|
|
Türkiye'de Bilgi Toplumu stratejisi hedefleri kağıtta kaldı...Kategori: Raporlar | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 16 Nisan 2010 04:28:53 Bilgisayar, elektronik haberleşme, elektronik, elektrik - elektronik mühendislerinin meslek örgütü Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), internetin Türkiye'ye gelişinin 17. yılında Bilgi Toplumu Stratejisi hedeflerinin tutturulamadığını açıkladı.
Türkiye'nin uluslararası sıralamalarda sürekli düştüğünü belirten EMO, bilişim altyapısı konusuna dikkat çekti. İnternet altyapısını kuran mühendisler arasındaki işsizlik oranlarını açıklayan EMO, AKP hükümetine “işsiz mühendis” uyarısında bulundu. İnternet ve telekomünikasyon altyapıları konusunda faaliyet sürdüren bilgisayar, elektronik haberleşme, elektronik, elektrik-elektronik mühendislerini de bünyesinde barındıran EMO, Türkiye’ye internetin gelişinin 17. yılı dolayısıyla bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, geçen ay sonunda yayınlanan Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu'nun, 5-18 Nisan tarihleri arasında kutlanan İnternet Haftası’na gölge düşürdüğü belirtildi. Dünya Ekonomik Forumu’nun ve Dünya İçin İş Okulu’nun (INSEAD) birlikte hazırladığı, mart ayı sonunda açıklanan Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu’na (2009-2010) göre Türkiye'nin, 133 ülkenin yer aldığı, hem bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısı, hem bu teknolojilerin kullanımı hem de hazırlık endeksinde sınıfta kaldığı vurgulandı. Açıklamada, Ağ Toplumuna Hazırlık Endeksi’nde geçen yıl 55. sıradan 61’e düşen Türkiye'nin bu yıl da 69. sıraya gerilediği belirtilerek, “Türkiye’de ilk kez 2006 yılında yürürlüğe konulan 5 yıllık Bilgi Toplumu Strateji Belgesi hedefleri de kağıt üzerinde kaldı” denildi. Bilgi Toplumu Strateji Belgesi (2006-2010) kapsamında internet kullanıcı yoğunluğunun 2010 yılında yüzde 51’e çıkmasının hedeflendiğinin hatırlatıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Ancak küresel krizin etkisiyle 2009 yılında bu oran yalnızca 2.3 puan artarak yüzde 38.1 olabildi. Stratejinin hazırlandığı dönemde yüzde 14 olan internet kullanıcısı oranı yıllık ortalama 6 puan artabilmiştir. Hedefin yakalanabilmesi için bu yıl internet kullanıcısı oranının 12.9 puan birden artış göstermesi gerekmektedir ki, bu olası değildir. Yine Strateji Belgesi hedefleri içerisinde genişbant abone yoğunluğunun yüzde 2’den 2010 yılında yüzde 12.5’e çıkarılması hedeflenmişti. Ancak 2007’de bu oran yüzde 6, 2008 yılında yüzde 8.4 olurken; geçen yıl yüzde 9’da kaldı. Bu hedefin de 2010 yılında gerçekleştirilemeyeceğini söylemek kehanet olmayacaktır. Nitekim AKP hükümeti de yayımladığı 2010 Yılı Programı’nda, Bilgi Toplumu Strateji Belgesi’ndeki yüzde 12.5’lik hedefi yüzde 11’e çekmiştir. Bilgi teknolojileri alanında 3.1 milyar dolar olan pazar büyüklüğünün 2010 yılında 9.6 milyar dolara çıkarılması hedeflenmişti. Ancak 2007 yılında pazar büyüklüğü 4.7 milyar dolar, 2008 yılında 7.1 milyar dolar olurken, 2009 yılında 6.8 milyar dolara geriledi. Bu veriler pazar büyüklüğünde de hedefin yakalanamayacağını göstermektedir. AKP hükümetinin 2010 Yılı Programı’nda da bilgi teknolojileri pazar büyüklüğüne ilişkin 2010 yılı hedefi 9.6 milyar dolardan 7.5 milyar dolara çekilmiştir.” Türkiye’de altyapı gelişimi umut vaat etmiyor BİLGİ ve iletişim teknolojilerinin altyapısının gelişimini ve yaygınlaşmasını gösteren endeks sıralamasında ise 2008 yılında 60’tan 62’ye düşen Türkiye’nin 2009 yılında da aynı düzeyde kaldığının belirtildiği EMO açıklamasında, “Bilgi ve iletişim teknolojilerine ilişkin yasal çerçeve açısından 56. sıradan 63. sıraya düşen Türkiye, bilgi ve iletişim teknolojileri pazarının gelişimine ilişkin alt endekste 66. sıradan 64’e çıktı. Ancak bu 2 sıralık yükselişle, önceki yılki düşüşü telafi edemeyen Türkiye, 2007’de