A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İnternet yorumlarındaki Türkçe perişanlığı.

Kategori Kategori: Söyleşiler | Makaleler | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A.Ulak | 07 Haziran 2010 16:54:35

İnternet yorumcusu vatandaşlarımızın yazmayı önemsedikleri kadar doğru yazmayı da önemsemeleri dilimize saygının bir gereğidir. Ana dilini doğru konuşup doğru yazmaya özen göstermeyen, bunun için gerekli çabayı önemsemeyen bir toplum olduğumuz öteden beri hep söylenir ve yazılır.

Resmi ve özel birçok kurumun, kuruluşun her an göz önünde olan isimlerinde, ilan, afiş ve reklâmlarında Türkçenin yazım ve noktalama kurallarına, ifade inceliklerine hiç uyulmadığı; bu yönde hiçbir çabanın gösterilmediği yıllardır bilinmekte ve eleştirilmektedir. Bu alanda hiçbir düzelme yaşanmaz hatta yanlışlar artarken buna bir de son senelerde internet sayfalarındaki okuyucu yorumlarının dil perişanlığı eklenmiştir.

İnternet aboneliği popüler olmaya başladığından beri hemen her gazetenin internet sayfasında, gazetedeki haber, fıkra ve makalelere, siteye üye olan ve isteyen okuyucuya yorum ve değerlendirme yapması olanağı tanındı. Bunun üzerine birçok okuyucu klavyenin başına geçip birçok haber ve makaleye yorum yazmaya başladı. Yorumların da yorumcuların da sayısı her geçen gün çığ gibi büyüyor. Bilhassa kamuoyunu meşgul eden; toplumda gerginliklere, kamplaşmalara ve sansasyona neden olan haber ve makalelere yüzlerce yorum yapılıyor. Bunların pek çoğunun ortak paydası dil perişanlığıdır. Doğru yazmanın hiçbir kuralına uyulmaması, çok sayıda yazım ve noktalama yanlışı yapılması, ifadelerin karmaşıklığı derhal göze batıyor.

Bu yanlışlar 40-50 sene önce yapılsaydı anlaşılabilir, normal karşılanabilirdi. Ama okuma yazma oranının %100’lere yaklaştığı, yaklaşık 15 yıldır gençlerin sekiz yıllık zorunlu temel eğitimden geçtiği, milyonlarca insanımızın yüksek öğrenim gördüğü, Türkçemizin büyük ölçüde kıvamını bulduğu bir zamanda bu yanlışların yapılması kabul edilebilir değildir. Olayın diğer bir acı yanı da yaklaşık on yıllık bir mazisi olan ve artık kronikleşmiş bulunan bu soruna hiç değinen olmamasıdır. Basınımızda Hakkı Devrim, Feyza Hepçilingirler, Necmiye Alpay gibi Türkçenin doğru kullanılması çabasına kendilerini adamış dil uzmanı yazarlarımızın da bu sorunu gözlerinden kaçırmış olmalarıdır.

Bu yorumları yapan vatandaşların büyük çoğunluğunun lise ve üniversite eğitimi aldıklarını varsaymak durumundayız. Çünkü eğitimsiz veya düşük eğitimli kimselerin internet sayfalarına üye olması, iletişim sağlaması ve klavye kullanması kolay değildir. Bunu yapabilen insanların Türkçeyi doğru dürüst yazamamaları çok üzücüdür. Sadece üniversite mezunu olmanın doğru yazmak için yeterli olmadığını gençlerimizin anlaması gerekiyor. Üniversite öğrenimi görmüş birçok kimsenin herhangi bir konuda yazdığı yarım sayfalık bir yazıda onlarca yanlışa rastlamak işten bile değil!

Herhangi bir dili yanlış yapmadan kullanabilmek için yeterli bir dil bilgisinin yanında o dilde yazılmış ve genel kabul görmüş önemli eserleri de sindire sindire okumuş olmak gereklidir. Türk insanının en büyük eksiklerinden biri de böyle bir hevesten, hobiden çok uzak olmasıdır. Bugün yüksek öğrenim görmüş gençlerimiz arasında üç tane romanı tam olarak okumuş olanların sayısı son derece azdır. Hilmi Yavuz’un, “Türkiye’de nitelikli okurun sayısı beş bini geçmez!” sözü doğruya epeyi yakın bir sözdür. Televizyon dizilerini izlemeye cömertçe zaman harcayan insanlar kitap okumak için hiç vakit bulamadıklarını söyleyebiliyorlar.

Türk mizahının unutulmaz yazarlarından Rıfat Ilgaz, ölmeden kısa bir süre önce katıldığı bir televizyon programında şöyle bir açıklamada bulunmuştu: Anadolu’nun birçok yerinde köy kahvelerinde çok hoşunuza giden fıkralar, hikâyeler anlatan köylülerle karşılaşırsınız. Onlara, “Yahu şu anlattığını yaz da bana ver” derseniz, apışıp kalırlar. Çünkü anlattıkları o güzelim fıkra ve hikâyelerin yazıya nasıl döküleceğini bilmezler.

Rıfat Ilgaz’ın bu gözlemi, yazma eyleminin öyle sanıldığı kadar kolay olmadığının, özel bir eğitimin, emeğin ve birikimin sonucu olduğunun bir kanıtıdır.

İnternet yorumcusu vatandaşlarımızın yazmayı önemsedikleri kadar doğru yazmayı da önemsemeleri dilimize saygının bir gereğidir.

Kaynak : İSMAİL ÖZCAN | radikal.com.tr

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git