|
|
Küba'yı Savunma DeklarasyonuKategori: Dünya | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 16 Nisan 2010 08:51:28 Küba'yı hedef alan medya kampanyasına karşı İnsanlığı Savunma Ağları (Red de Redes en Defensa de la Humanidad) tarafından yayınlanan ve Türkiy'de José Martí Küba Dostluk Derneği tarafından imzaya açılan metni yayınlıyoruz.
Türkiye ilerici kamuoyuna; Küba’nın eşitlikçi ve barışçıl toplumsal sistemini karalamak için her fırsatı değerlendiren batılı hükümetler ve ana akım medya, Küba’da tutuklu Orlando Zapata’nın açlık grevi sonucunda ölümü üzerine saldırılarını şiddetle tırmandırmaktadır. Aşağıda, Latin Amerikalı aydın, sanatçı ve aktivistlerden oluşan İnsanlığı Savunma Ağları (Red de Redes En Defensa de la Humanidad) tarafından bu kampanyaya karşı imzaya açılan metin yer almaktadır. Bizler de José Martí Küba Dostluk Derneği olarak Türkiye ilerici kamuoyunu, yalan ve çarpıtmalarla yüklü bu saldırıların ikiyüzlülüğünü sorgulayan, batıyı demokrasinin yegâne geçerli formülüne sahip olduğu yönündeki haksız ve kibirli iddiasından vazgeçmeye ve Küba halkının kendi demokrasisini yaratma ve yaşatma hakkına saygı duymaya çağıran bu metni imzalamaya davet ediyoruz.* Küba’yı Savunma Deklarasyonu İnsanlığı Savunma Ağları’nı oluşturan biz aydınlar, akademisyenler, toplumsal mücadele aktivistleri, eleştirel düşünürler ve sanatçılar, Avrupa Parlamentosu’nun 11 Mart tarihli Küba kararı hakkında aşağıdaki görüşleri paylaşıyor ve ilan ediyoruz: 1. Avrupa parlamentolarının siyasi mahkûmlar hakkında sergilediği hassasiyeti paylaşıyoruz. Onlar gibi bizler de, Avrupa Birliği’ne üye ülkeler dâhil olmak üzere tüm ülkelerdeki siyasi mahkûmların derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını talep ediyoruz. 2. Bizler de onlar gibi adi suçlardan dolayı tutuklu bulunan Orlando Zapata’nın ölümünden ötürü derin üzüntü duyuyoruz. Bununla birlikte, Zapata’nın bizzat Parlamento’nun da belirttiği üzere “yaklaşık kırk yaşındaki” ölümünün bambaşka siyasi amaçlar doğrultusunda ve insan haklarına aykırı bir biçimde çarpıtılmasını kabul etmiyoruz. 3. “Küba’da çok partili demokrasiye barışçıl siyasi geçiş sürecinin başlaması için Avrupa kurumlarının koşulsuz destek vermeye ve bu süreci kayıtsız teşvik etmeye” çağrılması, yalnızca -BM tarafından da savunulan- içişlerine müdahale etmeme, halkların kendi kaderini tayin hakkı, sömürge karşıtlığı ilkelerine olan bağlılığımız dolayısıyla değil, her geçen gün daha da kifayetsiz ve şüphe götürür hale gelen tek bir demokrasi modelini geçerli var saydığı için de kınadığımız bir tutumdur. Demokrasi arayışı ve demokrasinin derinleştirilmesi, başka pek çok şeyin yanı sıra, formel düzlemlerin aşılmasını ve hakiki temsiliyeti sağlayacak yeni biçimlerin yaratılmasını gerektirir. Söz konusu biçimlerin illa ki çok partili sistemle sınırlı tutulması zorunlu değildir. Çok partili sistemlerin, dünyadaki önemli sorunlarla ilgili kararların, parti rejiminin üstünde yer alan muazzam güçlere sahip küçük çıkar gruplarınca tek taraflı olarak alındığı gerçeğinin üstünü sıklıkla örttüğü gayet iyi bilinmektedir. 4. Hiçbir şekilde siyasi mahkûm olmayan, adi suçlardan tutuklu Orlando Zapata’nın durumunu medyatik bir şekilde manipüle ederek Küba halkının iç politikasına müdahale etmeyi haklı çıkarmaya çalışmak, Latin Amerika’da devam eden özgürleştirici dönüşüm süreçlerini durdurmak veya tahrif etmek amacını güden karşıdevrimci politikalarla örtüşmekte ve Küba halkının sırf dayatmaları kabul etmediği ve kendi kaderine bağımsız ve onurlu bir şekilde kendi başına karar verme hakkını savunduğu için maruz bırakıldığı abluka suçuna ortak olmak anlamına gelmektedir. 5. Parlamenterlerin Küba’da insan haklarına saygı gösterilmesi konusunda duyduğu kaygıyı bizler de paylaşıyor ama bu kaygıyı tüm dünya geneli için yaygınlaştırıyoruz. Küba’da 40 yıl boyunca hiç rastlanmamış olan açlık grevinde ölüm vakası nedeniyle kaygı duyanları bir değil binlerce kişinin ölümüne yol açan Gazze işgaline ve Filistin halkına yönelik tacizlere, köylerde ve şehirlerde ölüm ve korku tohumları eken Irak ve Afganistan müdahalesine, demokrasinin savunulması bahanesiyle bu yerlerin bombardımana tutulmasına ve Haiti’nin çifte işgaline son verilmesini; Guantanamo hapishanesinin kapatılmasını ve hapishanenin üzerinde bulunduğu toprakların asıl sahibi olan Küba’ya iade edilmesini; Malvinas adalarının Arjantin’e devredilmesini; ve elbette, Küba halkının insan haklarını ihlal eden ve bütün bir halkı göz ardı ederken adi suçlardan tutuklu bir mahkuma insanca muamele edilmesini isteyenlerin ahlak anlayışı hakkında kuşku yaratabilecek olan ablukaya son verilmesini talep etmeye davet ediyoruz. Adi suçlardan tutuklu Orlando Zapata vakasından da önce başlamış olan ve Küba’yı hem ekonomi hem de medya alanında kıskaç altına alan tacizler, kendine farklı bir yol çizme kararı almış bir halkın siyasi ve insani haklarına karşı suç teşkil etmektedir. Küba halkının kendi demokrasisini tanımlama ve uygulama süreçlerine ve dolayısıyla, Birleşmiş Milletler tarafından antlaşmaya bağlanan içişlerine müdahale etmeme evrensel ilkesine saygı duyulmasını talep ediyoruz. İnsanlığı Savunma Ağları adına Pablo González Casanova Víctor Flores Olea Ana Esther Ceceña * Metne imza vermek için 1 Haziran 2010 tarihine kadar kubadostluk@kubadostluk.org adresine mail yollayabilirsiniz.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|