A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Kimin için küreselleşme !

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Ferruh Dinçkal | 05 Mayıs 2007 01:38:42

Uluslararası sermayenin sözcüleri artık Markstan örnekler vererek konuşuyor. Bir saniye! Ne oluyor ? Kafanız karışmıyor mu? Örneğin Melbourneda yapılan Dünya Ekonomi Forumu toplantıları sırasında Markstan alıntılı konuşmalar basına da yansıdı. İlginç olan, bu konuşmaları yapanların küreselleşme karşıtı S11 üyeleri olmamasıydı.

Küreselleşme, serbest piyasadan yararlanarak kazanç elde etmek isteyen bireylere yönelik bir sisteme verilen adken, Marksizm, bireyleri değil de bireylerin oluşturduğu sınıfları birbirleri ile ilişkilerini konu almaz mı?


Peki o zaman, bu Marksizm neden el değiştirdi? Ve bir çok Marksist aydının entarnasyonal ile küreselleşmeyi bir tutmasının (belki de karıştırmasının) nedenleri nedir?


Küreselleşmeye nereden gelindiğine kısaca bir göz atalım.


Sanayi devrimi ile oluşan burjva sermayesi, korumalı ekonomide ulusal pazara doğal olarak hakim oldu. Ürettiğinii, üreten kişilere, işçi sınıfına ve orta gelirliye sattı, zenginleşti. Bu dögü kısa sürede çıkmaza girdi. Eğer üretene çok para verirse maliyet yükeliyor vermezse satacak adam kalmıyor.


Demek ki yeni pazarlar gerekiyordu. Bu aşamada en yakındaki ülkelerin işçi sınıfları veya orta gelirlileri iyi bir Pazar diye düşünüldü. Bu pazarlara girmek gerekiyordu. Gelişmemiş ülkelerde, idareler değiştirildi, ihtilaler yaptırıldı. Gelişmiş ülkelerde ise, girmeye çalışılan pazardaki ulusal sermaye ile bir çok çatışmalar yaşandı. Savaşlar, politik çatışmalar gibi. Tarihi gelişmeleri yalnızca ekonomik boyutuyla ele alır ve günümüze gelirsek, en sonunda bugünkü dengelerin oturduğunu söyleyebiliriz. Dünyada üç büyük birlik oluştu. Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusyaç Bu üç topluluğun nüfusu dünya nüfusunun azınlığı olmasına karşın dünya ekonomisini neredeyse tamamını elinde tutuyorç Üretim hızının artmasıyla tüketim hızının da artması gerekti.


Neden başta Türkiye, Endenozya, Ukrayna olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde temiz eller operasyonları başladı?


Uluslararası sermaye, ihtillaler, terör ve iç huzursuzluklar yaratarak rüşvet vererek, çaresiz bırakılmış, sesizleştirilmiş, değersizleştirilmiş halkalrın yozlaşmış parlementolarından yasa çıkartarak girdikleri ülkelerde artık temizlik operasyonlarını destekliyorlar....


Büyük sermaye Afrika’daki açlığı görmezken, gelişmekte olan ekonomilerdeki temiz eller operasyonuyla ilgileniyor.


Çünkü... Tüketici daha çok insana ve daha çok tüketecek insana gerek var artık.


2000 yılı yapımı bir bulaşık makinesının üstünde bulunan çipin teknolojisinin, Ay’a ayakbasan ilk insanı taşıyan aracın bilgisayar kapasitesinden daha büyük olduğunu biliyor muydunuz?


Son yıllara kadar üretilen bir malda çıplak maliyet hesaplanırken, ham-madde artı işçilik gibi öğeler temeldi.Oysa artık bir ürünün çıplak maliyetinin yüzde yetmişini bilgi teknolojisi oluşturuyor. Bilgi ise bireylerde bulunuyor. Bu da bireyselleşmenin ya da bireyin önemini arttırmakta. Tabii ki gelişmiş ülkelerdeki bilgili bireylerden söz ediyorum.


Üretim, maliyet ve pazarlama biçimlerinin değiştiği günümüzde, büyük şirket evlilikleri rekabeti çoktan yok etti. Yapılan araştırmalara göre, rüşvetmakul bir seviyeye çekilirse maliyet yüzde otuz otuzbeş düşecekmiş. Çok güzel değil mi? Bu durumda tabii ki rüşvetten yana olamayız.


Ama merak ettiğim şey, örneğin, bir dolara yediğimiz bir hamburger altmışbeş yetmiş sent mi olacak yoksa biz gene bir dolara yiyeceğiz de üreten veya satan şirket yüzde otuzbeş daha fazla mı kazanacak?


Ben örnekle açıklamalardan daha iyi anladığım için size de örnekle anlatacağım.


Yüz milyonluk bir ülke düşleyin. Ve bu ülkedeki nüfusun yüzde yirmisi, gelirin yüzde seksenini alsın. Bu durumda bir spor ayakkabısı üreten şirket için, bu ülkenin iyi tüketici sayısı yirmi milyondur. Bu tüketiciler yılda iki ayakkabı alsa, bu şirket yılda kırk milyon ayakkabı satar. Oya eğer gelir düzeyi daha eşitlikçi dağılsa ve herkes bir ayakkabı alsa, bu şirketin pazarı yüz milyon olacaktır.


İşte uluslararası sermayeyi Marksist eden bu hesap.


Gözden kaçırılmaması gereken bir diğer konu da şu: Küreselleşmeyi empoze eden gelişmiş ekonomilere sahip refah ülkeleri kendilerine yakın bölgelerde kendilerine bağımlı ama az çok demokratik, eli yüzü düzgün sanaisi ve ekonomisi olan ülkeler yaratmaya çalışmkata ve onları desteklemekte. Örneğin, Japonya yakınlarındaki Kore ve Singapur ya da ABD ve komşusu Meksika belki de ilerde AB ve Türkiye gibi.Bunların desteklenmesinin ve elde sağlıklı olarak tutulmasının, gelişmiş, uluslararası sermayenin beşiği refah ülkeleri için yaşamsal önemi var. O da dünyanın en yoksullarından en zenginlerine oluşan göç yollarında, çekim merkezlerini kaydırmak ve bi tür emniyet şeridi oluşturmak.


Unutmayın!

Refah ülkesinde yaşayan her birey gibi sizin de, bir süper markete girdiğinizde yalnızca on dakika içinde sahip olduğunuz seçeneklerin toplamı, herhangi bir Afrikalının ömür boyu sahip olacağı seçeneklerin toplamından kat kat fazla.


Sanırım bu konu üzerinde biraz düşünmeye değer.

Şubat 2001 - Melbourne



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 9.8 / 12 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

nesli { 21 Haziran 2007 10:49:55 }
Yasli ve cirkin emperyalizme bir "make over" yapip "kursellesme" adi altinda yeniden surduler onumuze. Hem de cok daha tehlikeli br bicimde, tek tek hedeflerle ugrasmadan, topyekun bir seferde... Ben derim ki bu konuda susma hakkimizi kullansak, yok saysak kuresellesmeyi... Hani bayat havai fisekler atilinca patlamazlar ya, oyle hevesleri kursaklarinda kalsa...
mustafa tas { 06 Haziran 2007 07:28:31 }
"Refah ülkesinde yaşayan her birey gibi sizin de, bir süper markete girdiğinizde yalnızca on dakika içinde sahip olduğunuz seçeneklerin toplamı, herhangi bir Afrikalının ömür boyu sahip olacağı seçeneklerin toplamından kat kat fazla." bu sozlerin uzerine uzun uzun dusunmek lazim
Diğer Sayfalar: 1.

 




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git