A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sen de bundan sonra yazma AHMET ALTAN!..

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 1 Yorum | 23 Şubat 2011 00:03:27

Taraf Gazetesi yazarı Ahmet Altan'ın önceki günkü yazısının başlığı "Konuşma"ydı. Bu yazıda Altan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Nerede Ergenekon, gösterin ben de üye olacağım." tümcesini ele alıyor. Kılıçdaroğlu'nun bu tümcesini 2 şekilde okuyabilirsiniz, ya Ahmet Altan gibi hata diyebilirsiniz yada benim gibi "Kılıçdaroğlu bir zarf attı ve başta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere kimilerinin bu tuzağa düşeceğini biliyordu..." diye yorumlayabilirsiniz.

Neden böyle düşünüyorum, çünkü Erdoğan bana göre dolmuşa geldi ve "Çorum'a git, Sıvas'a git, Kahramanmaraş'a git..." diye yanıtlayınca hemen "Gittim ve senin bakanını gördüm..." yanıtını alıyor. Bence Kılıçdaroğlu yanıtını önceden hazırlamıştı ve birilerinin dolmuşa geleceğini biliyordu.

Siyasetin inceliğini bilmediği için Erdoğan’ın tufaya gelmesine şaşırmadım ama Ahmet Altan’ın tufaya gelmesine çok şaşırdım. Ben Ahmet Altan’a Kılıçdaroğlu’nun verdiği örneklerden çok daha fazlasını vereceğim. Neden veriyorum bu örnekleri, çünkü vereceğim örnek kişiler şu an Ahmet Altan’la aynı grup içinde yer alıyor da ondan.

Hepsi her anlamda aynı şeyi söylemeseler de bugün AKP’yi ve Erdoğan’ı destekleyen bir grup var. Bütün sorun bu grup içinde yer alan kişiler birbirlerinin geçmişini sorgulamıyorlar. Ahmet Altan yazısında “Var mı Erdoğan’ın bu sözlerine verecek bir cevabı olan? Danıştay cinayetini sahiplenecek olan var mı? Diyarbakır’da adamları öldürenleri savunacak biri var mı? Çorum’da, Sivas’ta, Kahramanmaraş’ta, Gazi Mahallesi’nde yaşananların büyük kışkırtma operasyonları sonucu gerçekleşmediğini iddia edecek kimse var mı? Kanlı 1 Mayıs’ta yaşananların bir “çete” işi olmadığını söyleyecek kimse var mı? Bir Erdoğan’a bakın, bir Kılıçdaroğlu’na.” diyor.

Danıştay cinayetinin derin devlet işi olduğu tamam, Türk Sol’u bütün bu cinayet ve olayların arkasında derin devlet olduğunu en az 50 yıldır söylüyor. Öncesini bırakın 12 Mart 1971’den itibaren hapsi yada polisi tadan herkes bunu gayet iyi bilir ve söyler. Aramızdaki fark, biz bunu yıllardır söylüyoruz, sizler yeni söylüyorsunuz ve kendiniz keşfetmiş sanıyorsunuz. Peki Danıştay cinayetini işleyen kişinin yakalandıktan sonraki sloganını anımsıyor mu Ahmet Altan yada hangi parti ve gençlik örgütünün adını vermişti. Yani derin devlet yine kimi kullanmıştı.

Diyarbakır’da öldürülenler hangi hükümetler zamanında, hangi komutanlar zamanında öldürülmüştür, bu dönemde Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan’ın adları öne çıkıyor mu, çıkmıyor mu? Ne yaparsanız yapın bugün AKP’yi Refah Partisi’nden ayıramazsınız. O dönemde partili olan hatta kimileri bakan olan Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç gibi kişiler neden isyan etmediler, hiç düşündün mü Ahmet Altan. O dönemin kimi isimlerinin neden hâlâ Ergenekon davasına dahil edilmediği kafana soru olarak takıldı mı?

Sivas olayları deyince benim aklıma bir isim daha geliyor Ahmet Altan, eski Adalet Bakanı Şevket Kazan. Derin devleti, “Allah Allah” diye otele saldıranları, hepsini bir kenara bırakıyorum, babamı öldürmek isteyenleri savunan bir Adalet Bakanı’yla karşı karşıya kalıyorum ve ben bu ülkede demokrasi mücadelesi vermeye çalışıyorum Ahmet Altan. Sivas deyince aklıma o dönemin Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu geliyor, sonra mı ne oldu, iki dönem milletvekili oldu Karamollaoğlu ve daha da komiği Susurluk Komisyonu’nda görev aldı. Karamollaoğlu’nun bir tümcesini hiç unutmam Madımak Katliamı’ndan sonra “Gazanız mübarek olsun.”

Kahramanmaraş olayları deyince aklıma çok şey geliyor, o dönem gece sekreteri olan Can Ataklı’yla 3 gece nöbet tuttum ben Günaydın Gazetesi’nde Ahmet Altan. Doğu Perinçek’in partisinin il başkanıyla telefonla konuşurken “Heryerde ellerinde silahlarla dolaşıyorlar, kapı kapı dolaşıyor ve öldürüyorlar. Şimdi bizim partinin kapısı kırıldı……” seslerini unutamam. Evet Ahmet Altan, telefon kapanmadı sadece konuşanın sesi gitti, ben dinleyeyim diye kapanmadı o telefon, hâlâ o kişinin yada oradakilerin yaşayıp yaşamadığını bilmem ve içimde büyük yaradır bu. O dönemde Abdülkadir Aksu orada görevliydi Ahmet Altan, sanırım bir ara Emniyet müdürü olarak bir ara da Vali Yardımcısı yada vekili olarak. Wikileaks’de adı “Uyuşturucu ticaretinden şüpheleniliyor ve genç kızlara yatkındır.” Denilen Aksu’nun şimdiki görevi nedir biliyor musun Altan, Mecliste Wikileaks Araştırma Komisyonu Başkanı. Birileri seninle mi dalga geçiyor, benimle mi bilmiyorum!..

