A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Recep bey Gandi'den neden korkuyor?

Kategori Kategori: Söyleşiler | Makaleler | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: A.Ulak | 24 Mayıs 2010 09:06:31

Bizde her şey, Cemal Süreya'nın yazdığı gibi nöbetler halinde geliyor: bir şeyler birikiyor ve sonra birden zembereğinden boşalıyor. Siyasi söylemde komplo teorilerinin bu denli alıcı bulmasının bir nedeni de bu. Genelgeçer siyaset ortamında her şey neredeyse bir toplum mühendisliğinin gereğine göre işliyormuş ve işletiliyormuş gibi görünürken, bir de bakıyoruz ki 1 Mart teskeresi.

Ya da XX. Yüzyılın antiemperyalist, bağımsızlıkçı, başka uluslara da esin kaynağı olmuş iki önderinin Kemal ve Gandi’nin aynı siyasi kişilikte ve Türkiye siyasetinde yeryüzüne geri dönüşü.
2010 yılı bir milat değeri kazanacak gibi görünüyor. Bunun ilk emareleri 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde görülmüştü. Ortaya çıkan harita ve bölünmüşlük, bu topraklarda 1980’den beri yürütülen ve kimlikler üzerinde dizayn edilen yeni sağ siyasetin miadını doldurmak üzere olduğunu gösteriyordu.

Sonra bu yılın başlarında Tekel işçilerinin direnişi geldi. Bu topraklarda siyasetin asli mecrasına oturtulması gerekliliği bir de böyle anlaşıldı. Sendikalizm adına sonucu ne olursa olsun, Ankara’nın kalbine yerleşen çadırlarda sözkonusu siyaset çöktü… Herkes her türlü etnik ve dini aydiyetten önce hakkını arayan yurttaş paydasında birleşti.



2010 yılının bir milat olduğuna dair en önemli işaretlerden biri de CHP’de son iki haftada yaşananlar. Tam bir humma nöbeti değil mi? Kaseti medyaya servis edenler her kimse ortaya çıkan siyasal havanın; yani Gandi’nin bu kez Anadolu’da ortaya çıkışının onları da şaşırttığını düşünüyorum. Niye mi?

Deniz Baykal ve yakın çemberinin dile getirdiği; bu komplonun yalnız Deniz Bey’e değil CHP’ye ve Cumhuriyet’e yapıldığı, dolayısıyla Deniz Bey etrafında kenetlenip boşa çıkartılması gerekliliğine dair söylem, CHP daha kurultayını yapmadan o çemberi aşıp halkın partisi haline geldiği için çöktü. Toplum psikolojisine meraklı bir psikiyatrist olarak güzel bir ders almış gibi hissediyorum: insanların birer makine olmadığı, onları katı bir örgütlülükte lider kontrolü altına alsanız bile, bir dipakıntısı olarak başka özdeşleşmelerin biriktiği, insandan ve kurumlardan umut kesmemek gerektiğine dair harika bir ders.

Bir de, kim ne derse desin, herhangi bir ‘dış mihrak’ın, hele de böylesi bir dönemde, Anadolu’lu Gandi liderliğinde bir CHP yaratmayı hedefleyebileceğine inanmıyorum. Çünkü, Gandi imgesi, “dünya(kastedilen elbette hangi dünya bilinir!) bir yere gidiyor, biz de kuyruğuna takılıp onunla yürümeliyiz” diyen ve bu yönde siyaset üreten kim varsa onun karşısına yerleşir. Mesela; ‘yüce milletim… yüce milletim” söylemini dile getirdikleri kürsüden inip o milletin yüceliğinin yanında aç insanları da içerdiğini gördüklerinde “ananı da al git” diyenlerin karşısına… Mesela; mağdur olma halini ölçüsüz bir mağrur padişah öfkesine dönüştürenlerin karşısına… Mesela; altmış yıldır iktidar olmayı her mahallede işsizliği, açlığı bitirmek değil milyoner yaratmak hedefiyle eyleyenlerin karşısına. Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde bir CHP’nin bu ‘Gandi Kemal’ imgesini ne denli sırtlayabileceğini ayrıca göreceğiz. Yine de Kılıçdaroğlu’nun ilk açıklamalarından birinin “ne ben ne çocuklarım zenginleşecek” üzerine olması, bir de Gandi’ye benzetilmekten duyduğu övüncü dile dökmesi umutvar değil mi?

GANDİ KİMDİR?
Gandi, Londra’ya hukuk okumaya gitmeden önce annesinin, değerlerini koruması için verdiği öğüttür. Londra’da öğrenciliği döneminde özellikle diğer Hindu öğrenciler et yemesi için baskı yapıyorlar. Çünkü her biri Hindu inancının bu kuralını çiğnemiş: ‘İngilizler gibi’ yemeye içmeye alışmışlar. Otobiyografisinden anlıyoruz ki, Gandi Londra’da bir kez et yese idi, Gandi olmazdı. Onun hayatı, yeryüzünün tanıklık ettiği en büyük inat öykülerinden biridir.
Gandi kimdir? Verdiği kararları değiştirsin diye kapısında gençlerin açlığa yattığı kişi değildir. Aksine, Kongre Partisi ve izleyicileri verdiği kararlarla ilgili yalpaladığında kendi bedenini açlığa yatırandır.

Gandi, halkına ve bütün insanlığa büyük bir sevgidir. Gidenlerden hiç Hindistan’ın trenlerini dinlediniz mi? Rayların üzerindeki insan seli. Trenlerle yolculuk yapması gerektiğinde partisi sürekli birinci mevkiden bilet alıyor ve o üçüncü mevkide yolculuk etmek için direniyor. Gerekçesi: biz o vagonlarda yolculuk etmezsek, halkımız o trenleri sevmeyi, vagonlara tükürmemesi gerektiğini nasıl öğrenecek… Gandi, sabırdır.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu Gandi ile özdeşleştirme, tesadüf mü, 29 mart seçimlerinde İstanbul Büyükşehir adaylığı ile başladı. Başlangıçta, medyanın hegemonik dilinde örtük bir küçümseme edasıyla dolaşıma giren bu özdeşleşme, giderek yaygınlaştı, kabul gördü ve güçlendi. Toplumlar sembolleri kolay kabullenmezler. Kolay yerleşen sembolizasyonlarda, hele de bizim gibi toplumlarda bu kabulün öte yüzünde mutlaka bir kaybın yerine konulması da vardır. Olağan, hadi siyaset diliyle söyleyelim, reel-politik içinde halledilemeyen dert, mitoslara tutunarak sarılmaya, onarılmaya çalışılır. Bu önemli çünkü; hergüne mağdur başlayıp mağrur bitirenler, bir süre sonra bu mağduriyet oyununun, halkın büyük çoğunluğunun maruz kaldığı mağduriyetler karşısında geçersizleştiğini kısa sürede görebilirler.

Batılı liderler gibi ne kadar sağlıklı olduklarını teşhir etmek için yüzme rekorları deneyen ya da ofisinde meşgul başkan pozları verenlerin dünyasında, Gandi’nin 2010 yılında üstelik yaşadığım ülkede yeryüzüne tekrar dönüşünden, sizi bilmem, ben fevkalade memnunum…

Psikiyatrist Cemal Dindar
“Bi’at ve Öfke: Recep Tayip Erdoğan’ın Psikobiyografisi” kitabının yazarı

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

deniz kızı { 24 Mayıs 2010 17:08:48 }
çok güzel bir yazı. güne güzel başladım.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git