A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ve insan "hayatı" yarattı...

Kategori Kategori: Bilim | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 07 Haziran 2010 05:13:36

Yaratıcıyı oynama sırası insanda. DNA teknolojisi, kopyalama derken sentetik hücre de yaratıldı. Yani cansızdan bir canlı üretildi. Bu sıçramanın insanoğluna ne getireceği belirsiz. Bilim insanları belirsizlikten endişeli. Çünkü hayal gücü, sermaye ve doymak bilmeyen hırslar bu gücü yönlendirecek. Ne de olsa Pandora'nın Kutusu açıldı bir kere.

İnsanın genetik haritasını çıkaran ilk bilim insanı Amerikalı Craig Venter, laboratuvar ortamında bakterilerin DNA'sını kopyalayarak ilk yapay DNA’yı üretmişti. Bilim dünyası bunu şaşkınlık ve heyecanla karşıladı. Endişe sonradan geldi. Sonuçlar iki şekilde yorumlandı; bilimde devrim ve etik problem. Ama Maryland Enstitüsü’nde çalışan ekip bir adım daha attı ve canlı bir bakteri hücresine yapay DNA’yı nakletti. Yapay DNA ile yaşayan hücrenin genetik kodu laboratuvarda nasıl belirlendiyse, hücre o şekilde davrandı. Bölünerek çoğalan hücreler yapay DNA’lara sahipti.

Bu da bizim dilimizle yapay bir canlının üretildiği, yaratıldığı anlamına geliyordu. Venter, yapay DNA’nın başarısının ardından “bir hücreyi bilgisayar olarak görürseniz, işletim sistemi hazır. Geriye sadece bu yazılımı yüklemek kalıyor” diye konuşmuştu; şimdi yazılım da yüklendi. Evet, tartışmalar sürüyor. Bu bilimsel sıçramanın insanoğluna ne getireceği belirsiz. Onkim Kök Hücre Teknolojileri Genel Müdürü Aysel Yurtsever Pandora'nın Kutusu’nun açıldığını söylüyor.

Sonuçlarını kestiremediğimiz ve durduramayacağız değişimlerin yaşanmasının kuvvetle muhtemel olduğunu da anlatıyor. Ona göre yeni bir çağ çoktan başladı. Yapay hayatın dünyaya kazandırdıkları, kazandıracaklarını sıralamak gerekirse; yapay bakterilerle hava kirliliğine ve küresel ısınmaya önlem alınabilmesi, koruyucu tıbbın en üst seviyeye çıkması, kaliteli ve uzun ömür, yeni enerji kaynakları, açlığa karşı ucuz ve kaliteli besin üretimi ve daha pek çok muazzam gelişmenin kapısı aralanıyor. Aynı kapıdan gelenler arasında Hollywood filmlerinin senaryolarından daha rahatsız edici olanlar da var; yeni hastalıklar, yaratılan hastalıklar yani biyolojik silahlardaki çeşitlilik, sipariş insanlar, iktidar çatışmasında bu teknolojilerin payı, toplumdaki uçurumun iyice açılması, üstün ırk yaratma hırsı.

- Geçen hafta “sentetik hücre” ve “yapay hayata ilk adım” kavramlarını duyduk. Zira gündem çabuk ve sert şekilde değişti ama bu konuda bilmediğimiz, anlamadığımız çok şeyin olduğunu unutmadık. Kopyalanan koyun Dolly'nin bilimsel olarak kapıyı çaldığı, sentetik hücre üretiminin ise kapıyı kırdığı söyleniyor. Nedir hikâyenin aslı?

- Dolly klonlamaydı, kopyalamaydı. Basit şekliyle genetik bir benzerin üretilmesi anlamına geliyordu. Şu anki gelişmeye göre çok masum bir ilerleme bu. Şimdi, yaratmak hayal gücüyle sınırlanıyor, aslında sınırsızlık demek daha doğru. Sentetik hücre, cansızdan üretiliyor. Canlı üremek ister, bu onun doğası çünkü amacı neslini sürdürmektir. Cansız ürer mi? Hayır. Pandora’nın Kutusu bu noktada açılıyor. Cansıza canlılık özelliği katarsam, ürer. O üremeyi kontrol edebilir miyiz? Edemezsem? Sonuçlarını tam bilemediğimiz bir gelişme var önümüzde. Genetik kirlilik de çok yakında gündemimize düşecek.

- Dünya ve hayat manipüle edilmiyor mu bu şekilde?

- “Manipüle edilmiş dünya”, doğal dünyanın rahminde büyüyor. Bugünkü karmaşık, kalıcı olmayan yapıdaki doğal dünya, milyarlarca yıllık bir evrimin sonucu. Doğal ayıklanma ve genetik değişim mekanizmaları, türleri zaman içinde biçimlendirmiş, değiştirmiş, ortadan kaldırmış ve dönüştürmüştür. Günümüzde biyoteknolojiyle manipüle edilmiş, evrimsel modellerin yol açacağı dalgalanmalar, tüm toplumsal değerlerimizi zorluyor. İlerlemeler mülkiyetin toplumsal temelinin genişlemesini değiştirecek. Buna karşı ya kesin pozitif tutarlı bir yanıt verilecektir ya da sistem “tersinden çözüm” geliştirecektir. Demek istediğim artık sanayi çağı kapanıyor. Başka bir çağ başlıyor. 21. yüzyılın sonunda bambaşka bir dünyaya uyanacağız.

