin oranı yüzde 92’yi bulmuştu. 2004’te ise AB’ye destek yüzde 78’di. Geçtiğimiz yıl bu inanca sahip olanların oranı yüzde 34.8’e geriledi. Son ankette ise her 3 kişiden 2’sini AB için yeterli çaba harcanmadığını düşünüyor. Peki ne oldu da Türklerin AB üyeliğine inancı yüzde 17’lere geriledi? Bu soruların cevabını AB uzmanları veriyor.

‘AB’ye inananların %17 olduğuna inanmıyorum”

- Joost Lagendjik- Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı:

Ben Türklerin AB üyeliğine inançlarının yüzde 17 oranında olduğuna inanmıyorum. 6 ay önce başka bir araştırmada sonuç yüzde 50 olarak çıkmıştı. Bu kadar düşük olmasının imkanı yok. AB’ye girmek isteyen ülkelerde süre uzadıkça inanç oranı her zaman düşer. Tünelin sonu görülmedikçe bu ilgi düşüyor. Polonya’da yüzde 40’a düşmüştü ama sonunda AB üyesi oldular. Süreç uzadıkça ve son yıllarda AB ile ilgili gündemde çok konuşulmayınca süreç devam etse bile kamuoyunda ilgi azalır. Anketin asıl sorusu ‘AB’ye katılmak ister misin?’ olursa ‘evet’ diyenlerin sayısı çok yükselecektir. Türkiye, AB için iyi işler yapıyor. Ekonomi iyi, ülkede gelişme var. Birçok Türk daha fazla demokrasi istiyor, bu demokrasi isteği bile AB’ye girmek isteyenlerin sayılarının fazla olması açısından önemli bir gösterge. Avrupa ekonomik krize harcadığı mesai bitince yeniden Türkiye gibi aday ülkelerin üyelikleri gündemde üst sıralara oturacaktır. 2014’te ikinci tur görüşmeler başlayacak ve AB’ye inanç yeniden üst seviyeye çıkacakır. Türkiye’nin Ortadoğu’ya doğru bir eksen kayması yok. Türkiye ekonomik olarak güçlü, Avrupa ile ciddi ekomomik ilişkileri var. Avrupa Türkiye’nin ekonomik olarak ana partneri. Bu yüzden Türkiye bölgede güçlü ve istikrarlı ülke konumunda olduğu için şu an uyguladığı model yerindedir.

AB Bakanı Egemen Bağış

‘Çöken AB fikri değil, AB’nin siyaset anlayışı’

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının AB’ye olan güveninin inancının azaldığı bizim yaptırdığımız anketlerde de ortaya çıkıyor. AB rafa kalkmadı. Çöken AB fikri değil, AB’nin üzerine kurulduğu değerleri istismar eden siyaset anlayışıdır. Bizim için AB sürecinin bir alternatifi yoktur. Bizim yaptırdığımız çalışmalarda rakam yüzde 17’lerde değil, en az bu rakamın iki kat üstünde. Ama geçmişle kıyaslandığında bir azalma biz de tespit ediyoruz. Bu bizim kredibilitemizle alakalı bir sorun değil, AB’nin kredibilitesiyle ilgili bir sorun. AB Kıbrıs’ta çözüme ‘evet’ diyen Türk toplumunu dışlayıp, AB’nin çağrılarına ‘hayır’ diyen Rum kesimini üye yapıyor. Son 6 -7 yıldır Avrupa Konseyi’nin zirve toplantılarına Türkiye Cumhuriyeti dahil olmak üzere hiçbir aday ülkenin liderlerini çağırmamakla, terörle mücadele işbirliği söylemlerini somutlaştıracak gerekli adımları atmayarak, vize konusundan hiçbir ülkeye uygulamadığı çifte standartları T.C. vatandaşlarına uygulayarak, Türkiye’nin önünü duvarla örmeye çalışması AB’nin şu anda Türk kamuoyu nezdinde güvenilirliğini yitirmesine neden olmuştur. Bu böyle giderse birkaç yıl sonra Brüksel’deki en büyük sorun “Türkiye’yi kim kaybetti?” sorusu olacaktır.

