A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Şiirlere Sarın Beni

Kategori Kategori: Berlin Günceleri | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 25 Nisan 2011 14:43:11

İnsanın oğlunun büyüyüp kocaman adam olmasını, evlenme çağına gelmesini kabul etmemesi diye bir şey olabilir mi? Şaşırtıcı bir şey oğlum dediği kocaman adama sarılması; sevindirici de. Baba oğul ilişkimiz Kafka'nın babasına mektup yazdıracak düzeyinde olmadı hiç. Benden nasıl baba oldu onu da anlamıyorum ya! Ben nasıl baba oldum oğullarıma, bilmiyorum. Babalık notum nedir?

4 – 11 Nisan, 2011
 
4 Nisan, Pazartesi
 
Sabah erkenden doktora gidip raporumu uzattım. Sonra bu raporu hastalık sigortasına verdim. Emeklilik süreci resmen başladı benim için.
 
Okul, yaramaz öğrenciler, asık suratlı (hayatlarından bezmiş) meslektaşlarım, okulun zili, sıralar, kara tahtalar, yıllardır yuttuğum tebeşir tozları, bahçe nöbetleri... aklıma bile gelmiyor desem yalan olur.
 
Hâlâ bir kâbusu yaşıyorum okula gidecekmişim, öğrencilerin karşısına çıkacakmışım gibi. Dün gece rüyamda bir çocuğu dövecekmişim gibi yumruğumu kaldırdığımı gördüm de dehşet içinde uyandım. Aman ha, dedim kendime, aman ha!
 
 
5 Nisan, Salı
 
Günlük ve denemelerimi bir dosyada toparladım: Şiirlere Sarın Beni başlığı yakıştı dosyaya, günlük ve denemelere. Günlükler şiirle iç içe zaten, denemeler de kitapları öne çıkarmayı amaçlıyor.
 
Gösteri’de üç-dört yıldır her sayı daha çok şiir kitaplarından oluşturduğum yazılarımı yayımlıyorum. Kitabın ruhuna girmeyi deniyorum bu yazılarımda. Günlükleri de Kitap-lık’ta yayımladım hep. Hastane, kür yerleri, Paris, Kıbrıs, Ayvalık’taki deniz, günbatımı, yeme-içme günlüleri de özgün bana göre.
 
Günlük yazmak günü kalbinden ya da şah damarından yakalamak değilse başka nedir ki?
 
 
6 Nisan, Çarşamba
 
Evde olmak işsiz olmak anlamına gelmiyor. Bir yığın yazımı bir araya getirmeye çalışıyorum. Yani bilgisayarımı rahatlatmaya çalışıyorum. Ne çok konuda yazmışım, yazarak var olmuşum! Yabancılığımı yazarak aşmaya çalışmışım.
 
Başka bir ülkede, başka bir dilin içinde, başka bir atmosferde ayakta kalması ne zordur!
 
Bu zorluğu ben Türkçeye sığınarak aşmaya çalıştım. Her yazım ve şiirimde yeniden doğdum anadilime.
 
Anadilimle sürdürdüğüm pir bir yolculuk bu.
 
 
7 Nisan, Perşembe
 
Güven Turan’ın Görülen Kentler (1999) kitabında yer alan şiirler arasında Hamburg yok. Hamburg üzerine şiir yazmış bir Türk şairi var mı acaba? Hamburg’a gideceğim ya cumartesi günü, bizden biri hangi imgelerle selamlamış ya da dizelerinde ağırlamış bu iç göller, kanallar ve denizle çevrili kenti? Merak ettim. Ama hiçbir şey bulamadım. Gördüğü onca kent arasında Hamburg yoktu Güven Turan’ın.
 
 
8 Nisan, Cuma
 
Dün Emre’nin doğum günüydü. İnsanın oğlunun büyüyüp kocaman adam olmasını, evlenme çağına gelmesini kabul etmemesi diye bir şey olabilir mi? Şaşırtıcı bir şey oğlum dediği kocaman adama sarılması; sevindirici de. Baba oğul ilişkimiz Kafka’nın babasına mektup yazdıracak düzeyinde olmadı hiç. Benden nasıl baba oldu onu da anlamıyorum ya! Ben nasıl baba oldum oğullarıma, bilmiyorum. Babalık notum nedir?
 
Ted Hughes’in Doğumgünü Mektupları kitabındaki şiirler şaşırtıcı ve ünlü bir öyküyü ele alıyor.
 
