|
|
Kayıp çocuklar ülkesiKategori: Araştırma | 1 Yorum | Yazan: A.Ulak | 03 Nisan 2011 15:29:52 TBMM'nin sunduğu rapora göre, Türkiye'de haber alınamayan çocuk sayısı 2 bin 52. Kayıplar en fazla ilkbahar aylarında yaşanırken, çocukların öldürülme oranları yüzde 91 olarak tahmin ediliyor. Adı Hayriye Doğan, 1998'de henüz dört yaşında Sivas'ta kayboldu. Sinem Özdemir ise 11 yıl önce Samsun'da kaybolduğunda beş yaşındaydı. Botan Kara ise 10 yaşında İzmir'de kaybolduğunda yıl 2009'du. Büşra Çevik ise geçen sene 17 yaşındayken İstanbul'da kayboldu...
Liste uzun. Onlar Türkiye’nin kayıp çocukları. Türkiye çapında 1755’i Emniyet, 297’si Jandarma bölgesinde olmak üzere 2 bin 52 çocuk halen kayıp. Rakamlar TBMM’de kurulan kayıp ve mağdur çocuklarla ilgili araştırma komisyonunun raporundan alındı. Rapor bir aksilik olmazsa salı günü TBMM Genel Kurulu’na sunulacak ve alınması gereken önlemler üzerinde durulacak. Raporun belki de en vurucu kısmı kayıp çocukların bulunmasında karşılaşılan kamusal engellere dair. Çünkü rapora göre kolluk kuvvetleri kayıp çocuk aramasında yol göstermeye yönelik olan ulusal verilere sahip değil. Hatta 9 Haziran 2010 tarihinde imzalanan Kayıp Çocuklar Ulusal Bilgi Sistemi Kurumlararası İşbirliği Protokolü’ne kadar, ulusal mevzuatta ‘kayıp çocuk’ kavramı üzerinde fikir birliği bile yoktu. Ayrıca Emniyet, Jandarma ve SHÇEK, birbirlerinin kayıtlarından habersiz. Ancak yalnızca resmi kurumlar değil bu kayıpların sorumluları. Onlar Türkiye’nin elbirliğiyle kaybettiği çocuklar. Çünkü araştırma komisyonu raporuna göre çocuklar, evlenme vaadiyle, fuhuş amacıyla, uyuşturucu işinde kullanmak için, ideolojik nedenlerle, evlat edinmek ve dilendirmek gibi insan ticareti amaçlı kaçırılıyor. Kaçan çocukların özenti, ebeveyn boşanması, kentleşememe, göç, şiddet, önemsenmemek, sevilmemek gibi altbaşlıkları var. Komisyon Başkanı AKP milletvekili Halide İncekara birbirinden habersiz çalışan kurumları birleştirecek bir protokol oluşturmayı başardıklarını, ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü’ne “bilgisayarlı yaşlandırma programı”nın alınması sayesinde bir ilki gerçekleştirdiklerini ifade ediyor. “Bu sayede 10 yıl önce kaybolmuş bir çocuğun bugünkü hali ile arama olanağına kavuşulacak” diyen İncekara, ailelerin de eğitilmesi gerektiğini söylüyor. İncekara, raporun hazırlığı sırasında olağanüstü travmalar yaşadığını belirtirken, “Ortaokulda bir kızım var. ‘Ona dikkat et, buna dikkat et’ derken yaşanamaz duruma getirdim ortamı” diyor. Kayıplar ilkbaharda artıyor Kayıp ihbarı yapılan çocukların yaklaşık üçte ikisi 15-19; üçte biri 10-14, yüzde 5’i de 0-9 yaş grubunda. Kayıp çocukların yaklaşık üçte ikisini kız çocuklar oluşturuyor. Kayıp müracaatları ilkbahar aylarında artıyor. Kayıp ihbarı yapılan çocukların yaklaşık yarısı ilk 15 gün içinde bulunuyor. