Esad rejiminin, 10 Nisan'a kadar tüm kent ve kasabalardaki askerî birlikleri geri çekmeyi kabul ettiği bildirildi. Bu tarihten itibaren 48 saat içinde iki tarafın da çatışmaları tamamen durdurması gerekiyor. BM ve Arap Birliği'nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan'ın sözcüsü Ahmed Fevzi, Suriye yönetiminin, 10 Nisan'a kadar tüm askerî birlikleri kent ve kasabalardan geri çekmek üzere bir plan üzerinde çalıştığını Annan'a ilettiğini bildirdi.


Fevzi, Annan'ın 10 Nisan'da tüm birliklerin çekildiğini tasdik etmesi durumunda hükümete ve muhaliflere bağlı güçlerin 48 saat içinde çatışmaları tamamen durdurmalarını beklediklerini belirtti.

Suriye'nin BM nezdindeki büyükelçisi Beşar Caferi de Şam yönetiminin 10 Nisan mühletini kabul ettiğini doğruladı ve ateşkesin muhalif güçler için de geçerli olduğunu vurguladı. Caferi, “Suriye hükümeti yükümlülük üstlenmiştir ama Sayın Annan ve Güvenlik Konseyi'ndeki bazı tarafların aynı yükümlülüğü muhalefetten de istemelerini beklemekteyiz” diye konuştu.

BM eski genel sekreteri Kofi Annan'ın, Fevzi'nin açıklaması öncesinde BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği basına kapalı brifingde, Konsey üyelerinden 10 Nisan mühletini desteklemelerini istediği belirtildi.

Annan'ın 10 Mart'ta Suriye yönetimine sunduğu ve Esad'ın geçtiğimiz hafta resmen kabul ettiği altı maddelik plan, şiddetin derhal sona erdirilmesini, ateşkes ortamının BM gözlemcileri tarafından denetlenmesini ve muhaliflerle hükümet arasında siyasî diyalog kurulmasını içeriyor.

ABD temkinli

ABD'nin BM nezdindeki daimi büyükelçisi Susan Rice, Şam yönetiminin geçtiğimiz aylar boyunca çok sayıda vaatte bulunduğunu ve pek çok kez sözünü tutmadığını belirterek, “Şiddeti sona erdirmeye yönelik vaatlerin ardından şiddetin büyük ölçüde yoğunlaşmasına da tanık olduk. Dolayısıyla ABD verilen bu sözlere bakacaktır ve yine şunu söyleyecektir: Kanıt kelimelerde değil eylemlerdedir.”

Bu arada uluslararası topluluk, Suriye'deki insan hakları ihlallerinin gelecekte soruşturulabilmesi için şimdiden önlem alıyor. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Suriye’deki insan hakları ihlallerinin belgelenmesi ve soruşturma görevlilerinin eğitimi için ilk aşamada 1 milyon 250 bin dolarlık kaynak sunulacağı bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, pazar günü İstanbul’da yapılan ‘Suriye’nin Dostları Konferansı’nda, gelecekte hak ihlalleri sorumlularından hesap sorulabilmesi için “Syria Accountability Clearinghouse” adlı bir birim oluşturulacağını açıklamıştı Birim, delillerin güvenceye alınması ile sorgu görevlileri, hukukçu ve insan hakları aktivistlerinin eğitiminde görev alacak. Birim içinde, gelecekte Suriye’deki, uluslararası ya da karma yapıdaki bir mahkeme önüne gelebilecek davalar için bir ‘savcılık’ ünitesi de bulunacak.

Kaynak : Deutsche Welle Türkçe