A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Yunanistan Temsilî Demokrasinin Tuzağında

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Prof.Dr. Korkut Boratav | 27 Mayıs 2012 10:13:18

17 Haziran seçimleriyle Yunan trajedisinin son perdesi açılacak. Nasıl kapanacağını öngöremiyoruz ama birkaç haberi sıralayarak olasılıklara bakalım. İlk haber seçim sonuçlarına ilişkin öngörülerle ilgili: Anket sonuçları her an değişmektedir; ama, sağcı Yeni Demokrasi ile sosyalist Syrisa'nın "birinci parti olma yarışını" başabaş sürdürdükleri anlaşılmaktadır. Bu yarış önemlidir; zira seçim sistemi, birinci partiye açıktan elli milletvekili armağan ederek hükümet kuruluşunu kolaylaştırmaktadır.

Yeni Demokrasi, büyük sermaye ve medya desteğiyle geleneksel tabanının “yuvaya dönmesi”ni ummakta ve herhalde aşırı sağ oylara da göz kırpmaktadır. Buna karşılık Komünist Parti’den, ılımlı soldan, önceki seçimde baraj altında kalan sol partilerden, hatta PASOK’tan Syrisa’ya oy kaymaları bu partinin liste başına yerleşme olasılığını güçlendirmektedir.

İkinci haber Syrisa’nın seçim kazanma olasılığına karşı AB’nin tepkisiyle ilgili: Avrupa’nın egemen çevreleri, bir kez daha anti-demokratik kimliklerini ortaya koyuyorlar ve seçimlere müdahale ediyorlar. AB’nin ağır topları (Barroso, Draghi, Van Rompuy ve Juncker) seçimlerin olası sonuçları üzerinde Yunan seçmenlerine açık bir mesaj aktarmayı kararlaştırıyorlar. Financial Times’tan (16 Mayıs 2012) aktaralım: “Avrupa’nın önde gelen liderleri, Yunan seçimlerini bu ülkenin avro içinde kalıp kalmayacağı üzerinde bir referanduma, yani çok riskli bir kumar ikilemine dönüştürmeye teşebbüs ediyorlar: Kurtarma operasyonlarının sert koşulları mı? Avro bölgesinde kalmak mı? AB Komisyonu’nun Başkanı Barroso, Yunanistan’ın AB’de ve Avro’da kalmasını istediklerini; ancak, nihai kararın Yunanistan’dan gelmesi gerektiğini söyledi.” Böylece, Barroso, “kemer sıkmaya son verme” seçeneğinin sadece Avro Bölgesi’nden değil; AB üyeliğinden çıkabilme anlamına geleceğini ima ediyor. Avro’yu kullanmayan on AB üyesini göz ardı ederek...

“Syrisa iktidara gelirse, Avro Bölgesi’nden çıkacaksınız; AB üyeliğiniz bile tehdit altındadır”... Şantaj budur. Böylece Yunan toplumunun tüm katmanlarının “Avrupa’lılık” konumundan kaynaklanan ayrıcalıkları tehdit altında gösteriliyor. Şantaja Avrupa sosyal demokrasisinin “yükselen yıldızı” Hollande’ın da katıldığını aynı kaynaktan öğreniyoruz: “15 Mayıs akşamı Merkel ve Holland da Yunanistan seçimlerinin avro üyeliğine ilişkin bir referandum olduğunu ifade ettiler.”

Üçüncü haber, Syrisa lideri Alexis Çipras’ın bu şantaja tepkisiyle ilgili: Çipras’ın hemen ertesi gün Wall Street Journal’a verdiği bir demeç, aslında bir karşı-şantajdır. Mesajının özü şudur: “Kemer sıkmaya son vereceğiz; avro’dan da çıkmayacağız; bu koşullarda bize fon akımını keserseniz, borç taksitlerini ödemeyiz. Avro çökerse, sorumluluk sizde olur.” Aktaralım: “Ulusal paramız avro’dur; çıkmak istemiyoruz. Ancak Avrupa finansmanımızı keserse, alacaklılarımıza ödentileri askıya almak zorunda kalırız. Borç taksitleri yerine işçilerimize ve emeklilerimize öderiz. Ayrıca, savunma harcamalarını kısar; israf, yolsuzluk ve vergi kaçağıyla mücadele ederiz. Yunanistan’a fonlamanın kesilmesi halinde, işler hem bizim için; hem de Avrupa için güç olacaktır. Avro’nun çöküşüne yol açmadan bir Avrupa çözümü bulmaız gerekiyor.”

Çipras, birkaç gün sonra Berlin’de aynı mesajı pekiştirdi. Spiegel’den (21 Mayıs) aktaralım: “Avro Bölgesi’nin patronları yoktur. Biz eşit ortaklardan biriyiz. Andlaşmaya göre hiçbir ülke ihraç edilemez. Üretim tabanını eriten kemer sıkma devam ederse, birkaç ay içinde yeniden kurtarma ve borçların yapılandırılması gerekecek; ulusal paraya (drahmi’ye) dönüş zorunlu olabilecek. Ertesi gün finansal piyasalar diğer ülkeleri de ayrılmaya zorlayacaktır. Bunu önlemenin tarihsel sorumluluğunu taşıyoruz.”

