Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , iftarda buluştuğu üniversiteli kız öğrencilere "en büyük aşkının" türban sorununu çözmek olduğunu söyledi. Erdoğan iki oğlunun da katsayı uygulaması nedeniyle istedikleri üniversitelere giremediklerini savunarak , "Bu bana hak mı?" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Mehmet Akif Kız Yurdu'nda öğrencilerle birlikte iftar yemeği yedi. Erdoğan'ın yanı sıra iftar yemeğine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de katıldı. Gazetecilerin alınmadığı yemeğe çoğu eğitim fakültesinden olmak üzere binin üzerinde öğrenci katıldı. Edinilen bilgiye göre, yemekte öğrencilerle sohbet eden Erdoğan, bir öğrencinin türbana ilişkin sorusu üzerine, "En büyük dileğim başı kapalı kızlarımızla, başı açıkların el ele dolaştığı bir üniversite, bir ülkedir. Bunun için uğraşıyoruz. Bunu çözmek en büyük aşkımdır" dedi.
Erdoğan üniversite ikinci sınıfta okuyan bir öğrencinin üniversite sınavındaki katsayı uygulaması nedeniyle istediği bölüme giremediğini söylemesi üzerine de, "İki oğlumun ikisi de istedikleri üniversiteleri katsayı nedeniyle kaybetti. Bu bana hak mı? Çocuklarım da katsayı kurbanı. Bizim imkânımız var da yurtdışında okutuyoruz" dedi. Erdoğan, bu sorunu da çözeceklerini ifade etti. Erdoğan, bir başka öğrencinin anayasa değişikliği çalışmalarını anımsatarak "Laik, demokratik anayasa istiyoruz" sözleri üzerine de, "Medyanın dolduruşuna gelmiş öğrenciler görüyorum. Biz zaten böyle bir çalışma yapıyoruz" dedi. Başka bir öğrencinin "Neden bu kadar çok şehit veriyoruz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Şehitler elbette olacak. Ancak şehit sayısı geçen yıllara göre azaldı" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Çelik de bir süre öğrencilerle sohbet etti. Öğrenciler Çelik'e öğretmen atamalarıyla ilgili sorular yöneltti. Okulu bitirdikten sonra atanıp atanmayacaklarına ilişkin kaygılarının olduğunu belirten öğrencilere Çelik "Öğretmen atamalarına bel bağlamayın, kendinizi bununla sınırlamayın özel sektöre de yönelin" diye konuştu.
Bu arada Fatih Camisi'nde laiklik karşıtı gösteri
Aralarında Özgür-Der, İnsani Yardım Vakfı (İHH), Hikmet Vakfı gibi örgütlerin ve derneklerin de bulunduğu "Filistin Dostları" grubunun Kudüs'ün İsrail tarafından işgal edilişinin 40. yılını protesto etmek için Fatih Camisi'nde gerçekleştirdiği etkinlik, laiklik karşıtı gösteriye dönüştü. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı gösteride camiye yasadışı döviz, bayrak ve pankart sokmak isteyen 5 kişi gözaltına alındı. Gösteride konuşan Kudüs Türkiye Temsilcisi Ahmet Ağırakça, Türkiye'de laikleşmeyeceklerini, demokratikleşmeyeceklerini, aksine "İslamlaşacaklarını, İslamlaştıracaklarını" söyledi. Filistin Dostları grubuna üye yaklaşık 300 kişi dün cuma namazından sonra cami avlusunda toplanarak, Kudüs'ün işgal tarihi olan "5 Ekim Kudüs Günü" nü kutladı. Grup , "Kudüs şehitleri ölümsüzdür", "Kudüs 40 yıldır siyonist işgal altındadır", "Katil İsrail Filistin'den def ol" pankartlarını taşırken "Hizbullah'a, Hamas'a, direnişe bin selam", "Yaşasın küresel intifada", "Yaşasın Filistin direnişimiz" sloganları attı. Kudüs'te ölenler için gıyabi cenaze namazı kılınırken küçük çocukların üzerlerindeki "Hamas" yazılı tişörtler, bayraklar, flamalar dikkat çekti.
Kudüs Müessesesi Türkiye Temsilcisi Ahmet Ağırakça, Kudüs'ün kendileri için kutsal mekân olduğunu belirterek "Biz ABD'ye, İsrail'e ve onun işbirlikçilerine teslim olmayacağız. Bizler 40 yıldır bu acıları taşıyoruz. Kudüs ve Filistin'de direniş sürüyor. Dünya Müslümanları her türlü tehlikeyi göz önüne alarak Kudüs'ü kurtaracaklardır" dedi. Ağırakça, Türkiye'den de mücadeleye devam edeceklerini ifade ederken "Bizim en büyük gücümüz Allah'tan geliyor. Bu nedenle biz laikleşmeyeceğiz, demokratikleşmeyeceğiz; aksine, İslamlaşacağız, İslamlaştıracağız, İslamı savunacağız" dedi. Vakit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak ise "Kudüs'ü içimizdeki 'beyinsizler' yüzünden kaybediyoruz. O kutsal mekânları Allah'a olan inancımızla kurtaracağız" diye konuştu. Grup, açıklamanın ardından tekbir getirerek dağıldı.