A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Gurbetin neresinde gençliğim?

Kategori Kategori: Berlin Günceleri | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 22 Kasım 2010 22:20:11

Kanal boyunda yürüdüm, yürüdüm ölümü ve yaşamı düşünerek, rengârenk yaprak denizine dalıp giderek... mavnalar geçiyordu yüklenirini zor taşıyarak... kuşlar çığlık çığlığa bir şeylerden kaçıyorlardı ya da bir yerlere yetişmeye çalışıyorlardı. Bulutlar köpürüp duruyordu başımın üstünde. İçimde derecesiz bir hüzün, acı, sıkıntı... Şiire dökemediğim ne çok görüntü ve duygu seli içimi oyup duruyordu. Gözlerime yaş doldu.

8 – 16 Kasım
 
8 Kasım, Pazartesi
 
Bu hafta da evdeyim, raporlu. Gücüm yok okula gidecek. Kendimle kalmalıyım, bir başıma. Uzanıp kalıyorum televizyonun karşısındaki divana, uyukluyorum haberlere bakarken. Kitap okurken de uykum geliyor. Yatağa girince, uyku falan kalmıyor. Tekrar oturma odası. Pencereden giren sokak lambasının ölgün ışığı. Geçmişime sokuluyorum elimde kalem kâğıtla. Bilinçaltımın tozunu almaya çalışıyorum. Bir şeyler buluyorum işime yarayacak.
 
 
9 Kasım, Salı
 
Dün geceden iki şiir: “Sesin” ve “Yarın”:
 
 “Ekşi, bulanık, kapkara, lanetli bir akşam
   Düşününce bulunamayan çare, yare”.
 
“Kırık bir camın kırk düğüm kalbi
  Uzanıp seni öpesim geldi gurbet”
 
 
10 Kasım, Çarşamba
 
Rilke’nin Bütün Hikâyeleri (İthaki yayınları, 2006) dilimize çevrilmiş ve bundan benim hiç haberim olmamış. Üzüldüm. Kütüphanede gözüme çarptı kitap ve hemen kaptım bu hacimli (40 sayfalık) kitabı. “Kalem ve Kılıç” ilk bölüm.
 
 “Bir odanın köşesinde bir kılıç duruyordu.” “Orada, masanın üzerinde , mürekkep hokkasına tembelce yaslanmış; parıldayan silahın haşmeti karşısında  eğilmeyi bir an olsun aklından bile geçirmeyen bir kalem duruyordu. Kılıç, kalemin bu haline öfkelendi”...
 
Rilke’nin şiir yüklü öyküleri beni çok sardı. Kalem, her zaman kılıçtan keskindir ve bunu kılıç anlıyor ya, bu bile iyi bir şeydir!
 
 
11Kasım, Perşembe
 
İşte yıllar önce okuduğum ve bir daha okumak isteyip de bir türlü fırsat bulamadığım Malte Lauridis Brigge’nin Notları, elimde. Behçet Necatigil’in o enfes, unutulmaz çevirisi... Kitabın ilk cümlesini kim unutabilir ki?
 
“DEMEK buraya yaşanacak yer diye geliyorlar; burası ölünecek yer desem daha doğrusu.”
 
Sokağa çıkınca ne görülür? “hastaneler.” Görme de öğrenilir ve bu kitap biraz da bunu sağlıyor okuyanlara: “Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere.”
 
Benim için Rike okumak tam bir bayram armağanı ve sevinci olacak. Yalnızlığımı alıp götürecek mi, yoksa daha da mı büyütecek, göreceğim. Ama şurası kesin ki, bana iyi bir arkadaş olacak Rilke.
 
 
12 Kasım, Cuma
 
Sabahattin Ali’nin Berlin’i yazımı bitirdim. Onunla birlikte Berlin’i adım adım gezip dolaştım.
 
Bugünün Berlin’ini değil elbette 1928-1930’lu yılların Berlin’ini. Sanatçı kahvelerini, barları, lokantaları ve travestilerin toplandığı yerleri; Hayvanat ve Bitki Bahçesini... gezdik defalarca. Maria Puder’in yaşadığı Lützow Sokağını adımladık. Tiergarten semtine sürtünüp geçen kanal kenarında yürüdük uzu uzun. Raif Efendi (Kürk Mantolu Madonna’nın erkek kahramanı) çekingenliğini yenip açılıp duruyordu sevdiği kadına, Maria Puder’e. Sabunculuk eğitimine boş vermişti, aslında her şeye boş vermişti sevdiği kadının dışında.
 
Havran’a gitmeyi ve sabun tüccarı olmayı istemiyordu ama babası ölünce apar topar memlekete döner. Sıcak, içten mektuplaşmaların arkası gelmez, tıkanır ve evlenip silik bir çevirmen olur Raif Efendi. Berlin’deyken bunları, geleceğini, bilemez elbette. Berlin o günden bu gün ne çok değişti. Üstünden 2. Dünya Savaşı’nın zulmü, kıyımı, yıkımı ... geçti.
 
Sabahattin Ali’nin ruhu arada bir uğruyor mudur acaba Berlin’e?
 
 
13 Kasım, Cumartesi
 
Kanal boyunda yürüdüm, yürüdüm ölümü ve yaşamı düşünerek, rengârenk yaprak denizine dalıp giderek... mavnalar geçiyordu yüklenirini zor taşıyarak... kuşlar çığlık çığlığa bir şeylerden kaçıyorlardı ya da bir yerlere yetişmeye çalışıyorlardı. Bulutlar köpürüp duruyordu başımın üstünde. İçimde derecesiz bir hüzün, acı, sıkıntı... Şiire dökemediğim ne çok görüntü ve duygu seli içimi oyup duruyordu. Gözlerime yaş doldu.
 
Benim çocukluğum oldu mu acaba, diye düşündüm.
 
Ya gençliğim?
 
Gurbetin neresinde benim gençliğim, geleceğim? İçimde şiir fırtınaları...
 
 
14 Kasım, Pazar
 
Rilke’nin şu dizeleri beni bütün gün meşgul etti: “
 
Ah, gençken yazılan mısraların kıymeti zaten nedir ki. Beklemeliydi ve bütün bir ömür boyu, mümkünse uzun bir ömür boyunca anlam ve lezzet toplanmalıydı, ve sonra, tamamen sonunda belki iyi on mısra yazılabilirdi. Çünkü mısralar sanıldığı gibi, duyguların değil (duygu erkenden vardır birçok kişide), yaşamış olmanın verimidir.”
 
Ve şu can alıcı cümle!
 
 “Bir mısra yazabilmek için insan, birçok şehir görmeli, insanları nesneleri görmeli, hayvanları tanımalı, kuşların nasıl uçtuğunu hissetmeli, küçük çiçeklerin sabahları açarken nasıl titreştiğini bilmeli...”
 
ve dünyayı kavramadan şiir yazılamayacağını imleyen cümleler, cümleler...
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

Avustralya Eylül'de Filistin'i devlet olarak tanıyacağını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin işgali kararına tepkiler büyüyor.
E-imza ile sahte diploma: Devleti kandıran ağ nasıl kuruldu?
On binlerce kişi Sidney Limanı Köprüsü'nde Filistin yanlısı yürüyüşe katıldı.
Üremeyi Kim Hak Ediyor? Koşullu refahın arkasındaki tehlikeli mantık...

Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?
Elon Musk yeni parti kurduğunu duyurdu…
Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.

Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"

DİL DEMİŞKEN
BABAM
YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi

DİPLOMA
Güzel Sözler
YANGIN
DEVLET NEDİR
Kim Kimi Kandırmakta

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git