Okan Üniversitesi'nin kampusu ve kayıt merkezi önünde eylem yapan Solaklı Vadisi halkı, öğrencilere "bu talana ortak olmayın" çağrısı yaparak köylerindeki HES projesinin sahibi olduğunu öne sürdükleri üniversiteye kayıt yaptırmamalarını istediler ve eklediler: "Okan mı, yaşam mı? Tercih sizin!"

"Okan'ı tercih edip Solaklı'daki yaşamı yok etme"
Trabzon'un Çaykara ilçesinde bulunan Solaklı Vadisi'ndeki Karaçam ve Köknar köylerinde yapılmak istenen HES projelerine tepki gösteren köylüler, projenin sahibi olduğu öne sürülen Okan Holding'e bağlı Okan Üniversitesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından üniversitenin Kadıköy iskelesindeki tercih merkezine giden köylüler, burada yaptıkları eylemle kayıt yaptıran öğrencilere "bu talana ortak olmayın" çağrısı yaptılar. Köylüler, üzerinde "Okan'ı Tercih Etme, Solaklı'daki Yaşamı Yok Etme" yazılı pankart açarak tepkilerini dile getirdiler.

HES'ler, Solaklı halkının namus meselesine dönüştü
36 HES projesi bulunan vadide iki yıldır süren gerilimin ardından bölgeye jandarma eşliğinde girerek projeyi uygulamaya koymaya çalışan firmalara tepki gösteren köylüler için HES konusu bir namus meselesine dönüşmüş durumda olduğu dile getiriliyor.

"Köknar'daki HES'in sahibi Okan Üniversitesi"
Saat 14'te Okan Üniversitesi'nin Kadıköy'deki kampusu önünde bir araya gelen Köknar ve Karaçam köylüleriyle köylülere destek veren yaşam savunucuları burada bir basın açıklaması yaptı. Daha önce de Solaklı'daki HES projelerinden biri olan Karaçam köyündeki Derebaşı HES projesinin asıl sahibi olan Şekerbank’ın önünde de benzeri bir eylem ve açıklama yapan köylüler, bu kez de Köknar köyündeki Balkodu II. HES projesinin sahibi olduğunu öne sürdükleri Okan Üniversitesi'ni seçtiklerini belirttiler.


Doğa katliamının arkasında iki şirket var
Doğa dostu görünen her iki şirketi de deşifre etmeye yönelik olduğunun altının çizildiği açıklamada, "zira kağıt üzerinde yöremizdeki HES projeleri ile irtibatlı görünmeseler de yaptığımız araştırmalar bölgede yapılan korkunç doğa katliamının arkasında bu iki şirketin olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Evet, dünyanın sayılı koruma alanlarından biri olan Solaklı Vadisi’ni, halkının bunca karşı koymasına bunca direnişine rağmen, yok etmeye kararlı gözüken şirketlerin başında Şekerbank ve Okan Holding gelmektedir" denildi.

Köylüler "dava neden reddedildi" diye soruyor
Temmuz ayı içerisinde Karaçam ve Köknar köylerinde bütün bölgeyi ilgilendiren hayati önemde iki gelişme yaşandığı kaydedilen köylülerin açıklamasında, "Karaçam’daki Derebaşı HES projesi için 2011 yılının başlarında açılan dava 11 Temmuz 2012 tarihinde süre aşımı gerekçesi ile reddedilmiştir. Bildiğiniz gibi idari davalar için başvurulduğunda mahkeme öncelikle şekil şartlarına bakmakta ve buna dayanarak davayı ya ret ya da kabul etmektedir. Davanın 15 ay sonra şekil şartı nedeniyle reddedilmesi bölgede büyük bir hayal kırıklığı ve şaşkınlıkla karşılanmıştır. Ve haklı olarak sorulmaktadır; bir davayı şekil şartı nedeniyle reddetmek için 15 ay beklenmesinin gerekçesi ne olabilir? Adaletin çok ağır işlemesinin ve ardından büyük ümitle bağlanılan davanın ceffelkalem reddedilmesinin manası ne olabilir diye sormak hakkımızdır" ifadelerine yer verildi.

Halka karşı baskı ve orantısız güç kabul edilebilir değil
Bölgede yaşanan ikinci önemli gelişmenin ise 16 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleştiğini belirten köylülerin açıklamasında, bu gelişmenin, açıklamanın asıl hedefi olan Okan Holding ile doğrudan ilişkili olduğunu kaydedilerek şu görüşlere yer verildi:

"16-17 Temmuz 2012 tarihinde 70 Köknar ve Karaçam vatandaşı kimlik saptaması gibi garip gerekçelerle derdest edilerek apar topar ilçe merkezinde bulunan karakola getirilmiş ve bütün geceyi karakolda geçirmek durumunda kalmışlardır. Bu vakada ne yazık ki kolluk güçlerinin tetikçi taşeronlarla içli dışlı oldukları gözlemlenmiştir. Bu samimiyetin nedenlerini bölge halkı merak etmektedir. Ayrıca Çaykara kaymakamı Köknar muhtarını HES karşıtı tutumu nedeniyle istifaya davet etmiştir. Kaymakam hangi yasal yetki dayanarak bunu yapabilmiştir? İdarenin yasalara uymayan bu militanca tarafgirliğinin nedenleri konusunda kafalarda yüzlerce soru işareti oluşmuştur. Dava süreci tamamlanmadan doğanın yağmalanması sürecinin devam etmesi, yaşam ve çevre hakkını savunan ve bunun için demokratik tepki gösteren Köknar ve Karaçam halkına karşı idarenin son 1,5 yıldır uyguladığı acımasız baskı ve orantısız güç kabul edilebilir bir durum değildir."

