A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

TESEV yine kaşıdı!!!

Kategori Kategori: Raporlar | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: A.Ulak | 10 Kasım 2010 22:45:21

Ünlü spekülatör George Soros tarafından finanse edilen TESEV, yine tartışmalı bir rapora imza attı. Daha önce Kürt raporu hazırlayan TESEV, şimdi de Türkiye siyasetini meşgul eden "Başörtüsü" konusunda yeni bir rapor hazırlayarak gündeme getirdi. TESEV'in bu raporunda, başörtüsü sorununun üniversitelerin ardından "iş yaşamında" da gündeme getirilmesi istendi.

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı tarafından (TESEV) yayımlanan ''Başörtüsü Yasağı ve Ayrımcılık: Uzman Meslek Sahibi Başörtülü Kadınlar'' başlıklı raporu kaleme alan Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi ve New York Columbia Üniversitesi ziyaretçi öğretim üyesi Doç. Dr. Dilek Cindoğlu, rapora ilişkin, ''Çalışmayla kız öğrencilerin üniversitelere başörtüsü ile girip girmemesi üzerine olan tartışmaların ekseninin artık başörtülü kadınların istihdamı eksenine taşınmasını umuyorum'' dedi.

TESEV'in Demokratikleşme Programı kapsamında Doç. Dr. Cindoğlu tarafından hazırlanan ''Başörtüsü Yasağı ve Ayrımcılık: Uzman Meslek Sahibi Başörtülü Kadınlar'' başlıklı raporu, Aralık 2009-Haziran 2010 tarihleri arasında Konya, İstanbul ve Ankara'da toplam 79 uzman meslek sahibi başörtüsü kadın ve 25 erkekle yapılan derinlemesine mülakatlar ve odak grup görüşmelerine dayanarak tamamlandı.
 
Cindoğlu, araştırmayı, başını hiç örtmemiş bir kadın olarak yürüttüğünü belirterek, ''Çalışmamın başında, başörtülü bir kadının başörtüsüz bir kadını anlamayacağı gibi bir önyargının ortaya çıkacağından endişelendim. Ancak tüm görüşmelerimiz son derece saygılı bir ortamda geçti'' dedi.
 
İlginç değerlendirmeler
 
Araştırmanın başörtüsü yasağının sadece kamu ile sınırlı bir yasak olmadığını ortaya koyduğunu ifade eden Cindoğlu, rapora ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
 
“Başörtüsü yasağı yayılabilir”
 
''Başörtüsü yasağının yayılma etkisi var. Kamuda bu yasak olarak var, ama özel sektörde de yasak olmamasına rağmen iş hayatının yapısı gereği, kamu ile özel sektörün birbirleriyle ilişkileri nedeniyle, özel sektörde başörtülü uzman meslek sahibi kadınların tercih edilmemeleri gibi bir sonuç ortaya çıkıyor.
 
“Önyargılar…”
 
Bunun sebebi, işverenlerin önyargılarından kaynaklanmıyor. Yasak var olduğu sürece, kamu ile ilişkisi olan her türlü özel kuruluş, başörtülü kadın bir eleman çalıştırmayı bir işin yapılması açısından bir eksiklik olarak görüyor. Dolayısıyla her toplantıya, her kamu binasına başörtülü çalışan gönderemiyor. Yani biz başörtülü sevmeyiz gibi bir anlayışın ötesinde iş hayatının yapısından dolayı bir engel ortaya çıkıyor.''
 
Araştırmadaki tüm odak grup görüşmelerine kendisinin katıldığını belirten Cindoğlu, görüşmeler sırasındaki hislerini aktarırken, ''İş hayatında bir kadın olmak zaten zor. Başörtülü bir kadın olmanın zorluğunu da kemiklerime kadar hissettim'' diye konuştu.
''Tartışma ekseni istihdama taşınsın''
 
Çalışmayla başörtüsü yasağı konusundaki tartışmaların ray değiştirmesini ümit ettiğini ifade eden Cindoğlu, ''Artık kız öğrencilerin üniversitelere başörtüsü ile girip girmemesi üzerine tartışmaların ekseninin başörtülü kadınların istihdamı eksenine taşınmasını umuyorum'' dedi.
 
Cindoğlu, şöyle konuştu:
 
''İstihdam, üniversitelere başörtüsü ile girme tartışmalarından çok daha farklı. Bu konuda daha farklı ittifakların yapılabileceğini düşünüyorum. Başörtülü kadınların istihdamı, laik kesimin daha pozitif düşünebileceği ve dindarlar arasında da daha farklı ayrışmaların ortaya çıkabileceği bir alan.
 