‘Dış politikadaki aşırı özgüven AB algısını değiştirdi’

- Dr. Cengiz Aktar AB Uzmanı Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi:

‘AB’ye girelim mi?’ diye sorulsa oran bundan yüksek çıkar. Türk halkının ‘AB bizi almaz’ şüphesi hep vardı. Bu şüphecilik halkta son dönemde tavan yapmıştır. Bu neden böyle oldu, nereden nereye geldik? Avrupa’nın ekonomik olarak durumu ortada, Türkiye’nin gelişen bir ülke olması, dış politikadaki ‘aşırı özgüven’imiz AB algımızı da değiştirdi. Her şeye rağmen Avrupa’nın içinde bulunduğu kriz şartlarına rağmen Türkiye’deki kadar ciddi ve çözülmemiş sorunlar yok. En fakir ülkede bile Türkiye’nin 10 yıllardır cebelleştiği sorunlar yok. Sanal bir eksen kayması var, Orta Doğu ve Orta Asya ile daha fazla haşır neşiriz. Ama bunlar Türkiye’nin dönüşümünü sağlamlaştımak ve demokratik bir refah ülkesi haline gelebilemesi için örnek alacağı coğrafyalar değil. Avrupa’nın ilkeleri değil, Avrupa’nın ilkelerinin Türkiye için ne ifade ettiği önemlidir. Kolay kolay burun kıvırılacak bir standart değil bu ilkeler. Bu nedenle Türkiye’nin tamamen Avrupa’ya yüz çevireceğini düşünmüyorum.

‘Uyum yasalarını yapsak işçiler ölmeyecek’

- Prof. Dr. Mehmet Altan- İ.Ü. İktisat Fak. Öğretim Görevlisi:

“2007’de açıklanan ‘Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı 2007-2013 AB Uyum Programı’na göre 188 yasal düzenleme ve 576 ikincil düzenleme yapılması gerekiyordu. Yıllara göre söylersek; 2007-2008 yıllarında 114 yasa, 2008-2009 yıllarında 30 yasa, 2009-2013 yıllarında 64 yasa çıkması gerekiyordu. Ancak TBMM’nin internet sitesindeki faaliyet raporlarına bakınca; 2007-2008’de 14, 2008-2009’da 8, 2009-2010’da 7, 2010-2011’de ise 1 yasa karara bağlanmış. Bu belli ki reform yapmak, AB standartlarında bir yapı kurmak gibi niyet olmadığını gösteriyor. AK Parti’nin ilk üç yılında AB projesi iyi gitti ama sonra frene basıldı. AB siyasal bir proje değil, bir toplumsal projedir. Çağa eklenme anlayışıdır. Türkiye’de Temmuz ayında 110 işçi öldü, 24 işçi de yaralandı. Bizde AB’deki toplam iş kazalarından 7.5 katı daha fazla işçi ölüyor. Uyum yasalarını yapsak bu işçiler ölmeyecek. AB sadece demokratikleşmeyi değil, yaşamın kaliteleşmesini de sağlıyor. Damacanalarda mikroplu su içiriliyor, okullar açılınca 70-80 öğrenci bir sınıfta okuyacak. AB’de tüm bunlar standarta bağlı. AB, yaşam kalitesini yücelten bir sosyal hukuksal anlam taşır. Oysa Türkiye’de insanlara insan üstünden değil, din üstünden bakılıyor. İlk başta hedef demokrasiydi ama maalesef endişeli Kemalistler haklı çıkıyorlar. Müslüman gençlik, içki yasakları, Şangay beşlisi AB’den uzaklaştığımız anlardır. Mesut Yılmaz ‘AB yolu Diyarbakır’dan geçer’ demişti, açılım yürümedi. Avrupa’da sınırlar kalktı, biz Sünni algısıyla ‘ötekileştirme’ siyasetine hız verdik. Bu muazzam bir bölünmeyi de beraberinde getiriyor. Ruhban okulunu açmıyoruz, Alevilere ibadet hakkı vermiyoruz, 301 yasasını değiştiremiyoruz, vicdani red hâlâ bize marjinal geliyor, fikir özgürlüğünde geri gidiyoruz. AB’nin temel hak ve özgürlüklerinden, siyaseti yönlendirenlerin totaliter yapısına geldik.”

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Kocak Aldemir { 24 Ağustos 2012 08:21:26 }
Mehmet Altan ve Orhan Pamuk, ben sizin iyi niyetli oldugunuza inanmadim ve inanmiyorum. Küresel güclerin yeni sömürgecikte kulandigi "demokrasi, insan haklari, özgürlük gibi ici bosaltilmis sloganlara sizde görevli olarak katildiniz. Bu meyanda Türkiye ye zarar veren her türlü zarzavatin üstüne atildiniz. Insan yanilabilir. Ama siz inki yanilgi degildir. Siz görevli idiniz. Yaptiginiz hainlikleri bilincli yapiyordunuz. Simdi ne yaparsaniz yapin, hic bir sey sizi afettirmiyecektir. Sadece Almanyada 200 bin ailenin elektrigi kesiktir. 6 Milyon insan aclik sinirinda yasiyor. Avrupanin öbür ülkeleri bundan daha kötü. Biz bunu yillar önce söyledigimizde, siz göreviniz geregi toz pembe tablolar ciziyordunuz. Tekrar ediyorum. Bu tutumunuz bir insanin yanilgisi degildi. Siz ihaneti görev edinmistiniz.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git