Köknar’da yaşanan bütün bu gelişmelerin arkasında gözü dönmüş bir rant tutkusu ile hareket ettiği anlaşılan Okan Holding'in bulunduğu öne sürülen açıklamada, Köknar köyünü de içine alan Başyurt ile Kavlatan arasındaki Balkodu II. HES projesinin asıl sahibinin Okan Holding olduğunun ortaya çıkarıldığı iddia edildi.

Köylünün başına "tebelleş olan" şirket
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Köknar’a komşu olan Uzuntarla köyünü yağmalayan BTA Elektrik Enerji Üretim ve İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’dir. Bu şirket şimdilerde Köknar köyünün başına tebelleş olmuştur. BTA Enerjinin künyesini araştırdığımızda şöyle bir manzara ile karşılaşmaktayız. Yönetim kurulu başkanı Ömer Okan olan BTA Enerji A.Ş’nin en büyük hissedarı (yüzde 54,35 pay oranı) Merkon Merkezi Konut İnşaat Sanayı Anonim Şirketidir. Merkon A.Ş.’nin en büyük ortağı yüzde 55, 87 hisse oranı ile Bekir Okan, İkinci büyük ortağı (yüzde 37 pay oranı) ile Mehmet Okan, üçüncü ortak (yüzde 5 pay oranı) ile Ömer Okan, dörtüncu ortak (yüzde 2 pay oranı) ile Mecide Filiz'dir. Merkon A.Ş.’nın yönetim kurulu başkanı Bekir Okan'dır.

Bekir Okan aynı zamanda Okan Holding’in yan kuruluşu olan Okan Üniversitesinin Mütevelli Heyeti başkanıdır. Başkan Yardımcısı da Mehmet Okan’dır. Sonuç olarak Okan Holding, yurt içi enerji yatırımlarını büyük ölçüde BTA Enerji A.Ş. adı altında gerçekleştirmekte olduğu görülmektedir.

Hatıra ormanı yapanlar katledilen ormana ne ad verecek?
Köknar ve Uzuntarla sınırları içinde vadi boyunca binlerce ağacı katlederek doğayı acımasızca yağmalayan holding sahiplerinin ekolojik değerlere verdikleri ehemmiyetin bir nişanesi saikiyle olsa gerek, internet sitelerinde kendi adlarını taşıyan hatıra ormanları oluşturmayı ihmal etmediklerini görüyoruz: Bekir Okan Hatıra Ormanı, Mehmet Okan Hatıra Ormanı, Türkan-Ömer Okan Hatıra Ormanı vs. Bu şirket sahiplerinin, içinde doğup büyüdüğümüz Köknar ve Uzuntarla’da katlettikleri söz konusu binlerce ağaçtan oluşan ormana ne ad verecekleri ise merak konusudur.

"Okan'da öğrenci olmak, katliama ortak olmak demektir"
Benzer bir iki yüzlü tavrı bugünlerde Okan Üniversitesi Tanıtım günlerinde de görmek mümkündür. Okan Üniversitesini en doğru tanıtacak hakikat Trabzon’da yaşananlardır. Okan Üniversitesi sahipleri Trabzon Solaklı vadisi’nde gerçekleştirilen doğa talanının baş sorumlularındandır. Açıkça bilinmelidir ki, Okan Üniversitesinde öğrenci olmak demek Trabzon’daki doğa, tarih ve kültür katliamına ortak olmak demektir. Hiçbir akademik kurum yetiştirdiği öğrencileri işlenen bu çirkin suçun ortağı haline getiremez, getirmemelidir.

"Vazgeçmeyeceğiz, susmayacağız, direneceğiz!"
Son olarak ilgilileri uyarıyor ve diyoruz ki, Köknar ve Karaçam halkının maruz bırakıldığı onur kırıcı davranışlar unutulmayacaktır. Bütün bu yaşananlar bizleri yolumuzdan asla döndüremeyecektir. Sergilenen küstahça tavırların birlik beraberliğimizi kuvvetlendirmekten başka bir işe yaramadığı zamanla daha iyi anlaşılacaktır. Gerek yerelde gerek kentlerde her geçen gün büyüyen mücadelemiz bunun en güzel kanıtıdır. Vazgeçmeyeceğiz, susmayacağız, direneceğiz! Okan Holding, Şekerbank gibi şirketler taşeron firmaları ile birlikte Solaklı Vadisi’nden defolup gidene kadar peşlerini asla bırakmayacağız! Köknar ve Karaçam Halkı."

Yusuf Yavuz