A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Altan Tuna ile bir söyleşi.

Kategori Kategori: Söyleşi | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Hatice Deniz | 21 Mart 2011 03:04:00

Altan Tuna, Türkiye siyasetinin zorlu dönemlerinde Anadolu'nun çeşitli yerlerinde kaymakamlık, vali yardımcılığı gibi çeşitli yöneticilik görevleri yaptıktan sonra, 1977 seçimlerinden 12 Eylül 1980'e kadar CHP Çanakkale milletvekilliği yapmış. Darbeyle birlikte parlamento feshedildikten sonra da siyasetten kopamayan, Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de üç dönem Merkez Disiplin Kurulu Üyeliği yapan Tuna, yeniden CHP'den aday olmak istiyor. Dünden bugüne; yaşadıklarını, yaptıklarını ve yapmak istediklerini konuşmak istedik kendisiyle...

Altan Tuna kimdir, biraz kendinizden bahseder misiniz?

Altan Tuna1941 yılında,  Biga’da Karahamzalar Köyünde doğdum. Babam Hamdi Tuna’nın Biga ve Çan ilçelerinde öğretmenlik yaptığı köylerde büyüdüm. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde İçişleri Bakanlığı’nın bursuyla okudum. 1962’de SBF’den mezun olduktan sonra İstanbul’da Maiyet Memuru olarak devlet hizmetine başladım ve sırayla Bakırköy Kaymakam Refikliği, Çardak-Denizli Kaymakam Vekilliği ve Belediye başkanlığı yaptım. 41. dönem kaymakamlık kursundan sonra 1965 yılında Başkale-Van Kaymakamlığına asaleten atandım. 1970 yılında 24 ay süren askerlik hizmetini tamamladım ve 1970-1977 yılları arasında sırasıyla Feke/Adana, Akçakoca/Bolu (anılan tarihte Bolu’ya bağlı bir ilçedir) Kaymakamlığı görevlerinde bulundum.

Bir sürgün yaşamışsınız...

Evet. Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasetini benimsemiş olmam, dönemin 1. Milliyetçi Cephe hükümetini rahatsız etti. Bu yüzden de 1977 yılında Amasya Hukuk İşleri Müdürlüğü’ne sürgün edildim. Ama aynı yıl, Danıştay’da açtığım davayı kazandım ve Çankırı Vali Yardımcılığına atandım.

Ankara’da sizi, Çanakkalenin bir nevi CHP temsilcisi olarak tanıyorlar...

Tamamen doğru.  Çünkü kaymakamlık yaptığım dönemlerde, doğup büyüdüğüm, çocukluk ve okul yıllarımı geçirdiğim ve sonrasında TBMM’de temsil etme onuruna eriştiğim Çanakkale’mizle ve hemşerilerimizle bağlarımı hiç koparmadım. 1977 yılında yapılan genel seçimlerde memleketimden CHP milletvekili olarak politikaya atıldım. Uzun siyaset yolculuğumda Çanakkaleliler her zaman yanımda oldular. Beni hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Ben de onlara her platformda hizmet etmeye çalıştım.

Kamuda uzun yıllar yönetici olarak hizmet ettikten sonra milletvekili olarak politikaya atılma gereğini neden duydunuz?

Milletvekili Ankara’da görev yapar. Halkından aldığı güçle kanunların yapılması sürecine katılır, etkiler. Ayrıca milletvekili, iktidarda ya da muhalefette de olsa yönetimi denetler, yurttaşlarının haklarını arar. Ülke kaynaklarının paylaşılmasında işçi-köylü, esnaf-memur gibi emekçi kesimlerin örgütleriyle birlikte hareket eder. Böyle hareket etmelidir çünkü kendisini yenileyerek daima genç kalmasının yolu, her fırsatta tabanıyla birlikte olmaktan geçer.
Ben de, milletin vekili sıfatıyla, halkımızın meclisteki sesi olmak istedim. Çanakkaleliler de bana bu onuru yaşattılar.

Milletvekilliği döneminizden bahseder misiniz? Nasıl bir vekildiniz?

Siyaset taraf tutmaktır. Sosyal Demokratlar da emekten ve emekçiden yana taraf olmak zorundadır. Milletvekilliğim boyunca, inançlarımın gereği olarak, her zaman, ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların, itilip kakılanların yanında oldum.
 
Örneğin; ürününü değerlendirmesi için Gelibolu’daki bezelye üreticilerini; Ayvacık, Ezine, Merkez İlçe ve Lapseki’de domates üreticilerini CHP Çanakkale Gençlik Kolları ile örgütledik. Evet, örgütledik, direndik ve başardık...

1 Mayıs 1978’i Taksim Meydanı’nda emekçilerle birlikte kutladım. Gelibolu Belediyesi işçilerinin grevinin kırılmasını önledim. Murat Bayrak’ın sahip olduğu Sancak Tül Fabrikası’nda Grev gözcüsü gömleğini giydim. 1. ve 2. Milliyetçi Cephe hükümetleri döneminde ezilen, sürülen kamu görevlileriyle, özellikle eğitim emekçisi arkadaşlarımla birlik  oldum, idari yargıda hak aramalarında yanlarında yer aldım. Fatsa’da deniz mahsullerini değerlendirmeye çalışan emekçilerle, TARİŞ zeytinyağı ve Çiğli İplik Fabrikasında, Milliyetçi Cephe Hükümetine karşı iş güvenliği için direnen işçi kardeşlerimizle dayanışma halinde oldum.  Emeğin ve emekçinin yanında yer aldığım milletvekilliğim, 12 Eylül 1980 Darbesine kadar devam etti...

