A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Einstein: Dahi mi yoksa hafiften kaçık mı?

Kategori Kategori: Araştırma | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Aynur Çağlı | 04 Mayıs 2012 06:07:11

Nobel ödüllü fizikçi Albert Einstein (1879-1955), hiç kuşkusuz 20. yüzyılın en büyük dahilerinden biridir. Einstein, fizik alanında devrim yaratan buluşlarının yanısıra renkli kişiliği, kaçıklığı, savaş karşıtı, sosyalist görüşleri ile de birçok araştırmaya konu oldu. Son yıllarda ortaya çıkan özel mektupları ise kadınlarla fırtınalı ilişkilerine ışık tuttu.

Bir Alman Yahudisi olan ünlü fizikçi, İsviçre’nin Zürih kentindeki Politeknik’te fizik okurken Sırp kökenli Mileva Maric ile tanışıyor. Einstein’ın ailesi oğullarının tıp öğrencisi Mileva ile ilişkisine şiddetle karşı çıkıyor. Nedenine gelince, Mileva Albert’den 4 yaş büyük, Yahudi değil, çirkin, üstelik bacağı sakat ve topallıyor. Tepkilere inat birlikte yaşamaya başlıyorlar, hamile kalan Mileva bir kız çocuğu dünyaya getiriyor. O sıra uzakta olan Einstein çocuğu görmüyor. Bu çocuğun, ya öldüğü ya da evlatlık verildiği tahmin ediliyor.

Einstein ile Mileva, 1903’te üniversite son sınıftayken evleniyorlar. Çoğu zaman birlikte fizik çalışıyor, birlikte okuyor ve aralıksız fizik tartışıyorlar. Mileva Maric'in Einstein'ın ileride yayınlanan makalelerine katkıda bulunmuş olabileceği iddia edilmiş olsa da, bu iddiayı kanıtlayan bir belge ya da bilgi bulunamamıştır.

Tekrar hamile kalan Mileva okulu bitiremiyor, kocasına destek olmaya devam ediyor. Çiftin iki oğlu oluyor. Aradan 5-6 yıl geçince geçimsizlik başlıyor. Bu arada Einstein, kuzeni ile ilişkiye giriyor. Boşanmak istiyor ama Mileva razı olmuyor. Ruh sağlığı bozulan genç kadın bunalıma giriyor. Bir ara çocukların hatırına tekrar birleşmeyi deniyorlar. Einstein avukatı vasıtasıyla karısına aşağıdaki listeyi gönderiyor.
  • Elbiselerim ve çamaşırlarım temizlenip, düzgünce yerleştirilecek.
  • Yemeğim günde üç kez odama getirilecek.
  • Yatak odam ve çalışma odam derli toplu tutulacak, özellikle çalışma masama kimse dokunmayacak.
  • Benimle kişisel ilişkilerini sosyal açıdan zorunlu olmadığı sürece tümüyle askıya alacaksın. Özellikle evde seninle oturmamı, seninle seyahata çıkmamı talep etmeyeceksin.  

Benimle ilişkinde aşağıdaki koşullara harfiyen uyacaksın:
  • Benden asla bir yakınlık beklemeyeceksin, bana katiyen yaklaşmayacaksın.
  • Ben istediğim anda susacaksın.
  • Ben istediğim anda hiç itiraz etmeden yatak odamı ve çalışma odamı terkedeceksin.
  • Çocukların önünde beni sözlerinle ve tavırlarınla küçük düşürmeye kalkışmayacaksın.



Mileva, kocasının taleplerini kabul edip Berlin’deki evlerine dönüyor. Ama aradan birkaç ay geçmeden Einstein’ı terkediyor, çocuklarını da alıp Zürih’e gidiyor. Mileva, birkaç yıl direndikten sonra 1919’da Nobel’den alacağı para ödülünü kendisine vermesi koşuluyla Einstein’dan boşanıyor. Mileva’dan boşanan Einstein, kuzeni Elsa ile evleniyor. Bir süre sonra sekreteriyle ilişkiye giren dahi fizikçi, evliliği boyunca metresini yanından ayırmıyor.

Yukarıdaki listeyi okuyan, “Bu adam aklını kaçırmış!” diye düşünebilir. Artık kaçık olduğu için mi, yoksa kıskançlık krizleri geçiren karısını iyice çıldırtmak için mi bilinmez. Einstein’in davranışlarındaki bozukluk ölümünden sonra da devam eden bilimsel araştırmalara konu oluyor.

