A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Tanıklık edemez kendine, susmayı bilmeyen deniz

Kategori Kategori: Berlin Günceleri | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 23 Aralık 2010 03:56:18

O unutulması mümkün olmayan Sivas Katliamını romanın örgüsü içinde ustalıkla ele almış Hidayet Karakuş. Kendisi de o cehennemden kurulanlardan, onun için aradan geçen sürede olayın sıcaklığından, aceleciliğinden kurtularak, iyice sindirmiş bir biçimde konuyu ele almış romanında.

6 Aralık - 12 Aralık


6 Aralık, Pazartesi

Sabah erkenden ortopedi doktoruna gittim sağ böğrümdeki sancı için. Ağır bir şey kaldırmışsın dedi. Ağrı kesici bir iğne yaptı ve bana bir hafta da rapor verdi. Bakalım ağrı kesilecek mi? Kesilecek gibi görünmüyor. Ağrı devam ediyor, yürürken, yerimden kalkarken.
 
Akşamüstü klozet için bir firmadan geldiler. Ben de yardım ettim. Boruların içi temiz çıktı. Boruları tıkayan bir şeye rastlanmadı. Şimdi pis sular geri gelmiyor. Yukarıdakilerin çektikleri sular bizim klozete dolmuyor. Ama nereye kadar? Dün kırılan ve betonda kalan vidayı usta da çıkaramadı. Onun için özel matkap ucu gerekiyormuş. Bir gün uğrayacak bize, ve çıkaracak o vidayı. Ne kötü, can sıkıcı, yorucu işler bunlar!
 
“Ey sonbahar! ev düşsel yolculuk seni
Dolaştım yaz sıcaklarında, bekledim
Duydum ki benim değildi artık, doğanın
Kalbiydi uçurumlar toplamı kalbim.”
       (Edip Cansever, Ölü Bir Denizyıldızı)
 
 
7 Aralık, Salı
 
Tansiyonun inip çıkması sürüyor. Rahime takma diyor ama nasıl takmam! Korkutuyor beni bu iniş çıkışlar. Oysa yaşamım ve yemem düzenli. Soğuklar ve kar nedeniyle yürüyemiyorum uzun uzun dışarda ama bu kadar kısa sürede böyle bir değişiklik olabilir mi? Donmuş yağ yemiyoruz, kırmızı et de. Kızartma ve tuzu zaten yemiyorum. Beslenmemizde vücudumuzun dengesini bozacak bir şey yok diye düşünüyorum ama demek ki bende yolunda olmayan bir şey var benim anlayamadığım.
 
Dün gittiğim doktor, yıllardır kullandığın tansiyon ilacı yeterli gelmiyor olabilir dedi. Miligramını yükseltmemiz gerekecek sanıyorum, dedi. Ben, sık sık tansiyonumu ölçüp not ediyorum. Oysa daha görülecek güzel günler var daha!
 
“Çünkü mızrak çürür er geç, kan rengini yitirir
kaleler yıkılır bir bir, bayraklar solar
Vuruşmak eskir
Ama aşk
O durur, aşk her zaman geminin su kesimidir.”
                         (Edip Cansever, Bir Yitişten Sonra)
 
 
8 Aralık, Çarşamba
 
Selim Yalçıner, Viyana’da yaşayan bir yazarmış. Onun 616 sayfalık Vasiyet romanı “Lara Üçlemesi”nin ilk kitabıymış. Ayvalık’taki romancı, aynı zamanda sahaflık da yapan Nihan Hanım yolladı bu hacimli romanı. Okumaya başladım. Entrikalarla gelişen bir roman, Vasiyet.
 
Viyana bölümleri benim Türk Edebiyatında Viyana dosyama girecek, bu kesin. “Lara Berkes, annesi Avusturyalı, babası Türk olan, Viyana Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde okuyan bir genç kızdır. Viyanalı bir avukatlık bürosundan aldığı mektubun ardından İsviçre’nin Zürich kentine gider ve orada, iki yıl önce ölen babasının kendisine oldukça büyük miktarda bir para bıraktığını öğrenir. Babası, paranın yanında bir mektup, bir de isim listesi bırakmıştır kızına...” Evet, romanın örgüsü beni sürüklemeye başladı.
 
“Satın aldıkça güçlü ve
Mutlu. Satın aldıkça...
Yoksa kahraman.
Akşamlara doğru her zaman kara...
 
Sensin, kahraman kadırga!...”
       (Turgut Uyar, Kadırga)
 
 
9 Aralık, Perşembe
 
Gütekin Aslan. Selim Yalçıner’in Vasiyet romanının kötü kahramanı. Lara Üçlemesi’nin ilk kitabı bu. Romanın kadın kahramanı Lara, babasından kalan yüklü servetin şaşkınlığını atamadan üstünden, babasının öldürüldüğünü öğrenmesiyle olaylar hızlı bir tempoyla anlatılmaya başlar romanda.
 
Viyana, Zürich, Washington, Londra ve İstanbul kentleri romanın mekânlarını oluşturuyor. Londra’da babasının öldüğü hastanede hiçbir kayıt, dosya, belge bulamaz Lara. Babasını muayene eden doktorun evinde ise doktoru öldürülmüş bulur. İstanbul’da amcası babasını öldürme emri verenleri bulmasına yardımcı olur. Soluk kesici sahnelerle babasını öldürmesi için beş yüz bin dolar alan Gültekin Aslan, babasının katiline de iki yüz elli bin dolar verir.
 