- Daha anlaşır şekilde örneklersek, bu gelişme nelere gebe?

- Gelişmelere çift taraflı bakmak gerekli. Şunu biliyoruz ki insanlar varoluştan bu yana ölümsüzlüğü istiyor. Elbette bu ölümsüzlük bedensel değil, genetik aktarımın sonsuza taşınması anlamında kullanılıyor. Doğa bu anlamda kendini dengeliyor olsa da günümüzde bunun önüne geçmek mümkün. Yeni gelişmelerle insanlık adına çığır açılması kaçınılmaz. Hastalıkların önüne geçmek, koruyucu tıbbın yükselişi bu şekilde kamu masrafları ve zaman kaybını önlemek, erken tanı da devrim, organ nakli ve üretiminde inanılmaz gelişmeler, uzun ve kaliteli ömür ki 120 yıldan belki de 200 yıla kadar, hiç olmazsa 80 yaşında seks yapabilmek, tükenmeyen ya da yenilenebilir enerji kaynakları, açlığa karşı ucuz gıda üretim imkânı ve daha sayılabilecek onlarca çılgın gelişme...

Üstün ırk tehditi

- Koruyucu tıbbın önünün açılması, ömrün uzaması, hatta 80 yaşında seks yapabilmek fikri güzel de, sentetik hücre devrimi sermayenin, siyasi erkin elinde iktidar aracı olursa ki muhtemel, ürkütücü değil mi?

- Evet, ürkütücü, fazlası da var. Tüm bunlar, dünyada iktidara sahip olma histerisinde büyük bir çatışma alanı. Yine de biyoteknolojik manipülasyonlar konusundaki tartışmaların hiçbiri teknolojinin ilerlemesini durduramaz. Yeni teknolojik gelişmeler, yeni düzenlemeleri de beraberinde getirecektir. Bilimin neyi nasıl yapacağını, teknolojinin yaşamımıza nasıl yansıyacağını, toplumdaki egemen sosyal ve ekonomik güçler belirliyor. İnsan soyunu kurtarmak, yoksulluğa son vermek, gerçek özgürlük ancak toplum ve insan çıkarını başa alan doğayla barışık, kolektif üreticilerin, kolektif denetimiyle mümkün.

- Bu gelişmeler “insan siparişi”ne kadar gidiyor. İstediğiniz özelliklerde ve yeteneklerde çocuk yapabilmek buna dahil. Talep, insanların parasına ve arzularına bırakılırsa bu işin sonu olur mu ya da “üstün ırk” yaratmak gibi bir fantezi?

- Yaratıcı ya da yetenekli insanlar sipariş etmek işin kolay kısmı. Tabii bu ne kadar kendi çocuğunuz oluyor, kişinin zihniyetiyle orantılı. Yakın zamanda her şey için bir kılıf uydurulabilir. Arap ülkeleri Behlül’ü beğeniyormuş, kimileri de Bihter hastası. Tüm dünyada Behlüller ve Bihterler olur mu? Olur. Sermayenin el attığı her şey çirkinleşecektir. Düşünülmesi gereken bunu devletlerin nasıl kontrol edip, nasıl kullanacak olduğu. Çünkü işin silah boyutunda bir spreyle binlerce kişiyi zehirleyebilirsiniz. Irk yaratma derdine gelince öjenik uygarlık tehdidi biliniyor. Öjenik, iyileştirilmiş, üstünleştirilmiş doğum ve tohum anlamına geliyor. Bunu Hitler idea haline getirmişti. Tüyleri diken diken eden bir şey. Film senaryosu gibi, farkı bunlar çok gerçek. Aristokrasisi zengin, kusursuz fizikleriyle fabrikasyon bir ırkın önünde diğerleri ne kadar direnebilir? İşte o yüzden tehlike siyasi. Türkiye’de araştırmalar yasak. Üzücü ki bu yasak, olanları algılamamızı da engelliyor, bizi savunmasız bırakıyor. Kamu, endüstri ve akademik birliktelik ile bunun denetimi yapılarak araştırmaların başlaması gerekli, acilen!

- GDO’larda da aynı sıkıntı vardı.

- Hem yasaklıyoruz hem genetiği ile oynanmış tohumları kullanıyoruz. Bize gelen her şey genetik olarak oynanmış olanlar.

- Bu konuda en ileri ülkeler hangileri?

- İran inanılmaz bir ilerleme kaydetti. Hayali zorlayan teknolojilere sahipler. Amerika’dan üstünler. İlk beşi sıralamak gerekirse İngiltere, Rusya, Çin, İsrail, İran.

Parmak izi bile artık tek değil

Kimerik canlılara evriliyoruz. Daha anlaşılır şekliyle iki DNA’lı bir canlı demek. İlginç bir örnekle de literatüre giriyor; İngiltere’de bir boşanma davasında yüklü miktarda para talep ediliyor. Ortada üç çocuk var. Baba DNA testi yaptırıyor. Baba yüzde yüz baba ama teste göre anne çocukların annesi değil! Kadın hapse atılıyor. Neden açık; “kimden çaldın bu çocukları?” suçlaması var. Araştırma derinleştiriliyor ve annenin rahim dokusundaki testler sonunda çocukların onun olduğu anlaşılıyor. Yani insan da evriliyor. Artık parmak izi bile tek ve güvenilir değil. Neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmemiz gerekli.

Kaynak: Ali Deniz Uslu | Cumhuriyet Dergi

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

Türkiye artık yabancılar içinde ucuz değil…
2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git