Tamamlanan Deniz Feneri iddianamesi suç örgütü ve dolandırıcılık yok dedi. İddianamede, soruşturmayı başlatan ancak sonra görevden alınan savcıların yönelttiği "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üye olmak ile nitelikli dolandırıcılık" suçlamaları yer almazken, hafif cezalar verilebilecek suçlamalar yer aldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Deniz Feneri iddianamesini 3 yıl 7 ay sonra tamamladı.
İddianamede, soruşturmayı başlatan ancak sonra görevden el çektirilen savcıların sanıklara yönelttiği “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üye olmak ile nitelikli dolandırıcılık” suçlamaları yer almazken, sanıklara çok daha hafif cezalar öngören “özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma” gibi suçlar yöneltildi.
Savcılar el çektirildi cezalar hafifledi
Vatan gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre, aralarında eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik, Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan, İzzet Kurum ve Ali Solak'ın da bulunduğu 20 sanık hakkında “özel belgede sahtecilik, kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştiraki ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından ceza talep edildi.
Önce tahliye sonra ceza indirimi
Deniz Feneri davası savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz'ün görevden el çektirilmesinin ardından yerine gelen savcıların tutukluluğuna son verdiği sanıklar hakkında, şimdi de yeni savcı eliyle daha az ceza talep edilmiş oldu.
Habere göre iddianame, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) yüklenmeye başlanırken, ağır ceza mahkemesine gönderileceği bildirildi. Mahkemenin 15 gün içinde iddianameyi kabul etmesi halinde sanıklar hakkında dava açılmış olacak. Mahkemenin herhangi bir eksiklik görmesi halinde ise iddianameyi savcılığa iade ederek eksiklikleri tamamlamasını da isteyebilecek.
Ankara Basın Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 526 sayfalık iddianame hazırlandı. Delilerin toplam 230 klasörde toplandığı iddianamede Savcılık, sanıklara “özel belgede sahtecilik, kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştirak ve görevi kötüye kullanma” suçlamalarını yöneltti. 20 sanık arasında Almanya’daki davada hüküm giyen üç sanığın da yer aldığı belirtildi.
Kamu görevlilerine takipsizlik
Savcılık, soruşturmayı şüphelilere sızdırmakla suçlanan kamu görevlileriyle ilgili ise takipsizlik kararı verdi. Soruşturmada gözaltına alınıp serbest bırakılan toplam 25 şüpheli hakkında da dava açmaya yetecek makul şüphe oluşmadığı gerekçesiyle “ek takipsizlik” kararı verildi.
Yarı oranda indirim istendi
Sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesindeki 1-3 yıl arası hapis öngören “özel belgede sahtecilik” suçundan hapis cezası istendi ancak savcılık sanıkların bu belgeleri Almanya’daki Deniz feneri e.V’den olan alacakların tahsili için sahte olarak düzenlemiş olabilecekleri gerekçesiyle TCK’nın “daha az cezayı gerektiren hal” başlıklı 211. maddesine göre yarı oranında indirim de istedi. Bu durumda sanıklar, düzenledikleri her sahte belge için sadece 6 ay ceza alabilecekler. Savcılık ayrıca 2 yıla kadar hapis öngörülen örgüt suçu ile 7 yıla kadar hapis öngören nitelikli dolandırıcılık suçlarından da ceza istemedi ve böylece sanıklar büyük bir ceza yükünden de kurtulmuş oldu.
Kaynak : sol.org.tr