A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Türkçeyi sevmek

Kategori Kategori: Berlin Günceleri | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 02 Mayıs 2011 14:02:39

Türkçeyi sevmek ne demektir? Özdemir Asaf, bunu şöyle dillendiriyor: "Türkçeyi sevmek demek, onun bir ses veren parçasından sesler veren cümlesine kadar nesi varsa onları yerlerce ve durumlarca hırsız veya yalancı yapmamaya çalışmak demektir. Geveze veya kaçak, küstah veya korkak yapmamak demektir. Atılgan veya sinsi, köle veya esir kılmamak, bol veya ucuz, kolay veya yanlış harcamamak lâzımdır. Bitişiklerini, yanaşıklarını, incelik, kalınlık düzenlerini keyfince bozmamak demektir." Şiirlere Sarın Beni

11 - 17 Nisan, 2011
 
11 Nisan, Pazartesi
 
Şeytanın Ayak İzleri (YKY), John Burnside. Kitaba fena kaptırdım kendim: “Sıradan görünen hayatların ardındaki şaşırtıcı sırların yapbozlarıyla döşenmiş bir kendini arayış öyküsü” “içindeki yabancılık hissi” yok olmayanların öyküsü.
 
“Burada yıldızlar hep daha yakın gözükür, günlük hayatımın bir parçası olan rüzgâr bana düşlediğim rüyaları bahşeder, sert havalarda tanıdık bir köpek gibi beni evin içine kadar takip eder, mutfağa girip kaybolmadan önce holde bir iki dakika döner dururdu. Yağmur anide bastırır ve kepenkleri döver; sabah güneşi telgraf gibi gelirdi.”
 
“Korkmak, dünyaya karşı gayet  iyi bir hazırlıktır”
 
 
12 Nisan, Salı
 
Özdemir Asaf’in ça’sı “otokopi” denemeleriyle bezeli. Kendinden yola çıkıp kendine varma çabası, iç dökme değil, içli dışlı olma hiç değil ama kendisinin nerede olduğunu görme çabası.
 
“Benim hikâyelerim sizin hikâyelerinizdir. Ben kendi hikâyelerimi sizinkilerin arasına serpiştirdim. Sizin hikâyelerinizin birçok yerlerini başkalarına bıraktım, kalanlarını biraz sıkıştırdım, o kadar.”  O hiçbir akımın içinde değil, bu dışlamak anlamına gelmiyor. O çok okuyan biridir hem kendini “savunmak, hem de boyun eğmemek için.”
 
 
13 Nisan, Çarşamba
 
Tanıdığı ama pek tanımadığı da biri, kendi “öz”ü Özdemir Asaf’ın. O kendini zorlamaz yazarken, konuştuğu gibi yazar. Diline ne gelirse kullanır, “tutmuş yeni sözcükleri de” kullanır.
 
Isınamadığı sözcükleri kullanmaz.
 
Yani “Yeni şiiri sevmek” demek, “şiiri yeni sevmek” değil mi?
 
 
14 Nisan, Perşembe
 
Türkçeyi sevmek ne demektir? Özdemir Asaf, bunu şöyle dillendiriyor:
 
“Türkçeyi sevmek demek, onun bir ses veren parçasından sesler veren cümlesine kadar nesi varsa onları yerlerce ve durumlarca hırsız veya yalancı yapmamaya çalışmak demektir. Geveze veya kaçak, küstah veya korkak yapmamak demektir. Atılgan veya sinsi, köle veya esir kılmamak, bol veya ucuz, kolay veya yanlış harcamamak lâzımdır. Bitişiklerini, yanaşıklarını, incelik, kalınlık düzenlerini keyfince bozmamak demektir.”
 
“ ‘Şiir kelimelerin dansıdır’ ” diyenlere o şöyle yanıt veriyor:
 
“Hayır. Şair kelimelerin dans hocası değildir.”
 
“Şair amansız düşmanı kelimelerle boğuşur. Zaten kelimeler de şaire:  ‘gel oynayalım’ demezler.”
 
 
15 Nisan, Cuma
 
Özdemir Asaf’ın şu sözleri kaç şairi düşündürdü acaba?
 
“Ben bir şair olarak yaşamı (derinliğine, genişliğine) açamazsam, yaşam da beni akışına alıp götürür.”
 
Yaşamın akışına kapılıp gidenleri bugün kim anımsıyor? Onun için şiir ki “gözün ilk algıları değil, duyguların yargıları da değil, kafanın vargılarıdır.”
 
 
16 Nisan, Cumartesi
 
Bahçeyi düzenledik. Çiçek tohumları ektik. Isırgan topladık. Isırganın faydalarını buldum Ramis Dara’nın Vefalı Dostlarım Şifalı Otlarım (2006) kitabından.
 
“Bitkinin güçlendirici, uyarıcı, iştah açıcı, idrar ve balgam söktürücü, kan temizleyici, kanamaları durdurucu, tansiyon düşürücü etkileri” varmış.
 
