A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

"İki dilde eğitim" tartışması, siyasal değil bilimsel olmalı!

Kategori Kategori: Bilim | Yorumlar 0 Yorum | 28 Aralık 2010 15:48:35

Dil Derneği olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerini; inancı ve kökeni farklı yurttaşların yurdun her bölgesindeki yaşama biçimlerini; kimi yurttaşların "ikidilli" oluşunu göz önüne almayan; ortak çıkarın güvencesi "yurttaşlık" bilincini korumayan, "yurtseverlik" duygusunu pekiştirmeyen "iki dilde eğitim" tartışmalarını doğru bulmuyoruz. Konu, kaygı verici ölçüde siyasallaştırılmaktadır. Dilin ve eğitimin, özgün bilim alanları olduğunu, bu alanlarda uzmanlaşan bilimcilerin ve evrensel kavramların yok sayılmasını anlamakta güçlük çekiyoruz.

Ülkemizde kimi yurttaşlar “ikidilli”dir. Bireysel ikidillilik, gelişmiş ülkelerde ayrışma aracı değil, varsıllık olarak değerlendirilir. Değişik kökenden insanların bir arada yaşadığı ülkelerin yurttaşları çoğunca ikidillidir; ama anaokulundan başlayarak eğitim resmi dille yapılır; birey, devletle olan tüm ilişkilerinde resmi dili kullanır.

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ortak (resmi) dili Türkçedir. Ortak dil; başta sağlıklı iletişim olmak üzere, ortak akıl ve bilgi üretilmesinin; bilginin yayılmasının ve paylaşılmasının; her yurttaşın eğitim, sağlık, adalet kurumlarından ve ulusal gelirden hakça pay almasının aracıdır.

Bu bilgilerin ışığında “abece, ortak dilin durumu ve iki dilde eğitim” konularında kafası karıştırılan toplumu aydınlatmayı görev biliyoruz:

      1) İktidarların bilimsel ve sanatsal verilere yaslanan, tutarlı eğitim-kültür siyasası olmaması, düşünce özgürlüğünün ve yaratıcı aklın engeli olarak önümüzde durmakta, yurttaşların çoğu ortak dil Türkçeyi öğrenememekte, düşüncesini doğru aktaramamaktadır.

      2) Yabancı dille öğretim, anaokullarına dek inmiş; köken ayrımı gözetmeksizin bütün yurttaşları çağdaş eğitim olanaklarıyla donatması gereken ulusal eğitim anlayışı çökmüştür.

      3) Köken ayrımı gözetmeksizin bütün yurttaşların emeğiyle üretilen yapı ve ürün adlarına yansıyan yabancı adlandırma, herkesi tedirgin edecek, utandıracak boyutlara gelmiştir.

      4) Kürtçenin birtakım yasaklarla sınandığı doğrudur; ancak Türkçe de yasak ve baskılarla yüz yüzedir. Dil Devrimiyle kazanılan sözcükler hâlâ uydurukça diye dışlanmaktadır; Türkçe sözcükler genelgelerle yasaklanmıştır. Bugün de sözcük yasakları açık ya da gizli sürmektedir.

      5) 12 Eylülcüler, Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu’nu kapatmış, vasiyetnamesini hukukdışı yolla çiğnemiş; kurumun adına, yapı ve yapıtlarına yasa zoruyla el koymuştur.

      6) 1950’den bu yana Atatürk’ün Türk Dil Kurumu’nun ve ortak dil Türkçenin başına gelenleri, Türkçe sözcüklerin yasaklanmasını; yeni sözcük kullananlara yapılan baskıları; eğitim-öğretim dizgelerindeki çarpıklığı dile getirmeyen aydınlar, iki dilde eğitim konusunun ardına saklanarak Atatürkçü düşünce ve cumhuriyetimizin temel nitelikleriyle hesaplaşmayı görev edinmişlerdir.

Önerilerimiz:

      1) Bütün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ortak dili Türkçeden başka dillerle eğitim yapılması, ulusdevlet oluşumuz gerçeğiyle çelişir. Ortak dille eğitimi “sorun” gibi niteleyen politikacı ve aydınlar, halkı yanıltan söylemlerden kaçınmalı; iki dilde eğitim konusu siyasallaştırılmamalıdır.

      2) Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bizde de ortak (resmi) dille eğitim zorunludur. Bütün aydınlar, politikacılar, bu konuya bilimsel akıl ve sağduyuyla yaklaşmalıdır; çünkü ülkemizde Türkçe ve Kürtçeden başka diller de konuşulmaktadır; ortak dille birbirini doğru anlayan her yurttaş, ikidilli olan herkese saygı duyma kültürü edinir.

      3) Türk abecesine “x, q, w” eklenemez. (Bu konuda, AHİM kararı da bulunmaktadır.) Aynı dil ailesinden olmayan Türkçe ile Kürtçenin ses, biçim ve anlam özellikleri aynı değildir; iki dili aynı abeceyle yazmaya çalışmak bilimsel açıdan yanlıştır; iki dili de bozma girişimi olarak değerlendirilebilir.

      4) Üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümleri açılmalı; Kürtçe, ilköğretim ve lise düzeyinde seçmelik ders olmalı; isteyen her yurttaş Kürtçeyi bilimsel verilerle öğrenmelidir.

      5) Kürtçe konuşulan, ürün verilen bir dildir; kimi kaynaklarda harf sayısı gibi, seslerine ilişkin bilgiler de farklıdır. Siyasallaşan tartışmalar yerine Kürtçenin üniversitelerde okutulması, ilköğretimde seçmelik ders olabilmesi, iletişim, bilim ve sanat kurumlarının oluşması için sağlıklı önçalışmalar yapılmalı; ders kitabından öğretmen yetiştirilmesine dek gereken hazırlıklar bilimsel yöntemlerle tamamlanmalıdır.

      * * *

Bireysel ikidillilik, küçümsenecek bir özellik değil, tersine ikidilli birey ve o bireyin içinde olduğu toplum için zenginliktir. Ortak dille eğitim almak, anadiliyle düşünmek, kişiyi ve içinde olduğu toplumu zenginleştirir. İki dilde de ürün verebilecek ölçüde eğitimli yurttaşlarsa ülkenin zenginliğidir.

Bugün eğitim, sağlık ve adalet açısından yaşanan sıkıntılar, bütün yurttaşların sorunudur; asıl sorun da budur. Sınıf farkını derinleştiren, toplumsal barışı zedeleyen bu sorunun aşılması için inancı ve kökeni farklı bütün yurttaşlar, ortak dille düşünerek ortak akılla birlikte savaşım vermelidir.

Bu duygularla kamuoyuna saygılarımızı iletiyoruz.

Dil Derneği Yönetim Kurulu adına
Başkan Sevgi Özel

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git