Dördüncü haber, Syriza’nın bu karşı-şantajına Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB’nin) yanıtıdır: Yunan zenginleri bir yıl önce likit varlıklarını Avrupa bankalarına aktardılar; finansal çöküntü sonrasının fırsatları için pusuya yattılar. Şimdi de, sıradan Yunanlılar, tasarruflarının değerini korumak için bankalardan mevduat çekmeye başladılar. 21 Mayıs tarihli Financial Times’ta “yangına benzin döken” bir bilgi notu var: “Yunan bankaları ülkenin merkez bankasının sağladığı tahminî 100 milyar avro’luk âcil likidite ile ayakta tutuluyor. Bu likidite AMB’nin gizli bir kararına dayanmaktadır ve bu desteğin son bulması, Yunanistan’ın Avro Bölgesi’nden çıkmasını da tetikleyecektir.”

AMB’den sızdırıldığı anlaşılan bu haberle, finans kapital Yunan seçmenini açıkça tehdit etmiş oluyor: Seçim sonuçlarını bekliyoruz. İstediğimiz sonuç çıkmazsa, AMB’nin bankalara desteğini keseriz. Mevduat karşılıksız hale gelir, çekilemez; bankalarınız çöker. Finansal kargaşa...

***

Yunan seçmeni bombardıman altındadır. Temsilî demokrasi, muhafazakârlığı ödüllendirir; kurulu düzeni gözetir. Drahmi’ye dönüş, tasarrufları ve likit servetleri buharlaştıran bir hiper-enflasyon senaryosu olarak sunuluyor; orta sınıfların kâbusu oluyor ve felâketlerin ehveni olarak sürekli kemer sıkma pazarlanıyor.

Çipras, öyle anlaşılıyor ki bu senaryoyu açıkça göğüslemeyi göze almıyor; kaçak güreşiyor ve “drahmi’ye dönüş”ün bir felâket seçeneği olduğunu örtülü olarak kabul etmiş oluyor. Syrisa’ya göre son savunma hattı, “Avro Bölgesi’nden çıkmak zorunda kalsak bile, avro’yu kullanmaya devam edebiliriz” stratejisi midir? Finansal kargaşa ortamında bu bir seçenek değildir. Sağduyulu sağcı iktisatçılar, örneğin Roubini, moratoryum ve avro’dan çıkışın kaçınılmaz olduğunu; bu dönüşümün AMB desteğiyle yapılmasının kayıpları asgarîye indireceğini vurguluyor.

Arjantin’den Türkiye’ye, Malezya’dan Kore’ye, Rusya’dan Meksika’ya kadar uzanan çok geniş bir coğrafyada Yunanistan’ın karşılaştığı türden dışsal şoklar karşısında uygulanmış zengin bir deneyimler birikimi vardır. Bu bilançonun içinde hem finans kapitale teslimiyeti reddeden; hem de halk sınıflarını gözeten seçenekler de yer alır. En önemlisi, hepsinde ulusal bir para vardır ve bu paranın dış değeri, uygulanan politikalarının önemli bir aracı olmuştur.

Drahmi’ye geçiş sonrasında, nominal devalüasyonun enflasyona dönüşmesi frenlenirse, Yunan ekonomisinin dört yıllık küçülme süreci son bulabilir; üretim, istihdam artmaya başlayabilir ve dönüşümün maliyeti büyük ölçüde resmî alacaklılara ve banka patronlalarına yıkılabilir.

Avro’da ısrar ise, bence, Yunan halkını finans kapitalin şantajına karşı çaresiz bırakacaktır.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap

Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar Nijer'de ne yapıyor?
GÜNEŞE YOLCULUK
Cumhurbaşkanlığı seçimini reformcu Pezeşkiyan kazandı.
EKŞİ, "ERİK" TADINDA
BİR TUR DAHA

Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı
Tayland esrarı yeniden yasaklıyor.
İstanbul kirada Avrupa’nın lideri
Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK

Dünyanın ekolojik kaynakları haftaya tükeniyor.
Ormanlara yasal haklar verilebilir mi, tüzel kişiliği olan ormanlar var mı?
'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

Kırık Camlar Teorisi
Dünyanın en eski şarabı 2000 yıllık Roma mezarında bulundu
Otizmin arkasından Neandertaller çıktı.
Beynimiz uykuda geleceği tahmin etmeye çalışıyor.
Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.

Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor
Haberleri takip etmeyenlerin sayısı artıyor…
İstanbulluların %44'ü kıt kanaat geçiniyor

"RAHATI KAÇAN" ADAM
GÜZİN'LE
GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR

DEVENİN BOYNU
Çarpık Eğitim
Ziyafet
Kim Aptal, Kim Akıllı
SİVAS

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git