bulunduğu 51. sıranın oldukça gerisinde kaldı” denildi. Bireysel olarak bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımına hazırlık endeksinde Türkiye, 64’ten 94’e kadar gerilediğine işaret edilen açıklamada, şöyle denildi: “İş dünyasının faaliyetleri sırasında bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmaya hazır olma durumunu gösteren endekste 63. sıradan 79. sıraya indi. Kamunun bilgi ve iletişim teknolojilerine hazır olma endeksinde ise geçen yıl 65.’likten 87. sıraya düşen Türkiye, bu yıl ancak 83’e ilerleyebildi. Kullanım bileşenini oluşturan 3 alt endeksten bireysel olarak bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanım endeksinde 61. sıradan 55. sıraya, kamunun kullanımı endeksinde 60. sıradan 57. sıraya yükselen Türkiye, iş dünyasının kullanımında 48. sıradan 54. sıraya düştü. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin bireysel kullanım endeksinde bu yıl yaşanan yükseliş geçen yıl yaşanan 4 sıralık düşüşü telafi ederek, Türkiye’yi 2 sıra yukarı çıkardı. Ancak kamunun kullanım endeksinde bu yıl yaşanan yükseliş, geçen yılki 4 sıralık düşüşü dahi telafi edemedi.” KÜRESEL ekonomik krizin tüm dünyayı etkilediğine işaret edilen EMO açıklamasında, “ülkemizin diğer ülkeler içerisindeki sıralamada gerilere düşmesi yalnızca krizle açıklanamayacak yapısal sorunların varlığına işaret etmektedir” denildi. EMO’nun 2009 yılında yaptığı araştırmada, bilgisayar mühendislerinin yüzde 9.5’inin, elektronik haberleşme mühendislerinin yüzde 8.3’ünün, elektronik mühendislerinin yüzde 7.7’sinin, elektrik-elektronik mühendislerinin de yüzde 10.7’sinin işsiz olduğunun belirlendiğinin hatırlatıldığı açıklamada, şöyle denildi: “Türkiye İstatistik Kurumu’nun bu yıl ilk kez yayımladığı mesleki alanlara göre işsizlik verilerine bakıldığında da bilgisayar alanında meslek lisesi, yüksek okul ya da fakülteden mezun olmuş olanlar arasında işsizlik oranı yüzde 20.6’dır. Bu oranla bilgisayar alanı, 21 mesleki alan içerisinde en yüksek işsizliğin olduğu 4. meslek grubudur.” Mevcut mezunlara dahi iş bulamayan AKP hükümetinin 2010 Yılı Programı’nda resmi eğitim kurumları dışında sertifika programlarıyla bilgisayar alanındaki işgücü arzını artırmayı planladığının belirtildiği açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Yabancı mühendislerin ve teknik elemanların ülkemizde çalışmasını kolaylaştıracak bu tür düzenlemeleri yaşama geçiren AKP hükümeti, her yıl mezun olan 6 bin yeni bilgisayar, elektronik, elektronik haberleşme, elektrik-elektronik mühendisine nasıl iş bulacağını açıklamak zorundadır. Gelir dağılımı uçurumu ve genişleyen yoksulluk, eğitim başta olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımında yoksunluğu beraberinde getirmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaşabilmesi, bu alanda tüketen değil üreten bir ülke olabilmemiz için, ekonomi politikalarının yönünün kamuya döndürülmesi zorunludur.” ‘Durmak yok, düşüşe devam!’ EMO açıklamasında, Bilgi Toplumu Stratejisi hedeflerinin gerisinde kalındığı belirtilirken, ülkemizin dünya sıralamasında da gerilediği vurgulanarak, şöyle denildi: “Türkiye, 133 ülke içerisinde Ağ Toplumuna Hazırlık Endeksi’nde yine geriledi. Ağ Toplumuna Hazırlık Endeksi’ne 2001 yılında 41. sıradan giriş yapan Türkiye, 2007 yılında 55. olmuştu. Sıralamada 2008 yılında 61’e düşerken, 2009 yılında da 69’a indi. Bu genel endeksin dayandığı 'çevresel faktörler, hazırlık ve kullanım' başlıklı 3 bileşene bakıldığında da Türkiye’nin ciddi bir gerileme içerisinde olduğu görülmektedir. Çevresel faktörler bileşeninde 56. sıradan 59’a düşen Türkiye, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanım bileşeninde 54’ten 62’ye gerilerken; bilgi ve iletişim teknolojilerine hazırlık bileşeninde ise 69. sıradan 90. sıraya kadar düştü.” Kaynak : birgun.net
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|