“Guta, astıma, romatizmaya”ya da iyi geliyormuş bahçemizde durupduran bu yararlı bitkinin.
 
İlk kez mutfağımıza giriyor ısırgan. Ispanaktan hangi yemekler yapılıyorsa  ısırgandan da aynısı yapılırmış.
 
Biz böreğini yaptık, çok lezzetliydi. Bahçemizde başka neler var kim bilir ama biz bilmiyoruz.
 
 
17 Nisan, Pazar
 
Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümü ama Rahime’nin de doğum günü. Kanal boyunda yürüdük sabah kahvaltısından sonra. Bit pazarında gittik. Ben Alman toplumundaki erkek egemenliğin anlatan “Erkek Resimleri” başlıklı bir karikatür albümü  aldım. “Karikatürlerin Aynası” alt başlığını taşıyan bu albümde 19. Yüzyılın Almanya’sından erkek portreleriyle birlikte tarih, politika, günlük yaşam, kariyer, yöneticiler,  hayvanlar, erkek tanrılar, askerler, devlet, sarhoşlar, aşk, şiddet, ... karikatürleri yer alıyor.
 
Uzun bir süre elimden düşmeyecek, sonra da karikatür tarihçisi arkadaşım Turgut Çeviker’e vereceğim bu anlamlı, özel, özgün albümü. O bu albümden yola çıkarak nasıl güzel kitaplar hazırlar kim bilir?
 
Akşam ailecek hep bir aradayız. Rahime’nin doğum gününü kutluyoruz nohutlu, küçük köfteli mantı yiyerek. Çocuklar bu yemeği çok seviyorlar ve başka yemeklere tercih ediyorlar hep. Doğum günleri aileyi bir araya getirmesi açısından da önemsenmeli bence.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye ve Arap ülkelerinde
DEPREM : Hangi ülke, ne yardım gönderiyor?
YAS...
YAKIŞMIYOR
İşte Millet İttifakı'nın 9 ana başlıklı Ortak Mutabakat Metni'nin önemli maddeleri

Katar Gate: AP'deki rüşvet skandalında Türkiye bağlantısı
73 YIL SONRA BİR 14 MAYIS DAHA
NATO'nun 31'inci üyesi Finlandiya
Avustralya’dan TikTok’a yasak geldi
Almanya: İş gücü göçünü kolaylaştıran yasa kabineden geçti

Acemoğlu: 15 yıl Türkiye için fırsat penceresi bunu harcarsa sonu trajik olur
AB Meta'yı 1,2 milyar euro para cezasına çarptırdı
55 bin kişiyi işten çıkararak yerine yapay zeka kullanacak
Dünyada gıda fiyatları 12 aydır düşerken; Türkiye'de 31 aydır yükseliyor
Türkiye Irak’a yaklaşık 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek

2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda rekor bekleniyor
Rüya...
Kocaman bir aile gibi
Yeni Zelenda: 2009 sonrasında doğanlara sigara yasağı
Avrupa’nın ardından ABD’de maymun çiçeği virüsü alarmı

GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ
KİTAPÇI RÜSTEM, PARİS: EMEKÇİDEN YANA ve FAHRİ KONSOLOS
Değerli Dost Aydınlık Yürek - HASAN MEYZİNOĞLU
“ŞAİR LÂFI”

Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA
GERÇEK FELSEFE
MADDE VE DÜŞÜNCE

2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebilir
Okyanus sıcaklıkları rekor seviyede
BM'den uyarı: Deniz seviyesi rekor hızla yükseliyor
AB'nin enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payı 2030'a kadar %42,5'e yükseltilecek
'Ekosistemi yeniden dengele': Dingoları ve şeytanları geri döndürme planı

Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu
Yapay Et Şirketi Üretime Hazırlanıyor

Eratosthenes MÖ 3. Yüzyılda dünya'nın çevresini nasıl ölçtü?
Leonardo da Vinci'nin annesi Çerkes bir köle
UÇAN KÜÇÜK ŞIRINGALAR
Kanser hücrelerini öldüren virüs hastalar üzerinde olumlu sonuç verdi
Çin'de havadaki Covid-19'u tespit eden maske geliştirildi

Gençlerin yüzde 63'ü Türkiye'den gitmek istiyor.
Modern köle sıralamasında Türkiye zirvede
Türkiye'de temelsiz yargılamalar devam etti
Türkiye’de çocuklar ekmek veya makarna ile besleniyorlar...
Türkiye yine

Demokrasinin yozlaşıp ayak takımının hakimiyet kurduğu rejim: Oklokrasi
“BİZE BİR SOSYALİST PARTİSİ LAZIM”
Mezopotamya’nın Ağıtları
KARGALAR, ÖRÜMCEKLER, LEYLEKLER VE DİĞERLERİ
1 MAYIS 1945

AT KOŞUMU
MEVSİMLER
HUKUK NEDİR?
GÜVENMEK
Tanrının Arabası

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git