Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı, yürüttüğü Fethullah Gülen soruşturmasında eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un tanıklığına başvurmak istedi. MİT Müsteşarı Taner, başsavcılığın istemini gizlilik gerekçesiyle reddetti.
Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in, Fethullah Gülen grubuna yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un “tanık” olarak ifadesine başvurmak için girişimde bulunduğu ortaya çıktı. MİT Müsteşarı Emre Taner, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda, “tanıklık izninin müsteşarın takdir hakkı” olduğuna işaret ederek, Atasagun’un bilgisine başvurulmasını “uygun görmeyerek” reddetti.
İsmailağa ve Fethullah Gülen soruşturmalarının ardından “Ergenekon’un Erzincan yapılanması” savlı soruşturma kapsamında tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in, Gülen soruşturmasına yönelik MİT’e kadar uzanan bir bilgi edinme girişiminde bulunduğu anlaşıldı.
Yazışmalar...
Cumhuriyet’in ulaştığı belgelere göre, eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un tanık sıfatıyla ifadesinin alınması süreci yazışmalara şöyle yansıdı:
15 Haziran 2009 tarihinde Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner imzasıyla MİT Müsteşarlığı’na yazı gönderildi. Yazıda, “Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülmekte olan bir soruşturmada, tanık olarak bilgisine başvurulması düşünüldüğünden eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un tebligat adresinin (mevcutsa sair iletişim bilgilerinin) başsavcılığımıza bildirilmesi rica olunur” denildi. Bu yazıda, soruşturma konusunun ne olduğu belirtilmeyip, yalnızca belge sayısına “2009/138 soruşturma” denildi. 2009/138 numaralı soruşturma, Fethullah Gülen grubuna yönelik yürütülen soruşturmanın numarasıydı.
MİT’in yanıtı
19 Haziran 2009 tarihinde MİT Müsteşarılığı, müsteşar adına 2. Hukuk Müşaviri Hakan Erden imzalı bir yazıyla yanıt verdi. Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Yasası’nın “Tanıklık” başlıklı 29. maddesi, “Görevin gizliliği ve devletin çıkarlarının zorunlu kıldığı hallerde MİT mensuplarının tanık olarak dinlenebilmesi, MİT Müsteşarı’nın iznine bağlıdır” hükmünü amir olduğu anlatılan yazıda, “Adı geçenin (Şenkal Atasagun) tanık olarak ifadesine başvurulacak konunun anılan madde kapsamında değerlendirilebilmesi amacıyla müsteşarlığımıza bilgi verilmesine ihtiyaç duyulmaktadır” denildi.
‘Uygun görülmedi’
15 Temmuz 2009 tarihinde MİT Müsteşarı Emre Taner imzasıyla Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’na kesin yanıt verildi. Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Yasası uyarınca MİT mensuplarının tanık olarak dinlenebilmelerinin MİT Müsteşarı’nın iznine bağlı olduğuna işaret eden Emre Taner şöyle dedi:
“MİT Müsteşarı, MİT mensuplarının görevleri nedeniyle vâkıf oldukları devlet sırları hakkında, devletin üstün çıkarlarını göz önünde bulundurarak gerekli tanıklık iznini verip vermeme hususunda takdir hakkına sahiptir. Savcılığınız söz konusu talebi bu çerçevede incelenmiş ve eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un tanık olarak bilgisine bavuşrulması uygun görülmemiştir.”
Baskı devrettirdi
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Cihaner, tutuklanmasından önce İsmailağa ve Fethullah Gülen soruşturmalarını yürütmüş, ancak gördüğünü belirttiği baskı nedeniyle görevsizlik kararıyla İsmailağa dosyasını, Erzurum Özel Yetkili Savcılığı’na devretmişti.
Cihaner, Fethullah Gülen soruşturmasını ise Erzurum’a göndermeyip araştırmasını sürdürmüştü. Eski MİT Müsteşarı Atasagun’un tanıklığa çağrılmasında, kendisine ait olduğu savlanan “Gülen grubunun yatırımlarının, Türkiye’nin yatırımlarına yakın olduğu” sözlerinin etkili olduğu belirtildi.