Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun Okul Güvenliği Projesi'nde polise ek olarak okul idarecilerine bile gerek duyulmadığı açıklamasına karşın, öğrencilerin polis muhbiri olarak görevlendirildiği ortaya çıktı.
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 2007’de İçişleri Bakanlığı ile imzalanan “Güvenli Okul Projesi”nin “Okullarda muhbir dönemi” olarak değerlendirilmesine tepki göstermiş, son olarak da Akşam gazetesinin 8 Aralık 2010 tarihli “Milli Eğitimin Gizli Ajandası” manşetini yalanladığı açıklamada “Okul Güvenliği Projesi yürütülürken Emniyet ile bilgi paylaşımını sağlayacak bir idareciye de ihtiyaç duyulmaktadır.” demişti. Ancak bize ulaşan belgeler bakanı yalanladığı gibi öğrencilerin bile muhbir olarak görevlendirildiğini ortaya çıkardı.
ÖĞRENCİYE POLİS TEMSİLCİLİĞİ GÖREVİ
Elimize geçen belge, polis olarak görevlendirilen öğrencilerin kendi okullarında polisi temsil edecekleri ve “Çocuk Polisi Okul Temsilcisi” olarak belirlenen öğrencilere kimlik kartı düzenleneceği bilgisini içeriyor.
Söz konusu belgede, Iğdır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü adına vali vekili Türker Çağatay Halim “Çocuk Polisi Okul Temsilcisi” belirlenmesi amacıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğüne talimat veriyor; İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise okullara gönderdiği yazıda, okullarını temsil etmek üzere ikişer öğrenci belirlenerek kimlik bilgileri ve fotoğraflarıyla birlikte ilgili birime gönderilmesini istiyor.
Iğdır Valiliği, 20 Eylül 2007 tarihli Okullarda Güvenli Eğitimin Sağlanmasına Yönelik Koruyucu ve Önleyici Tedbirlerin Artırılmasına iliksin İşbirliği Protokolü’nü ilgi tuttuğu 20 Ekim 2010 tarih ve 1184 sayılı yazısında “Okul Polisi”nin kendi okullarında polisi temsil edeceğinden söz ediyor ve “belirlenen öğrencilerin adı- soyadı ve okul bilgilerinin 2 adet vesikalık fotoğrafı ile birlikte” çocuk şube müdürlüğüne gönderilmesini istiyor.
ÇOCUK POLİSİ OKUL TEMSİLCİLERİ DE ASKERLİKTEN MUAF SAYILACAK MI!
Iğdır Valiliğinin Genelgeyi algılayış biçimi ve icra amacı, sözü dolaştırmadan çocukların muhbir olarak kullanılmasını öngörüyor. Bu, Milli Eğitim Bakanı Çubukçu’nun, MHP milletvekili İsmet Büyükataman’ın soru önergesine verdiği 24.11.2010 tarihli yanıtta “Her okulun bir müdür yardımcısının irtibat görevlisi olarak belirlendiği ve emniyet görevlileri ile karşılıklı iletişim bilgilerinin paylaşıldığı,” bilgisiyle de çelişmiyor. Bakan, çocukların polis hizmetinde kullanıldığını inkâr etmeye kalkışsa da anlıyoruz ki okul sistemi içinde polis birimi oluşturmayı başlatmış durumda. Tabi, son günlerin önemli gündem konularından biri de polislerin askerlikten muaf tutulması olunca sormadan geçilmez: Çocuk Polisi Okul Temsilcileri de askerlikten muaf sayılacak mı?
Polislik, öğrenciler arasında en çok tercih edilen mesleklerden biri. Aksiyon düşkünlüğü, güvenlik kaygısı, silah taşımanın ve kullanmanın meşru sayıldığı bu mesleğin çocuk yaşta tercih edilmesinin en önemli nedenidir. Bir çocuğun “Çocuk Polisi Okul Temsilcisi” olarak belirlenmesi, bilinçli olmayan bu tercihinin kışkırtılmasına neden olur. Bu role çekilen çocuk, polis olma özentisini abartacağı gibi kendince adayı olduğu mesleği şimdiden icra etmenin keyfini yaşamak isteyecektir. Bunun sonucu olarak arkadaşlarını ve hatta öğretmenlerini bile (temsilcisi olduğu polis istemese bile) ihbar etmekte sakınca görmeyecektir.
Okul yönetimi polis işbirliğinin sonuçlarını Tekel işçilerine destek veren, okul kantin fiyatlarını protesto eden öğrencilerin başına gelenlerden biliyoruz. Polisiye tedbirlerin ilköğretime kadar inmesinin sonuçlarını görmek için çok ise çok beklemeyeceğiz.
Muhbirin, değil toplum, muhbiri olduğu kişi ve kurumlar tarafından bile aşağılık bulunduğu dikkate alındığında bu çocukların kişilikleriyle oynandığını söylemek için pedagoji bilmek gerekmiyor. Anlaşılıyor ki Eğitim Bakanlığı uygulamadan pedagojik bir kaygı duymuyor. Söylemesi zor ama galiba velilerin, çocuklarını Eğitim Bakanlığına karşı korumaları gerekiyor.
Kaynak : ÜNAL ÖZMEN/BİRGÜN