A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Yuan dünyanın rezerv parası olabilir mi?

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Prof.Dr. Korkut Boratav | 25 Mart 2012 06:47:14

Çin, dünya sisteminin yeni "süper gücü" olmakta mıdır? Olabilir mi? Güçlü ekonomik göstergeler söz konusudur: ABD'nin ardından dünyanın ikinci en büyük ekonomisidir; en başa geçmesi yakın gündemdedir. En büyük dış fazla veren; en yüksek rezervlere sahip olan ekonomi de Çin'dir. Bu sonuncu özellikleri sayesinde, giderek dış dünyaya kaynak aktarmaya, yatırım yapmaya başlamıştır.

Bu güçlü ekonomik göstergeler, Çin’i dünya sisteminin “patronluğunu” ABD ile en azından paylaşacak bir konuma getirmiş midir?

Bir şartla: Çin’in ulusal parası olan yuan (resmî adıyla renminbi) kapitalist dünya sisteminin rezerv parası olursa... Yani, bugün bu işlevi üstlenen doların yerine geçerse...

Hatırlatalım ki, bir yandan kapitalist dünya ekonomisinin pürüzsüz işlemesi, bir yandan da ABD’ye “süper emperyalist” konumun ayrıcalıklarının sağlanması, dolar’ın dünya parası olması sayesinde gerçekleşmiştir.

Yuan böyle özellikler taşıyabilecek midir? Bu soruya ışık tutan bazı haberlere, gelişmelere kısaca göz atalım.

***

Gelişmelerden biri, yuan’ın dış ticarette bir ödeme aracı olarak önem kazanmasıyla ilgilidir. Çin’in dış ticaretinde yuan ile yapılan işlemlerin payı, son iki yıl içinde yüzde 1’den yüzde 10’a çıkmıştır; önümüzdeki yıl daha da yükselmesi beklenmektedir. Çin, (belirleyebildiğim kadarıyla) başta Japonya ve Güney Kore olmak üzere sekiz ülkenin merkez bankalarıyla yuan talebini karşılamak üzere takas veya kredi anlaşmaları yapmıştır.

Bu gelişmeler yuan’ın merkez bankaları rezervleri içinde yer alması sonucunu da doğuracaktı. Öyle de olmaktadır. Örneğin, Aralık 2011’de Japon Maliye Bakanı Azumi, Merkez Bankası rezervlerini Çin devlet tahvilleri ile çeşitlendireceklerini ifade etti.

Merkez bankalarının rezervleri, nakit olarak değil, dolar’lı, avro’lu devlet tahvillerinde, bazen de dış bankalarda mevduat biçiminde tutulur. Yuan’ın rezervlerdeki payının artması için, Çin devlet tahvillerinin uluslararası piyasalara ihraç edilmesi veya uluslararası bankalarda yuan hesaplarının oluşması gerekir. Bunu sağlamak üzere, Çin devlet bankaları, ülke dışında yuan hesapları açmaya, devlet tahvillerini pazarlamaya, Çin’de yatırım yapmak üzere yerli ve yabancı şirketlere kredileri açmaya yetkili kılındı.

Böyelece, yuan’lı finansal varlıkların işlem gördüğü Çin dışında “offshore” piyasalar oluşuyor. Ne var ki, hepsinde Çin devleti bankaları veya rezervleri ile aktif bir taraf olarak yer alıyor. Kritik adım, doğrudan doğruya yabancı şirketlerin, bankaların kendi aralarındaki işlemlerde de yuan’ı kullanmaya başlamaları ile atılacaktır. Yıl başında bu doğrultuda ilginç bir gelişme gerçekleşiyor: Britanya Maliye Bakanı George Osborne, Hong Kong’ta Çin bankalarıyla anlaşma imzalıyor ve Londra’nın yuan’lı “offshore” finansal işlemler için bir merkez haline getirilmesi kararlaştırılıyor. Osborne, bu anlaşmayı Çin hükümetinin “Londra için verdiği bir güven oyu” olarak yorumluyor. (Financial Times, 16 Ocak).

***

1990’lı yıllarda çevre ekonomilerinde sermaye hareketleri büyük ölçüde serbestleştirildi. Çin ise, bu dalgaya kapılmadı. Sermaye hareketleri üzerinde etkili denetim araçlarını korudu. Çevre ekonomilerini dalga dalga etkileyen finansal krizlere bu sayede sürüklenmedi. Yüksek ve istikrarlı büyüme temposunu, biraz da bu savunma mekanizmalarına borçludur.