İçine kapanık bir çoçuk olan Einstein, 3 yaşına kadar konuşmuyor, uzun yıllar ağzından çıkan her cümleyi defalarca tekrar ediyor. Uzmanlar Einstein’in Asperger sendromu olduğu konusunda görüş birliğine varıyorlar. Bunların arasında Oxford ve Cambridge üniversitelerinin otizm uzmanları da var.

Bu hastalığa sahip insanlar dış dünya ile iletişim kurmakta ve sosyal ilişkilerde çok zorlanıyorlar, genelde takıntılı ve sakar oluyorlar. Bir şeye kafayı taktıklarında gözleri başka hiçbirşey görmüyor. Einstein dahil birçok dahinin otizmin bir türü olan Asperger sendromundan ötürü belli bir alana yoğunlaştıkları, sonuç alana dek hiç aralıksız çalıştıkları söyleniyor.

Akıl hastalığı, hasta yakınları ve kendileri için çok zor olmasına karşın, bazı vakalarda yaratıcılık ile başabaş gidiyor. Bipolar bozukluk olarak bilinen manik depresyonun tarih boyunca birçok ünlü şair, yazar, ressam ve bilim insanında görülmesi bir rastlantı değil. Manik depresif insanlar bazen aşırı mutlu, müthiş enerjik ve üretken olurlar, sonra birdenbire aşırı mutsuz, içine kapanık veya aşırı saldırgan ve öfkeli bir ruh hali sergilerler. Duygusal açıdan hayatları iniş çıkışlarla doludur.

Tarihin akışını değiştiren bilimsel buluşların ve özgün fikirlerin oluşumuyla beynin farklı işlemesine yolaçan manik depresyon ve Asperger sendromu gibi hastalıklar arasında ciddi bir bağlantı kuruluyor. İki kez Nobel kazanan Marie Curie de hayatı boyunca depresyon, davranış bozuklukları ve duygusal gelgitler içerisinde yaşıyor. Bütün dünya ile ilgisini kesip kendini laboratuvarına hapsediyor, yalnızca işine ve buluşlarına konsantre oluyor. Öyle ki çocuklarını bir yıldan fazla görmediği zamanlar oluyor. Araştırmalar Curie’nin manik depresif olduğunu gösteriyor.

19. yüzyılda bir süre İstanbul’da yaşayan İngiliz şair ve yazar Lord Byron, evrim teorisyeni Charles Darwin, 37 yaşındayken intihar eden ressam Vincent Van Gogh, büyük besteci Beethoven, Amerikalı şair Edgar Allan Poe da Einstein gibi ölümünden sonra Asperger sendromu veya manik depresif teşhisi konulan yaratıcı dehalar arasında yer alıyor.

Yaratıcılık ile depresyon ve benzeri akıl hastalıkları arasındaki bağlantı yeni keşfedilmiş değil. Yunan filozofu Aristo bunu nerdeyse 2500 yıl önce dile getirmiş. Olağanüstü yetenekli şair ve sanatçıların hepsinin melankolik (Eski Yunancada depresif) olmalarına dikkat çeken Aristo, çok önemli bir noktaya parmak basmış. Bu olgu artık bilimsel olarak da kanıtlandığı için Einstein gibi dehaların özel yaşamlarını, uçukluklarını ve çılgınlıklarını hoşgörüyle karşılıyoruz. Onlar “normal” ve “sıradan” biri gibi yaşamayı beceremeseler de –öyle değiller çünkü-, buluşları ve eserleriyle dünyamızı zenginleştiriyor, insanlığa eşsiz katkılarda bulunuyorlar.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 8.9 / 8 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







BİZİM RADYO
radyo.ayorum.com'a HOŞ GELDİNİZ
Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı

Hayatta kalma mücadelesinden kesintisiz şiddetin itici gücüne.
Demokrasi Krizde mi? Gözden Kaçırmamanız Gereken 5 Sarsıcı Gerçek
10 soruda Trump'ın Gazze için sunduğu barış planı
İngiltere, Avustralya ve Kanada, BM Genel Kurulu öncesi tarihi adımla Filistin’i tanıdı.
Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’da halk liderleri devirdi.

Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?
ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?

Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.
Cilt kanseri oranında dünyada başı çeken Avustralya'da güneş kremi skandalı.
Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

AKIL...
KISA KESİLMİŞLER, AĞUSTOS 2025
ÖZERK, FEDERAL, KONFEDERAL
MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN

HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum
BU VATAN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git