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na (SHÇEK) bağlı kuruluşlarda yaşayan kayıp çocukların oranı yüzde 15. SHÇEK’e bağlı kuruluşlarda ayda yaklaşık 500 kadar çocuk kurumdan izinsiz ayrılıyor. Önemli bir kısmı kuruma geri dönüyor; ama kızlardan yüzde 55 ve erkeklerden yüzde 27’si bu dönem için suç mağduru oluyor. Dünyanın sorunu Dünyada her yıl 2,5 milyon çocuğun kaçırılarak satıldığı ve bunun yarısının da kız çocuğu olduğu tahmin ediliyor. Raporlara göre her yıl neredeyse yüzde 100’lük bir artış oluyor. Her yıl 1.000 ile 1.500 Guatemalalı bebek evlat edinilmek için insan ticareti mağduru oluyor. Avrupa Birliği ülkelerinde yaklaşık 200 ile 500 bin arasında çocuk fahişe bulunduğu tahmin ediliyor. Bunların üçte ikisi Orta Avrupa ülkelerinden geliyor. Britanya’da 140 bin kayıp çocuk var. Belçika’da günde beş çocuk kayboluyor. Doğal afetler, savaş, iç çatışma ve terör durumunda da kaçırılan çocukların sayısı artıyor. Togo, Mali, Burkina Faso ve Gana’da yaşayan çocuklar, Nijerya, Fildişi Sahilleri, Kamerun ve Gabon’a insan ticareti ile aktarılıyor. Sosyal çocuk kolay bulunur Araştırmalara göre, kayıp olduğu bildirildikten sonra bulanan çocukların profiline bakıldığında, sosyal yönlerinin güçlü olduğu dikkat çekmiş. Pozitif yaşam davranışlarının olması (spor yapma, kitap okuma, TV seyretme, gazete/dergi okuma, kültürel etkinliklere katılma, sinema/tiyatroya gitme, bilgisayarda vakit geçirme, arkadaşlarıyla vakit geçirme, alışverişe/çarşıya gitme, bahçede/parkta oyun oynama vb.) gibi durumlarda kayıp çocuğun bulunma olasılığı artıyor. Cep telefonu ve kredi kartı ipucu oluyor Çocuğun internet ile tanışık olması riskli ve istismar olasılığını artırsa da bulunmasını da kolaylaştırıyor. Çocuğun kayıp tarihinde yanında cep telefonu olması, kredi kartının olması, bulunması için ipuçları oluşturabiliyor. Öldürülme oranı yüzde 91 ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, çocuk kaçıran mahkûmlar orta yaş altında ve yüzde 98’i erkek. Yine mahkûmların çoğunun geçmişinde en az iki hapishane deneyimi mevcut. İstatistiklere göre daha önce çocuk kaçırmış olanların bu suçu tekrar işleme olasılıkları çok yüksek. Çocuk kaçıranların yüzde 20’sinin bir suç ortağı bulunuyor. Yabancı tarafından kaçırılan çocuklar genellikle cinsel saldırı sonrası öldürülüyor. Öldürmeler ilk 3 saatte oluyor. Öldürme oranı yüzde 91. Kaçırılan çocuklar kendilerini suçlu hissediyor. Kaynak : radikal.com.tr
Yorumlaraykut yazgan
{ 04 Nisan 2011 11:12:26 }
yazıyı okuyunca, birden her nedense bizim sahillerimizdeki "caretta" ları hatırladım. yumurtalardan çıkan binlerce yavrunun ancak bir kısmının denize ulaşabildiği...
Diğer Sayfalar: 1. ulaşanaların bir çoğunun ise diğer canlılara yem olduğu.. biliyorum.. kaplumbağalar ile insanlar arasında bir bağlantı yok.. doğa gereği olanı yapıyor.. ve böyle işliyor... insanoğlu doğanın yapamıyacağını mı yapıyor?
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|