Ne var ki, Çin, adım adım bağımlı bir çevre ekonomisi konumundan çıkmaktadır. Batı kaynaklı doğrudan yatırımları en çok alan ülke olmasına rağmen, astronomik rezervleri sayesinde son yıllarda net sermaye ihracatçısı konumuna gelmiştir. Bu gelişmeler, sermaye hareketleri üzerindeki denetimlerin gevşetilmesini gündeme getirmektedir. Yukarıda açıkladığım gelişmeler de Çin’in ülke içine veya dışına dönük sermaye hareketlerini küçük adımlarla serbestleştirmesi anlamına geliyor.

Çin Merkez Bankası Şubat’ta bir rapor yayımladı ve sermaye hareketlerinin bu küçük adımların ötesinde serbestleşmesi doğrultusunda on yıllık aşamalı bir programın ana öğelerini ortaya koydu. Banka’nın İstatistik Bölümü Başkanı’nın imzasıyla yayımlandığı için Rapor, henüz resmî bir belge değildir.

Üç yıllık birinci aşamada, dış ticarete dönük yabancı sermaye yatırımları üzerindeki denetimler gevşetilecek; Çin şirketlerinin dışa yatırım yapmaları kolaylaştırılacaktır. Sonraki iki yılda yuan’lı dış krediler serbestleştirilecektir. Sonraki beş yılda ise, yabancıların Çin’de hisse senedi, tahvil, gayri menkul alımları serbestleştirilecektir. Yuan’ın tam “konvertibilitesi” ise son adım olacaktır; ancak bunun için bir tarih verilmemektedir. Spekülatif sermaye hareketlerinin ve kısa vadeli dış borçlanmanın kısıtlanması ise sürdürülecektir.

***

Evet, yuan bir uluslararası bir paraya dönüşmektedir. Ancak bu, yuan’ın dünya ekonomisinin rezerv parası olması; altmış küsur yıl boyunca dolar’ın gerçekleştirdiği işlevleri üstlenebilmesi demek değildir.

Yuan’ın bir dünya parası olabilmesi için, dünya cari işlem hesaplarında gerçekleşen dış açıkların önemlice bir bölümünün, Çin’in dış fazlalarıyla dengelenmesi; ayrıca büyüyen dünya ekonomisinin ek likidite artışının da yuan tarafından (ek sermaye ihracı yoluyla) karşılanması gerekir. Dahası, “sistemin patronu” olabilmek için, (ABD’nin son otuz yıl boyunca yaptığı gibi) daha da fazla yuan ihraç ederek, “dünyayı satın alabilecek” bir gücü sergilemeyi gerektirecektir.

Bu senaryo olası görünmüyor. Bir kere, yuan’ın bugünkü gücü, Çin ekonomisinin sürekli dış fazla vermesinden ve 3 trilyon doları aşkın rezervlerinden kaynaklanıyor. Bu özellikler, Çin’in ihracat öncelikli gelişme biçiminin mirasıdır; kalıcı değildir. Çin Başbakanı’nın önerdiği iç pazar öncelikli bir stratejiye geçiş, dış fazlaları eritebilecek; rezerv birikimine ve buna dayalı dış yatırımlara son verebilecektir.

İkinci olarak, dolar’ın uzun yıllar “dünyayı satın alacak” düzeylere ulaşmasının arkasında, Wall Street’in olağanüstü finansal gücü vardır. Dahası, dev ABD şirketlerinin onyıllar boyunca dış dünyaya astronomik boyutlarda sermaye ihraç edebilmeleri rol oynamıştır. Amerikan sermayesi bu sayede dünyanın tüm köşelerini (ve Çin’i) üretim merkezleri haline getirmiştir.

Bu gelişmeler, kapitalizmin finansallaşmasını, tekelleşmesini, emperyalizme dönüşmesini temsil eden ileri aşamalarıyla bağlantılıdır.

Evet, Çin kapitalistleşme sürecine girmiştir; ancak yeterince değil... Ekonomik gücünün arkasında hâlâ önemli ölçülerde Çin devleti vardır.

Dünya siyasetinde, ekonomisinde etkili, bazen belirleyici olacaktır; ancak emperyalist sistemin “patronu” olarak değil...

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.
Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git