Wikileaks belgelerinde Türkiye ile ilgili bölümler tartışılmaya devam ediyor. ABD belgelerinde Abdulkadir Aksu hakkında ağır ithamlar. Dahası Başbakanın İsviçre'de hesab ve....
ABD eski Büyükelçisi Edelman’ın ABD’ye geçtiği bir notta Başbakan Erdoğan’ın serveti ile ilgili iddialar dikkat çekiyor.
30 Aralık 2004 tarihli belgenin 21. Maddesinde Erdoğan’ın İsviçre Bankası’nda hesabı olduğu iddiası Edelman tarafından ABD’ye bildiriliyor. Edelman notunda şunları söylüyor:
“AKP, yolsuzlukların kökünü kazıyacağını söyleyerekten iktidara geldi. AKP’ye yakın olanların anlattığına göre, ilişkilerdeki çatışmalar ya da partinin ulusal, bölgesel ve yöresel, ve bakanların yakın aile fertleri arasında ciddi çıkar ilişkisi ve çatışma olduğu söyleniyor. İki ayrı kaynaktan edindiğimiz bilgiye göre, Erdoğan’ın İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabı var. Oysa Erdoğan bunları oğlunun düğününde gelen hediyeler ve dört çocuğunun okul masraflarını ödeyen Türk işadamından kaynaklandığını söylüyor. Bu ise çok yüzeysel bir açıklamadır..”
***
8 Haziran 2005 tarihinde ABD Büyükelçiliği’nden gönderilen bir belge var ki durum mahkemeye taşınacak gibi görünüyor. Sözkonusu belge hükümette Erdoğan ile Gül arasındaki çekişmeyi konu alıyor. Hangi bakanın hangi tarikat ilişkileriyle göreve geldiğinin anlatıldığı belgede Abdulkadir Aksu hakkında çok ağır ithamlarda bulunuluyor.
Belgede Hanefi Avcı’nın Emniyet Genel Müdürlüğü Organize İşler Şube Müdürlüğü’nden alınmasını da anlatan bölümde şunlar yer alıyor:
“Sami Güçlü’nün görevden alınması, Erdoğan’ın Abdullah Gül’ün etkinliğini kırma niyetinde olduğunu gösteriyor. Akşit ve Ergezen’i İçişleri Bakanı Aksu karşısında güçlü birer rakip yapar. Eker’in atanmasıyla da Erdoğan, Aksu’nun alanını daraltır. Aksu, son olarak, Erdoğan’ın amaçları doğrultusunda Hanefi Avcı’yı devreden çıkararak Erdoğan’ın isteklerini yerine getirdi. Hanefi Avcı, Emniyet Genel Müdürlüğü organize suçlarla mücadele daire başkanlığı görevini yapan Gülen hareketinin bir mensubu olarak, AKP’nin içine kadar giden yolsuzluk soruşturmalarıyla dikkati çekmeye başlamıştı. Erdoğan bir süredir Aksu’dan, bazı milletvekillerini AKP’den uzaklaştırma çabası nedeniyle rahatsızdı. Aksu’nun Kürtleri kayırması, eroin ticaretine adının karışması, 20 yaşın altındaki genç kızlara düşkünlüğü ve oğlunun açıkça mafya üyeliği kabinedeki konumunu zayıflatıyordu.”