Bu kadar zaman aralığından sonra neden yeniden CHP milletvekilliğine aday oldunuz?


Aslında siyasete hiç ara vermedim. Milletvekilliği döneminden sonra da İl Genel Meclisi, Belediye Meclisi üyeliği ve Merkez Disiplin Kurulu üyelikleri yaptım. Adaylığımın sebebine gelince… Türkiye Cumhuriyeti büyük bir krizden geçiyor. Sistem temellerinden sarsılıyor. AKP hükümeti nerdeyse 10 yıldır halkı kandırarak, aydınları tutuklayarak, hukuku ayaklar altına alarak adeta Cumhuriyetle hesaplaşıyor.

Habur Kapısında teröristler için “çadır mahkemeleri” kurduran AKP, Ankara’nın ortasında TEKEL işçilerini öldüresiye dövdürmekten çekinmiyor. İstanbul’da hak arayan öğrencileri yerlerde sürükleyen, çiftçilere “Ananı da al git!” diyebilen bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Bu şartlar altında, Haziran seçimleri bir mücadele çağrısına dönüşüyor. Cumhuriyet’ten, demokrasiden, özgürlükten yana olan herkesin bir araya gelmesi gereken büyük bir çağrıdır bu. Cumhuriyet Halk Partisi isyan ateşini yaktı. Mustafa Kemal’in yolunda yürüyecek herkesin elini taşın altına sokma zamanı geldi. Ben de Genel Başkanımızın ve parti yöneticilerimizin vaat ettiği; daha özgür, daha müreffeh, daha demokratik bir Türkiye yaratma çağrısına koşarak katılıyorum. Büyük dönüşümün bir parçası olmak için yeniden aday olmak istiyorum.

Peki, AKP’nin yaptığını iddia ettiği hizmetler?

İktidar her fırsatta yurdumuzun, dünyanın 16. büyük ekonomisi olmasıyla övünüyor. Her gün onlarca kanalda naklen yayınlanan tesis açılış törenlerine tanık oluyoruz. Peki bunlar tek başına Türkiye’nin kalkındığını gösterir mi? Ben başta Çanakkale olmak üzere Anadolu’nun her yerinden insanlarla görüşüyorum. Evinde, apartmanında, mahallesinde işsiz olmayan birine rastlamadım. Gençler geleceklerinden umutsuz. İş bulabilen azınlık ise üç kuruşa mahkûm edilmiş. Çiftçi malını satamıyor, esnaf siftah yapmadan kepenk kapatıyor. Peki, 16. büyük ekonomi böyle mi olur? Birileri daha çok kazanırken milyonlarca insan perişan oluyorsa orada sosyal adalet var diyebilir misiniz?

AKP, yandaşlarına kaynak aktarmakta gerçekten çok başarılı! Ancak işçinin, emeklinin, öğrencinin, ataması yapılmayan öğretmenin, ÖSS, KPSS, KPDS, ALES, ÜDS gibi sınavlara mahkûm edilen gençlerin acılarını azaltmada gayet başarısız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim iddiamız sosyal adaleti sağlamaktır. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu “Aile Sigortası” fakir fukaranın kurtuluş umudu oldu. Daha fazlasını yaptığımızda “hizmet” ne demektir herkes anlayacak.

Son olarak aday adayı olduğunuz Çanakkale için bir kaç şey söylemek ister misiniz?

Çanakkale, tarihimizin en müstesna sayfalarından biri demektir. Sen, ben demeden, vatan uğruna savaşan insanların neler yapabileceğini gösteren bir abidedir Çanakkale. Yedi düveli dize getiren bir ulusun torunlarına bıraktığı en güzel mirastır Çanakkale.

Haziran 2011 seçimleri de ulusumuzun kaderini çizecek bir dönüm noktası, hep beraber dur dememiz gereken bir saldırının tarihi olacaktır. Ben Çanakkalelilerin her zor anda ülkem dediğine şahit oldum. Bundan sonra da, üzerine düşen sorumluluğu yapacağına eminim. Partimiz görev verdiği takdirde, Çanakkale’nin her sokağını yeniden gezeceğim. Herkesin kapısını çalıp, Cumhuriyet’e sahip çıkmaya davet edeceğim. Gün ayrışma değil birleşme günüdür. Gün oturma değil ayağa kalkma ve isyan etme günüdür. Gün “Halkın İktidarını” kurma günüdür. Bütün Cumhuriyet sevdalılarına ve Çanakkalelilere selam olsun. Biliyorum, biz kazanacağız.

   
    
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 4 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

halil yildirim { 21 Mart 2011 17:13:37 }
Guzel bir söylesi olmus. Altan Tuna'nin tahlillerini yerinde buldum. Sorunlari net olarak ortaya koymasi ve iddiali cumleler kurmasi hosuma gitti. Ozellikle "siyaset taraf olmaktır" cumlesini cok manidar buldum. Umarim basarili olur.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git