A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Gülen Milli Görüş'ün panzehiri miydi?

Kategori Kategori: Söyleşiler | Makaleler | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A.Ulak | 11 Haziran 2010 16:44:08

Fettullah Gülen'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilere İsrail ordusunun düzenlediği saldırı hakkındaki görüşleri, özellikle islamcı çevrelerde büyük tartışma yaratmıştı. Gülen, Wall Street Journal'a verdiği bu mülakatta, Mavi Marmara gemisinde İsrail askerlerine karşı gösterilen direnişi "otoriteye karşı faydasız bir başkaldırı" olarak tanımlamış ve İsrail'den izin alınması gerekliliğine vurgu yapmıştı.

Gülen'in islamcılar arasında infial yaratan görüşlerini, ABD ile cemaat arasındaki yakın ilişkinin bir tezahürü olarak kabul edenlerin yanı sıra, iktidardaki AKP-cemaat ilişkilerinde baskından çok daha öncesine dayanan bir soğukluk olduğu da savunulan görüşler arasındaydı.
 
Vatan Gazetesi yazarı Ruşen Çakır da bugünkü yazısında Fettullah Gülen hareketi ile Milli Görüşçüler arasındaki ilişkiyi, "merkez" addedilen medyanın Gülen hareketine nasıl yaklaştığını, Gülen'in objektifler karşısına ilk kez çıktığı 1994 yılından bugüne dek irdeliyor.
 
İşte Ruşen Çakır'ın  o yazısı:
 
 
Gülen üzerinden Erdoğan zayıflatılabilir mi?
 
Fethullah Gülen kamuoyunun karşısına ilk kez 1994 yılında, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın kuruluşu vesilesiyle İstanbul Dedeman Oteli’nde çıkmıştı. Ardından söz konusu vakıf üzerinden toplumun farklı kesimleriyle yoğun bir diyaloğa girişti. Onun ortaya çıkışıyla Refah Partisi’nin yükselişe geçmesinin, örneğin 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara büyükşehirleri başta olmak üzere birçok belediye başkanlığını kazanmasının eşzamanlı olması herhalde tesadüf değildi. Yine bir başka tesadüf olmayan nokta, Gülen ve kurmaylarının bu dönemde RP’nin önde gelen isimleri ve bu partiye destek veren çevreler yerine, merkez sağ ve sol partilerin lider ve temsilcileri ve RP’den ürken kesimlerin elitleriyle görüşmeleriydi. O tarihlerde Milliyet Gazetesi’nde çalışıyordum ve gerek Milliyet’te, gerekse diğer büyük gazetelerde görev yapan çok sayıda üst düzey yönetici ve yazarın Gülen cemaatini “RP’yi durdurabilecek bir ve belki de yegane güç” olarak gördüklerine, Gülen’in değişik davetlerine icabet edip kendisini cesaretlendirdiklerine bizzat tanık oldum.
 
Sonuçta Gülen hareketinin, RP’nin yani Milli Görüş hareketinin “panzehiri” olarak algılandığı oranda önünün açılmış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Diğer bir deyişle RP güçlendikçe Gülen hareketi de güçlendi. Fakat 28 Şubat süreci her iki harekete de “geçici” olarak ciddi darbe indirdi. Unutmayalım, 28 Şubat’ın başlarında Gülen kendisini RP’den iyice ayrıştırmaya çalışmış, bu partinin gücünün nasıl kırılabileceği yolundaki önerilerini televizyon ekranlarından dile getirmiş, fakat TSK’yı ikna edememişti. atv’de aleyhine yayınlanan kaset Gülen’in “geçici tasfiyesi” nin başlangıcıydı ve işareti alan birçok kişi ve çevre Gülen hareketine vermiş oldukları destekleri gürültülü bir şekilde geri çekmekten bir an bile tereddüt etmediler.
 
Karşısındaki blokta gedik açtı
Yakın tarihimize bu hızlı bakışın ardından Gülen’in Wall Street Journal’a vermiş olduğu mülakata dönebiliriz. Dün Gülen’in Mavi Marmara katliamı hakkında konuşarak İsrail, ABD ve kendi cemaatine ayrı ayrı mesajlar verdiğini yazmıştım. Ama Gülen’in sadece bu kesimlere seslendiği söylenemez. Öncelikle kendisine mesafeli kesimleri de bu vesileyle muhatap aldığını düşünebiliriz. Şöyle ki Gülen hareketinin güçlenmesine paralel olarak, onu Türkiye’deki her kötülüğün başta gelen, hatta belki de tek sebebi gösterme yaklaşımı da gelişti. Özellikle Ergenekon süreciyle birlikte, “F Tipi” klişesiyle çok şey yazılıp söylenmiş olmasının bir bakıma cemaatin lehine olduğunu söyleyebiliriz. Fakat belli bir aşamadan sonra düşmanlarının bu kadar çok artıyor olmasının Gülen ve cemaatini rahatsız etmeye başlayacağı da açıktır. Hele bunlardan bazılarının Gülen hareketi aleyhine propagandalarını yurtdışına da taşıdıkları ve cemaatin “ılımlı” imajını yer yer zedelemeye başladıkları düşünülürse Gülen’in bir şeyler yapması da kaçınılmaz olacaktı.
 
Son günlerde “Fethullah Hoca’nın ilk kez bir çıkışını beğendim” diyen çok sayıda kişiyle karşılaştım. Yani AKP hükümetini “baş sorun” görenler, tıpkı RP dönemlerinde olduğu gibi Gülen üzerinden Erdoğan ve arkadaşlarını zayıflatmayı düşünmeye ciddi ciddi başladılar. Bu anlamda, amacı bu olmasa bile, Gülen’in bir-iki cümleyle karşısındaki blokta gedik açabildiğine şahit olduk. Eğer bu tür çıkışlarını sürdürürse, örneğin diyelim ki İran krizinde hükümetin tutumuna belli ölçülerde gölge düşürürse çok ilginç gelişmelere tanık olabiliriz.
 
Kardeş değil kuzenler
Tam da bu noktada Gülen’in İsrail krizi üzerinden hükümete belli mesajlar verip vermediğini tartışabiliriz. Son günlerde muhafazakâr medyada, Gülen’in sözlerinin hükümeti zor durumda bıraktığını kabullenmekle birlikte sorunun büyütülmemesi gerektiği konusunda çok yazı çıktı. Bunların tümünün ana fikri “düşmanlarımızı sevindirmeyelim”di. Gerçekten tek bir konu üzerinden AKP hükümeti ile Gülen hareketi arasındaki ittifakın sona ermesini beklemek isabetsiz olacaktır. Ama bir çatlağın oluştuğu da aşikârdır.
 
Zira AKP ile Gülen hareketi çok farklı geçmişlere ve yaklaşımlara sahiptir. Örneğin AKP adımlarını küresel sistemi gözeterek atmakla birlikte, kimi durumda ona “rağmen”, hatta bazen ona “karşı” hareket ettiği de olmaktadır. Gülen cemaatininse güç odaklarına “rağmen”, hele onlara “karşı” stratejiler geliştirdiği pek görülmez.
 
Kısacası bazılarının sandığı gibi AKP ile Gülen hareketi arasında bir “kardeşlik” bağından söz edilemez, olsa olsa “kuzen” olduklarını söyleyebiliriz. Hal böyle olunca bu iki odak arasında ittifaklar kurulabilir ve herhangi birinin çıkarlarının tehdit altına girmesi durumundaysa bu ittifaklar pekala bozulabilir.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git