Roman daha bitmedi, merakım da iyice arttı. Kurgusu, dili, anlatımı iyi bir roman, yer yer fazlalıklar olmasına karşın. Evet, adım her türü kirli işi çeviren bir avukatın da adı olmuş. Kendi adımın kimlere verileceğini ben nasıl saptayabilirim, karar verebilirim?
 
“Balıkçıkları çiz balıkçıları
Geceyi de çiz doğacak günü de
Yoksulluğu çiz çaresini de çiz
Sömürüyü de çiz sömürüyü de”
      (İlhan Demiraslan, Denizi Çizmek)
 
 
10 Aralık, Cuma
 
Yine doktor, yine bir hafta rapor. Bel ağrım geçmedi, yürümekte zorlanıyorum. Tansiyonum dengelendi gibi ama dikkatli olmam gerekiyor. Bol su içiyorum, bunun yararını da gördüm. Az su içince böbrekler çalışmıyor, bu kesin. Bol su, böbrekleri çalıştırıyor ve bunun tansiyonu ayarlamada da yararı olduğu biliniyormuş da bir ben bilmiyormuşum. İnsanın başına gelince öğreniliyor pek çok şey. Hastalık hastası olmadım hiçbir zaman ama hasta olunca da telaşlanıyorum ve bir an önce iyileşmeye bakıyorum.
 
“Herhalde orası da bir gemi güvertesidir,
Benim için ufak bir pasaport bırakılmıştır üstüne
Başkenti umutsuzluk olan bir kış ülkesi için,
Bir de yolculuk bileti: Etrüsk için.
        (Ülkü Tamer, Etrüsk)
 
 
11 Aralık, Cumartesi
 
Bütün gün evdeydim denebilir kısa bir alışverişin dışında. Evde olmayı seviyorum. Kahve içmedim tansiyonumu etkiler diye ama bitki çayı içip durduk Rahime’yle.
 
Bir ara Hidayet Karakuş’un Şeytanminaresi’ni elime aldım. Az bir şey kalmıştı, bitireyim istedim. Bitirdim de sonunda. Sonunu az çok tahmin etmiştim romanın. Nilüfer’in intihar etmemesini isterdim. Roman, direnmenin güzel örnekleriyle doluyken intihar gibi yenilgiyi kabullenmekle bitmesi, beni üzdü. Hem, bilinci bir türlü açılmayan Nilüfer’in sonuna üzüldüm, hem de onun intiharına.
 
Roman, elbette kendi sonunu yazılış süreci içinde belirlemiştir yazarın kafasında. Dili, kurgusu, anlatımı... Şeytanminaresi’nin önemli bir roman olduğu gerçeğini ört pas etmiyor. O unutulması mümkün olmayan Sivas Katliamını romanın örgüsü içinde ustalıkla ele almış Hidayet Karakuş. Kendisi de o cehennemden kurulanlardan, onun için aradan geçen sürede olayın sıcaklığından, aceleciliğinden kurtularak, iyice sindirmiş bir biçimde konuyu ele almış romanında.
 
“Tanıklık edemez kendine
Susmayı bilmeyen deniz.”
Erdal Alova,  ‘Güzel’ Dedi, ‘Yanlışların Bile’)
 
 
12 Aralık, Pazar
 
Şair Acem Özler’i gittim öğleden sonra. Kısır, patates salatası ve yeşil salatayla şarap içtik. Epeydir şarap içmiyordum. İyi geldi. Konumuz da şiir, dergiler ve kitaplar olunca iyice keyfim yerine geldi. Tansiyonumu, bel ağrımı unuttum bir parça.
 
Hava kararmaya başlayınca pencerelerdeki Noel lambaları yanmaya başladı. Kentin büyük meydanları, işlek caddeleri, büyük mağazaları, dükkânlar, evlerin balkonları... renkli lambalarla donatıldı. İnsanın içine ferahlık veren bir ışık seli karşılıyor insanı sokağa çıkınca.
 
Her toplum kendi kültürüne sahip çıkarak kimliğini koruyor. Bu da kültürlerin çeşitliliğini sağlıyor. Birbirine benzeyen toplum olmaktan kurtulunuyor böylece ayrı kimlikler, diller, gelenekler, yaşam biçimleri ve kütürler sayesinde.
 
“Dinle denizi
Dinle rüzgârı dinleyen denizi
Dinle devinip dinleyen rüzgârı dinleyen denizi”
        (Erdal Alova, D)


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

Avustralya Eylül'de Filistin'i devlet olarak tanıyacağını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin işgali kararına tepkiler büyüyor.
E-imza ile sahte diploma: Devleti kandıran ağ nasıl kuruldu?
On binlerce kişi Sidney Limanı Köprüsü'nde Filistin yanlısı yürüyüşe katıldı.
Üremeyi Kim Hak Ediyor? Koşullu refahın arkasındaki tehlikeli mantık...

Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?
Elon Musk yeni parti kurduğunu duyurdu…
Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.

Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"

DİL DEMİŞKEN
BABAM
YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi

DİPLOMA
Güzel Sözler
YANGIN
DEVLET NEDİR
Kim Kimi Kandırmakta

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git