12 Eylül öncesi asker yönetime gelsin diye gazetelere tam sayfa ilan veren MHP MYK’sında kim vardı anımsıyor musun? Taha Akyol vardı. Nazlı Ilıcak’ın 12 Eylül yazılarını yazdım günlerce. Fethullah Gülen’in dergisinde yazdıkları ortada. 12 Eylül’ü hep sevmişler, hep pohpohlamışlar. Ve sen şimdi onlarla beraber darbe karşıtlığı yapıyorsun, hiç sorgulamadan, her zaman karşı çıktığım “Ne olursan ol gel” mantığıyla. Ne olursan ol gelme kardeşim demeyi öğrenmeden demokrasi savaşımı verilemez, bunu öğrenmen gerekir sanırım.

Sen de demokrasi mücadelesi verdiğini söylüyorsun ama aramızda bir fark var Altan, ben cinayet işleyenleri ve onlara hoşgörüyle bakanları ayırt etmeyi biliyorum. Bütün derin devleti sadece ordu olarak görüyorsun, siyasileri yok sayıyorsun. Demokrasiyi sadece ordu mu engelledi yada siyasiler demokrat tavır almayı bilseydi ordu bunları yapabilir miydi, bir de buradan bak bence, tabii işine gelirse…

İşte benim de aklıma gelenler bunlar, başkalarına “Konuşma” diyeceğine bence  sen de “Bunları anlayana ve kabul edene kadar yazma…”

Ahmet Nesin

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 8.5 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

JGul Arslan { 23 Şubat 2011 01:00:46 }
Merhabalar, Yukaridaki yazinin yazarinin adi verilmedi mi ben mi goremedim, yazarin fikirlerinin coguna katildigimi belirtmek istedim.
Ancak ben de bu derin devlet ; taniminin yanlis kullanilidigina inaniyorum ve bu yalin bir derin devlet   tanimina bir turlu aklim ermiyor.
Ya da derin devlet sozunun cok yeterli ya da dogru tanimlama oldugunu duusunmuyorum izninizle.
Bana gore derin devlet yoktur, Turkiye CUmhuriyetinin devamini isteyen kurumlar ve ideoloji vardir ve Mustafa Kemal'in kurdugu cumhuriyetin devamini isteyenlerle secilen hukumetlerle varsa olan celiskilerinin yok edilmesinin ya da bazen hesaplasmasinin bize yansimasi olabilir ama buna salt derin devlet diyerek yapilan hatalar oldugunda tum Turkiye CUmhuriyetinin karalanmasi soz konusu olmaktadir b u da tum topluma yanlis algi ve guvensizlik getirir diye dusunuyorum.
Dunya devletlerinden de anladigimiz kadariyla her devletin ayrica derin devleti vardir ,cunku kurulus felsefesini devam ettirebilmek icin buna ihtiyac duyar diye algiliyorum.

Bana gore Turkiye devletinin derin bir devleti yani devletten de otesi varsa o da Mustafa Kemalin ideolojisi ( ki ne oldugu cok nettir) yonunde olan derinliktir ve Turkiye'nin cumhuriyetle gelen kurulus politikasindan ya da ideolojisinden daha fazla derinlik politikasi arayanlar Ataturk Cumhuriyetcisi olamaz, ikinci ya da ucuncu ...cumhuriyetci olur ki bu Ataturkun kurdugu devleti baglamaz. O zaman derin devlet yerine hukumetlerin kendilerini devam ettirmek icin mafyalari ya da daha kibarca ve poltikce; ideolojilerin getirdigi hukumetlerin derin hukumetleri kisaca derin hukumet vardir demek daha dogru ve gercekci olmazmi?

Ben derin devlet tanimlamasinin icine atilan bir cok seyin aslinda benim devamini anladigim Mustafa Kemalin kurudugu yada tanimladigi cumhuriyetten cok farkli boyutlara tasinmasinin cogu zamana kasitli oldugunu dusunmek istemiyorum ama cumhuriyetimizi zedelemiyor mu sizce? Tabiki Mustafa Kemal'in cumhuriyetinin devamini isteniyorsa.! SImdi yukaridaki yazidaki goruslerin hemen hemen tamamina katildigim halde kafam hala bazi tanimlamalara takilarak ortak hareket/ortak payda uretip dusunceleirmize ivme kazandiramiyorsak bu benim mi yoksa artik bazi goruslerin guncellenmesine mi ihtiyac oldugundandir diye sormak isterdim. Bu dusuncelerimde haksiz miyim?
Saygilar
JGul Arslan
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Yağmurlu Bir Bayrampaşa Sabahında Orta Asya’dan Uzakdoğu’ya Uzanan Bir Hat
Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi

İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti güvenlik işbirliğini derinleştiriyor.
Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Timsahın Yerine Çığlık: Ekoloji, Moda ve Kapitalizmin Yeni Masalı
Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git