Sosyal medyada alışık olduğumuz "kopyala yapıştır resmini de internetten bul, olsun sana haber" alışkanlığı, ulusal medyada da yaygınlaştı. Buyrun size Radikal gazetesinden iki örnek. Haber başlıkları "Kanada'da 'plastik para' devri başlıyor" ve "Bakanlıktan 'yabancı dil' itirazına son nokta"...
Birinci haber 25 Mart 2011, Cuma tarihli.
Başlık “Kanada'da 'plastik para' devri başlıyor”
Haber söyle:
“Kanada Merkez Bankası, kağıt banknotların yerine kullanılacak plastik banknotların Kasım ayından itibaren dolaşıma çıkacağını açıkladı.
Kanada Merkez Bankasından yapılan açıklamada, plastik para sisteminin sahte para imalatçılarının en çok taklit ettikleri 100 dolarlık banknotlarla başlayacağı ve onu 2012 yılı Mart ayında basılacak olan 50 dolarlık plastik para ve diğerlerinin izleyeceği kaydedildi.
Açıklamada, 2009 yılında toplam değeri 3.4 milyon dolar olan 2 bin 894 adet 5 dolarlık, 8 bin 342 adet 10 dolarlık, 24 bin 762 adet 20 dolarlık, 5 bin 653 adet 50 dolarlık, 25 bin 30 adet 100 dolarlık ve 5 adet 1000 dolarlık sahte banknot ele geçirildiği belirtilerek, polimer malzeme ile üretilecek plastik banknotların taklit edilmesinin imkansıza yakın zorlukta olduğu belirtildi. “
Bu haberde ne var diyebilirsiniz.
Resim var hem de ne resim!
Suyun içinde gördüğünüz resim Kanada değil Avustralya doları.
Peki nasıl oluyor?
Haber Anadolu Ajansından geliyor.
Metin tamam da resim gerekli.
Hemen internetin nimetlerinden yararlanılır ve arama motorlarina “Plastic Money” yazılıp grafik alanında arama yapılır.
Gelen resimlerden kendinize uygun olan seçilir.
Seçilir de senin haberinle ilgisi ne? Sorun orada başlıyor.
Bu resim için alındığı web sitesine bile bakılmamış.
Nereden mi belli?
Resmin alındığı site bir sihirbazlık sitesi, şans işte resimin olduğu sayfa
http://www.grand-illusions.com/articles/plastic_money/ adresinde…
Dahası resmin altında “… such as Australia and New Zealand, have started using plastic banknotes… “ yazıyor.
*
İkinci "kopyala yapıştır al sana haber" örneği, yine Radikal'den.
Haberin başlığı “Bakanlıktan 'yabancı dil' itirazına son nokta”.
Tarih 10/06/2010 11:07
Haber söyle başlıyor.
“Milli Eğitim Bakanlığı SBS Yabancı Dil Sınavı'nın iptal edilmesinin söz konusu olmadığını açıkladı
ANKARA- Eğitim Teknolojileri (EĞİTEK) Genel Müdürü Mahmut Tüncel, Seviye Belirleme Sınavı’nda (SBS) yabancı dil testlerine ait cevap anahtarlarının farklı olmasının konu edilerek, sınavın iptal edilebileceğiiddialarına ilişkin olarak, "Sınavın kesinlikle, kısmen veya tamamen iptal edilmesi söz konusu değildir" dedi.
Tüncel, "Yapılan sınavların bütün yönleriyle merkezi sistem sınav kurallarına, ilgili mevzuata, hakkaniyete ve adalete uygun olarak gerçekleştirilmiştir" dedi.
Mahmut Tüncel, "SBS’de farklı yabancı dil testlerine ait farklı cevap anahtarı olması" konusuna ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
SBS’de İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca olmak üzere 4 dildeyabancı dil sınav sorusunun yer aldığını, öğrencilerin sınavda hangi testi çözeceklerini önceden belirlediğini anımsatan Tüncel……. “
Gine haber Anadolu Ajansından resim internetten.
Ama bu sefer durum sorunlu değil.
Tam anlamı ile cehalet kokuyor.
Haberde kullanılan resim SBS’ın logosu.
Ama bu SBS Seviye Belirleme Sınavının baş harfleri değil.
Bu SBS ‘Special Broadcasting Service’in baş harfleri.
Çok dilli Radyo ve televizyon yayını yapan Avustralya’nın en büyük yayın kuruluşlarından biri.
Peki neden böyle?
Çalışanlar mı eğitimsiz…? Yoksa iş verenler mi umursamaz?
Bu meslekde meslek ahlakı kalmadı mı?
Unutmayın ve ne olacak canım demeyin! Yüzde doksandokuz doğru yoktur.
Doğru yüzde yüz doğru olandır.
Şimdi bunları bile bile diğer haberlere nasıl güveneceğiz?
Ya da…
Ne verirlerse yiyeceğiz.
Afiyet olsun..