Bütün bu tartışmalar kadınlar üzerinden gidiyor. Tartışmada böyle bir yeni boyutun tartışmalara zenginlik getireceğini umut ediyorum. Kadınlar çalışsın mı çalışmasın mı? Eşit ücret alsınlar mı almasınlar mı gibi? Burada bir çözüme gideceğiz gibi geliyor bana. Kadınların okumadığı ve çalışmadığı bir Türkiye'den çok endişeliyim. Problem zaten o değil mi? Kadınların çalışması değil, çalışmaması büyük bir problem.''
 
TESEV BAŞÖRTÜSÜ RAPORUNDA NELER VAR?
 
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) ''Başörtüsü Yasağı ve Ayrımcılık: Uzman Meslek Sahibi Başörtülü Kadınlar'' başlıklı raporu, başörtüsü yasağının, sadece kamu sektöründe değil, özel sektörde de çalışma hayatını kadınların aleyhine etkilediğini ortaya koydu.
 
Rapor, yüksek öğrenimde ve kamuda uygulanan başörtüsü yasağının, sadece başörtülü kadınların eğitim ve çalışma hayatlarına değil, aynı zamanda Türkiye toplumu ve ekonomisine maliyetini de ortaya çıkardı.
 
Her türlü ayrımcılığın engellenebilmesi için, ayrımcılıkların görünür olması gerekli olduğu vurgulanan raporda, oysa kadınların başörtüsü üzerinden iş dünyasında maruz kaldıkları ayrımcılıkların görünür olmadığı kaydedildi.
 
Kamuoyunda başörtüsünün üniversitelerde kısıtlandığı ve kamuda çalışmanın yasak olduğu, ancak özel sektörde bir sorun yaşanmadığı kanısının yaygın olduğu anlatılan raporda, ''Oysa, bu raporda ortaya konduğu üzere, başörtüsü yasağı, sadece kamu sektöründe değil, özel sektörde de çalışma hayatını kadınların aleyhine etkilemektedir. Kamudaki başörtüsü yasağının özel sektör üzerinde de yayılma etkisi vardır. Dolayısıyla başörtüsü yasağından doğan ayrımcılıklara ilişkin yapılacak her türlü düzenleme, sadece eğitim sektörünü değil, tüm çalışma hayatını da kapsamak durumundadır'' denildi.
 
Raporda, bu araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak, başörtü yasağının çalışma hayatındaki etkisinin farklı açılardan yorumlanabileceği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
 
''Öncelikle araştırmanın konusu olan meslek sahibi başörtülü kadınlar düzeyinde bakıldığında şu noktalar dikkat çekmektedir. Başörtülü kadınların, kamu sektöründeki iş olanaklarına ulaşmaları kamuda uygulanan başörtüsü yasağı nedeni ile çok zordur. Oysa kamu sektörü özel sektöre kıyasla, düzenli çalışma saatleri ve güvenceli iş olanakları nedeni ile kadınlar açısından daha cazip görülebilmektedir.
 
Kamuya girmekte zorlanan başörtülü kadınlar için özel sektörde çalışmaktan başka bir çıkış görünmemektedir. Özel sektörde çalıştıklarında da, başörtüsü yasağının yayılma etkisi nedeni ile daha düşük statülü ve düşük gelirli pozisyonlarda görev almak durumunda kalabilmekte ve daha zor yükselmektedirler. Ekonomik kriz ve küçülme dönemlerinde ilk işten çıkarılanlar da gene başörtülü kadınlar olabilmektedir.''
 
“İş hayatında ayrımcılık”
 
Başörtülü meslek sahibi kadınların iş hayatına girerken yaşadıkları ayrımcılıkların temel olarak kendi dindarlıklarından ya da ailelerinin engellemelerinden değil, kamu sektöründeki başörtüsü yasağından ve yasağın özel sektöre yayılma etkisinden de kaynaklanabildiğini ortaya koyan raporda, kadınların iş hayatına katılması konusundaki engellerin, onları sadece ev hayatı içinde tanımlayarak eve kapatan ve aile içinde bağımlı konumda tutan geleneksel, ataerkil ve cinsiyete dayalı aile içi iş bölümü zihniyetini de besleyebildiği kaydedildi.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

deniz { 11 Kasım 2010 06:16:09 }
yani kadınların iş ve toplum hayatına eşit bireyler olarak katılmalarının önündeki engel,
kadının saçını açık bırakma özgürlüğünü tanımayan, kabul etmeyen zihniyet değilmiş öyle mi????

PES DOĞRUSU!

emperyalistler ve yalakaları saçmalamakta sınır tanımıyor!!!!
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git