“Savaş sonrası İngiliz şiirinin en büyüklerinden Ted Hughes’le Amerikalı şair Sylvia Plath arasındaki fırtınalı, acılarla yoğrulu, dram yüklü yaşamı ele alıyor. Daha doğrusu Ted Hughes, yıllar süren suskunluğunu bozup günah çıkarıyor karısının intiharına neden olduğu için. Şiirli mektuplar ve yaşamlarından ince ayrıntılar, Doğumgünü Mektupları.”
 
Emre’nin doğum gününü üstüne düşünürken, bu iki önemli şairin dünyasına da girip çıktım yeniden.
 
 
9 Nisan, Cumartesi
 
Trende. Hızın farkında değilim. Ağaçların, tarlaların, bulutların, evlerin hızla gözden kayboluşundan çıkarıyorum çok hızlı gittiğimizi, trenin hızının ne olduğunu. Her  yolculuk küçük bir tedirginlik yaşatır bana öncesiyle sonrasıyla; hüzün sağanağı değil, kaza falan da aklıma gelmez ama kaynağı belirsiz bir huzursuzluk sarıp sarmalar içimi. Oysa birkaç gün sürecek yeni bir çevre, yeni mekânlar, yüzler... beni bekliyordur. Kimlerle, nasıl insanlarla birlikte olacağımın merakı beni mutlu etmeli, değil mi? Nerde?
 
Eski Hamburg başkonsolosu Ülkü Beyle birileri daha karşılıyor beni. Elerinde çiçekle. Çiçeği ne yapacağımı bilemiyorum. (Sonra Ülkü Beyin eşine veriyorum çiçeği.) Garın önünde fotoğraflarımız çekiliyor Hamburg’u ve buluşmamızı unutulmaz kılmak için.
 
Akşam, Arp konserinin ardından Ülkü Bey daha çok beni konuşturmak için sorular yöneltiyor. Şiirden uzak insanlarla şiir üzerine konuşmanın zorluğunu düşünmeden konuşuyorum da konuşuyorum. Şiirlerimden örnekler okuyorum. Şarap içiyorum üzüm ve peynir eşliğinde. Gece, Ülkü Beylerde de öğleden sonraki şarap seansına devam ediyoruz.
 
 
10 Nisan, Pazar
 
Ülkü Bey, Ece Ayhan’ın sınıf arkadaşı Mülkiye’den. İlişkileri, haberleşmeleri Ülkü Bey’in diplomatik görevleri nedeniyle kesintiye uğrasa da, hep sürmüş. Ece Ayhan’ı tanıyanlarla görüşmeler yaparak ve şairin kendisine yazdığı mektuplarında yer alacağı bir kitap hazırlıyor. Şiir, şair dünyasını konuşuyoruz kahvaltıda. Sonra sergiye gidiyoruz. Altona Müzesi’ndeki Lyonel Feininger’in Gemiler ve Deniz sergisi büyülüyor bizi.
 
Şairler Platformu’nda ev kadınları, çeşitli mesleklerde çalışan şiir heveslilerini bir araya getirmiş. Duygulu şiirler yazan ve kendilerini Türk ve dünya şiirinin ustalarını tanımadan el yordamıyla  dizelerle ifade etmeye çalışan bu şairlerin (!) dünyalarını anlamaya çalışıyorum.
 
Şiir okumadan şiir yazmak nasıl olur derseniz, işte böyle olur demek en doğrusu. Bir de, bayatlamış ve hiçbir yere vardırmayan “aydın sorumluluğundan ve şiirin / şairin okura reçete” sunmasını önemseyenlerin keskin varlığı da düşündürttü beni. Şiirin açıklanamaz olduğunu söylememi de kabullenemediler. Onlara deneylerimi aktarmaya çalıştım. Yeni pencerelerden, yeni gökler göstermeye çalıştım.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?
Ayaktayız
YÜRÜYÜŞ SÜRÜYOR
'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…

Trump üçüncü kez başkan olabilir mi?
CHP İmamoğlu ve erken seçim için imza kampanyası başlattı
ABD'de ulusal güvenlik skandalı ile gündeme gelen Signal nedir?
CHP neden boykot çağrısı yaptı?
Gazze Krizi: İnsan Hakları Analizi ve Ablukanın Sonuçları

Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”
Canberra yenilenebilir enerjiye geçişi nasıl başardı?
Türkiye işçiler için bir cehennem

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

ZAMANI VAR
TASARRUF
DUR YOLCU
EMRİ HAK VAKİ
Hatalar Zinciri

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git