A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Kabusnâme

Kategori Kategori: Berlin Günceleri | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 02 Aralık 2010 12:54:46

"Ey oğul, eğer şair olup da şiir söylemeğe niyetlenirsen, şiirde sözünün ruşen olmasına, yani açık olmasına çalış, sakın gaamız söylemeyesin, yani örtülü söylemeyesin. Meselâ bir şiirde bir sözün anlamını yalnız sen biliyorsan başkası bilmiyorsa böyle sözü söyleme, çünkü şiiri halk için söylerler, kendi kendileri için söylemezler. Öyleyse şiirin anlamı açıklık gerektir ki açıklığından ötürü herkes beğensin."

15 – 21 Kasım, 2010
 
 
15 Kasım, Pazartesi
 
Sıradan bir gün, okula başladığım için sıradan ve kupkuru. Oysa hava güzel ve bugün arife.
 
Bizde bayram hazırlığı yok. Rahime hâlâ Türkiye’de. Bu da acılı bir bayram bizim için.
 
 
16 Kasım, Salı
 
Nur’da, yemek. Birkaç arkadaş daha. Ben bulgur pilavı pişirdim. O da fırında somon balığı yaptı. Gülden de zeytin ezmesi getirmiş. Resim, sinema, edebiyat ve günlük yaşam, sergiler, yabancı düşmanlığı, Türkiye... alıp başını gidiyor konular. Bazen biri konuşuyor ötekiler dinliyor. Bazen herkes aynı anda konuşmaya başlıyor. İkili, üçlü konuşmalar da peş peşe kendini gösteriyor. Gurbette sanatçıların bayram yemeği. Evde, yapayalnız olmaktan daha iyi. Hava kapalı, yağmurlu, üstelik soğuk. Arkadaş sohbetleri sıcak, içten...
 
Bir zamanlar bayramı nasıl kutlardık Türkiye’de?
 
Unuttuk.
 
 
17 Kasım, Çarşamba
 
Etli patlıcanı dün yapamamıştım, Dirim de biraz bozulmuştu. Bugün yaptım. Güzel oldu. Pirinç pilavım da tane tane. Tam bayram yemeği. Kurban eti yemeyeli yıllar oldu. Bu bayram acımız var. Rahime daha İzmir’de. Bir hafta sonra gelecek.
 
Havalara uygun bir kitap adı: Fernando Pessoa’nın Huzursuzluğun Kitabı. Beni içine çeken bir kitap, bu:
 
“Bütün yanılsamaların ve yanılsamaların taşıdığı her şeyin verdiği yorgunluk –aynı yanılsamaların yitirilmesi, onlara sahip olmanın gereksizliği, onlara önce sahip olup sonra kaybetmenin peşin bezginliği, sahip olmuş olmanın ıstırabı, sonlarının böyle olacağını bile bile onlara sahip olmuş olmanın entelektüel utancı.”
 
 
18 Kasım, Perşembe
 
“Kim olduğunu ne belirlerdi. Şimdi korkunç zordu onu sevmek; ve o, buna yalnız Biri’nin gücü yeteceğini seziyordu. Ama o, Biri, istemiyordu henüz.” (Rilke, Malte Laurids Brigge’nin Notları)
 
 
19 Kasım, Cuma
 
Kabusnâme’deki şu sözler, şiire ve şaire ilişkin:
“Ey oğul, eğer şair olup da şiir söylemeğe niyetlenirsen, şiirde sözünün ruşen olmasına, yani açık olmasına çalış, sakın gaamız söylemeyesin, yani örtülü söylemeyesin. Meselâ bir şiirde bir sözün anlamını yalnız sen biliyorsan başkası bilmiyorsa böyle sözü söyleme, çünkü şiiri halk için söylerler, kendi kendileri için söylemezler. Öyleyse şiirin anlamı açıklık gerektir ki açıklığından ötürü herkes beğensin.”
 
 İlyasoğlu Mercimek Ahmet’in bu sözleri anlatımcı şiir yazanlar için elbette. Sıkı, ya da kapalı şiirde yol alanlar için ne demeli? İmgeci şiir yazanların yazdıkları şiir değil mi?
 
Sorular uzar gider şiir olunca.
 
 
20 Kasım, Cumartesi
 
Dirim’le Türk pazarına gittik. Pazar nasıl da renkliydi! Almaya doyamadık. Hele narları alırkenki sevincimiz görülmeye değerdi. Tezgâhlardaki sebzeler, meyveler göz alıcıydı. Seçe seçe meyve sebze almanın keyfine diyecek yok doğrusu.
 
Yalnızım hâlâ. Yalnızlık iyi gelmiyor aslında ama yalnızlığa da alışılıyor. Şiirler de çıkıp geldi bu arada:
 
SESİN
 
Ekşi, bulanık, kapkara, lanetli bir akşam
Düşününce bulunamayan çare, yare
 
Çıranın yanacağı an, alın teri
Bir baltaya sap olamayan düşler
Hay huy içinde çalkalanıp duran kuyu
Bir solukta sele dönüşen yağmur
Eski bir kazağın anlatamadığı
Yırtık bir ayakkabının yürüdüğü yol
Annem yaşasaydı pazara giderdi bu saatlerde
 
Elmanın yarısı neyse, unutup gittiğim sesin de öyle
 
 
21 Kasım, Pazar
 
Pazar keyfinin ne olduğunu hiç bilmiyorum. Yatakta uzun uzun keyif yapma alışkanlığım yok. Uyanınca hemen kalkanlardanım ben. Bazen kendimi zorlayarak kitap okurum sabah sabah, uyku mahmurluğuyla. Bu okuma bile canıma okur, sıkılırım.
 
Hava nasıl da sisliydi bugün öğleden önce. Göz gözü görmeyecek kadar değildi ama görüş mesafesi çok sınırlıydı. Sabah yürüyüşümü yapmak yerine güzel bir kahvaltı yapmayı yeğledim. Sonra Pesoa’nın Huzursuzluğun Kitabı’nı okudum uzun süre. Bu sıkı kitap beni sıkmadı, tersine ilgimi artırdı, kendime geldim.
 
Sonra da şair Acem Özler’e gittim. Şarap içtik ve şiirden konuştuk.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git