İnsanımızın pis olduğu ortada. Kısa yoldan şöhret olma, haksız kazanç, çalıp çırpmayla zirveye tırmanan ne kadar çok insan varmış meğer. Yeni milli eğitim bakanının profluğu elinden alınmış çalıntıdan dolayı. YÖK bu zatın itibarını (neye dayanarak) geri vermiş. Bilimsel çalışma yapmaktan yoksun birisi, çalıntı yaptığı kanıtlanmış biri milli eğitim bakanı olabiliyor ülkemde. Vah o eğitime, vah o eğitim kurumlarında çalışanların haline!
11 -17 Temmuz, 2011
11 Temmuz, Pazartesi
22 Temmuz’da havuz başında yapacağımız düğün eğlencesinin yemeğini hallettim Hakan’ın sayesinde. Veli Usta’nın Yeri’nden gelecek nohutlu pilavla tavuk sote. Salata ve böreği biz yapacağız. Düğün pastası da Ayvalık’ın en eski ve en iyi pastanesi sayılan İmren Pastanesi’nden gelecek.
Müziği, bizi daha önceki eğlencelerimizde eğlendiren Hakan yapacak.
12 Temmuz, Salı
Sosyal Güvenlik Kurumu’na yolladım istedikleri belgeleri. Bakalım beş yıla yakın çalışmamın ülkemdeki karşılığı ne olacak.
Düğün davetiyesini sitemizin girişindeki panoya astım.
13 Temmuz, Çarşamba
Ayvalık nüfusuna kaydolduk Rahime ile.22 yıldır gelip gittiğimiz, tatillerimiz geçirdiğimiz, yazlığımızın olduğu bu kasabaya yerleşme ve ömrümün geriye kalan bölümünü burada geçirme düşüncesini adım adım gerçekleştirdik ya, helal olsun bize!
14 Temmuz, Perşembe
Balkonun altını kireç yaptım. Kireç kokusu bana bozkırdaki köyleri anımsattı. Sahipsiz, düşleriyle yaşayan... köylerden birinde öğretmen olsaydım neler yazardım acaba?
Yalnızlığımı nasıl şiire dökerdim? Yaşadıklarımı Mahmut Makal gibi yazabilir miydim? Ayvalık’taki Bizimköy Tatil Sitesi’nin Mahmut Makal’ın Bizimköy kitabıyla bir ilişkisi yok. Ama ben bir ilişki varmış gibi düşünüyorum. Burası tatil sitesi, bozkırdaki köylerden ne kadar farklı.
Tatil yerlerindeki köyler, siteler bozkırı akla getirmiyor ama benim aklıma geliyor. O yalnızlıklarına gömülmüş köylere gitmeyeli yıllar oldu. Gider miyim bir daha, sanmam.
15 Temmuz, Cuma
Sıcaklar fena bastırmaya başladı.Poyraz olmasa halimiz harap! 13 asker daha öldürülmüş. Dürüst, namuslu, iktidara direnen yargıçların yerleri değiştirilmiş. Futboldaki mafyaya darbe üstüne darbe! Şike söylentilerinin ne kadar doğru acaba? Ülkemizde adı kirlenmeyen kaç kurum kaldı acaba? İnsanımızın pis olduğu ortada. Kısa yoldan şöhret olma, haksız kazanç, çalıp çırpmayla zirveye tırmanan ne kadar çok insan varmış meğer.
Yeni milli eğitim bakanının profluğu elinden alınmış çalıntıdan dolayı. YÖK bu zatın itibarını (neye dayanarak) geri vermiş. Bilimsel çalışma yapmaktan yoksun birisi, çalıntı yaptığı kanıtlanmış biri milli eğitim bakanı olabiliyor ülkemde. Vah o eğitime, vah o eğitim kurumlarında çalışanların haline!
16 Temmuz, Cumartesi
Düğün hazırlıklarına son noktayı koyamadık henüz, kafamız karman çorman. Her kafadan bir ses çıkıyor. Komşularımız, iyi niyetli ve yardım sever. Bize destek olmak, yükümüzü hafifletmek için çırpınıyorlar. Ne var ki, bu destek ve yardım çabaları kafamızı iyice karıştırıyor. Evlerde bir şeyler yapılacaksa mutlaka onlar da bir şeyler yapmak istiyorlar: Börek, köfte, çerkestavuğu, acılı ezme, salata... gibi. Bu işin sınu nereye varacak bakalım.
17 Temmuz, Pazar
Armutçuk Pazarının rengârenk dünyası, serinliği, sebze, meyve tezgâhlarının albenisi beni dinlendiriyor, ayrıca büyülüyor, bunu hep dillendiriyorum ama yazmadan, coşkumu başkalarına yansıtmadan da duramıyorum: Kirazlardan, kayısılardan, eriklerden, çerezlerden... tada tada alışveriş yapıyoruz. Köylü pazarı da oluşmuş asıl pazarın dışında.
Pazarın dışı cehennem gibi; öyle sıcak! Yüreğim Pazar yeri gibi serin, renkli, uğultulu; bir depremi yaşıyorum sanki, daha doğrusu bir depremin hazırlığını, enerji birikimini. Şiirsizmiş gibi geçip gidiyor günlerim, oysa şiir patlamasına ön hazırlık içinde olduğumu düşünüyorum yüreğimdeki sancıdan, kıpırtılardan, imgelerin mayalanmasından...
Can dostum Yüksel’in ölüm haberi yıktı beni, beni yalnız bırakmayacaktı Yüksel. Onsuz Berlin’i ben ne yapayım. Onun Burdur’da yaptırdığı ve çatı katını bana ayırdığı evinde birlikte olamamanın acısını kime anlatayım? İlk öğrencimdi Yüksel. Sonra kardeşim, dostum oldu.