A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bakla ve Rakı

Kategori Kategori: Berlin Günceleri | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 07 Nisan 2010 18:31:21

Havada bahar kokusu, kışa geçit yok artık! Yetti! İlkyaz, kış ne kadar zorlu geçerse geçsin, geldi geliyor. Kuşların cıvıldaşması daha neşeli, lalelerin boyu daha uzun, erken açan ağaçlar sapsarı çiçeğe durdu; şapkaya, atkıya, paltoya, çizmeye, bota... elveda!

22 – 28 Mart
22 Mart, Pazartesi
 
Evler Sokaklar Kitabı (Yitik Ülke Yayınları). Adil İzci’nin tematik yeni deneme kitabı. Daha önce Ağaçlar Kitabı (2004) yayımlayan Adil İzci, bu kez şairlerin evlerine, sokaklarına eğiliyor.
 
Şiirlerden yola çıkarak anılara girip çıkıyor. Örneğin Oktay Rifat’ın “Bırakılmış, boş ev. Sessiz, yaşlı sokak. / Tahta kapı, mor salkımın iskeleti” dizeleri onu çocukluğuna götürüverir. Çünkü o eski evlerin, binaların ve sokakların çoğu yok artık. Yoklara karışıp gittiler çoktan. Eski mahalleler de yok artık.
 
Her şey değişti, değişiyor; zaman da.
 
Zaman değil mi her şeyi değiştiren?  Baba evleri de yok olup gitti ailenin büyüleri ölünce. Şiirlerin bir faydası da anılarımıza alıp götürmesi bizleri. Sokakların çekiciliği ise düşlerde kaldı o unutulmaz oyunlarla birlikte.
 
 
23 Mart, Salı
 
Bütün okulun, topluca, veli toplantısı vardı. Üç saat boyunca velilerle konuştuk durduk çocuklarının dersleri, davranışları üstüne. Annelerin babaların çoğu ne kadar da ilgili çocuğunun geleceğiyle. Sınıftaki, okuldaki davranışlarından ödevlerine, derslerinden arkadaş ilişkilerine kadar pek çok şeyi bilmek, öğrenmek istiyor.
 
Öyle aileler de var ki veli toplantısı falan umurunda değil. Çocukların yaşamı mı zorlaştı yoksa hayat mı çocukları şirazeden çıkarıyor, bilmiyorum ama öğretmenlerin yaşamı hiç de kolay değil onca davranış bozukluğu sergileyen çocuğun içinde.
 
Her türü okuma olanağına sahip gençlerin çoğu kolay yolu seçerek derslerden kopuyor. Dersleri zor olarak değerlendiriyor, yani öğrenmek zoruna gidiyor. Dersin zorluğuna katlanamayanlar hayatın zorluklarına nasıl katlanacaklar? Ne yazık ki katlanamıyorlar hayatın dayatmalarına. Onun için de en kolay yola başvuruyorlar esrar içerek.
 
 
24 Mart, Çarşamba
 
Hava güzeldi. Isınıyor artık. Erken açan çiçekler sarı sarı ha patladı ha patlayacaklar, tomurcukları iri iri dal uçlarında. Güneşli havalar insanın içini de ısıtıyor. Bu uzun ve zorlu kışta depresyon vakaları çok artmış. Kış, kar, buz, don, güneşsizlik, evde kapalı almak bunalttı elbette insanları.
 
Kardelenlerin boyu biraz daha uzadı son günlerde, güneşi görünce. Laleler de hareketlendi sanki, yakında onlar da açar.
 
Bugün beni bakla çok sevindirdi. Rahime, bir sürpriz çıkarma yapıp bakla pişirmiş. Çok severim bu narin ve ortalıkta fazla görülmeyen sebzeyi. Akşam sarımsaklı yoğurtla yalnızca bakla yedim ve bir duble de rakı içtim baklayla birlikte. Bakla ve rakı beni Ayvalık’a, deniz kenarına alıp götürdü. Çocukluğumla buluşmuş gibi oldum.
 
 
25 Mart, Perşembe
 
Okuldan eve nasıl gelmişsem, hangi hızla, salondaki divana uzanıp kalmam da öyle hızlı olmuş. Öğlen uykusu alışkanlığım yoktur da, arada bir böyle siesta ister yorgun bedenim.
 
Fiesta görmeyen ömrümde gribe yenik düştüğüm ender anlardan biridir bu bezdirici halsizlik. Uymuşum. Terlemişim. Rüya görmüşüm hemen unutuverdiğim. Kendime geldiğimde hava iyice kararmıştı, oyna ne güzel, güneşli, neşeli bir hava vardı bugün.
 
Ne oldu bu havaya? Ne oldu bana? Kalktım divandan her yerim sızlayarak. Pencereden dışarı baktım. Göğün bu kadar masmavi olduğunu hiç görmemiştim burada, Berlin’de. O masmavi göğün ortasında da gümüşü kıskandıran bir ay durmuyor mu?
 
Çarpıldım kaldım. Gribim, garipliğim, ağrılarım, halsizliğim uçup gitti. Ne düşüneceğimi bilemedim. Yemek masasının sandalyelerinden birine oturdum ve hava iyice kararana kadar göğe baktım.
 
 
26 Mart, Cuma
 
Bugün başka bir bayram yaşıyorum: Kitap bayramı!
 
Ahmet Telli’nin yeni şiir kitabı Nidâ,
 
Akif Kurtuluş’un toplu şiirleri Herkes Gitmiş,
 
“Kuytu Özlem” şiirimin olduğu Özgür Edebiyat’ın Mart-Nisan sayısı,
 
Hakan Arslanbenzer’in hazırladığı Türk Şiiri 2008-2009 yıllığı,
 
geldi.
 
Ben sevinmeyeyim de kim sevinsin?
 
 
27 Mart, Cumartesi
 
Bütün gün Paris şiirini yazmakla geçirdim, odamda, masamın başında. Oldu da, olmadı da. Beğendim de, beğenmedim de. Yırtıp attım da, yırtmaya kıyamadım da. Unutmak istedim de, unutamadım da. Değiştirip durdum da, değiştirip durdukça bozdum da.
 
“Gülün eski tadı yok
Sokağın kokusu ser verip sır vermiyor”
 
Şiir böyle başlıyor:
 
Son üç dize ise şöyle:
 
“Oraya ya sevgilinle gideceksin
Ya da orada sevdiğin bir kadın bekleyecek seni
Dediğim Paris’i anlatayım mı sana?”
 
Peki Paris nerede bu şiirde?
 
Neden adı Paris oldu bu şiirin?
 
Paris’i anlatmak için mi ben bu şiiri yazdım?
 
Ayvalık mı var yoksa şiirin omurgasında?
 
Ben ne yaptım?
 
 
28 Mart, Pazar
 
Yağmur yağmadı, yağamadı. Güneş çıkar gibi oldu, çıkamadı. Bulutlar salkım saçak çatılara, bacalara sürtünüp durdu. Atkestanelerinin dal uçlarında doğum sancısı çeken tomurcukların kimisi yaprağa dönüştü, kimi cüce kaldı. Bahçeyi temizleyecektik, olmadı. Ben şair Acem Özler’e gittim, Rahime güne.
 
Havada bahar kokusu, kışa geçit yok artık! Yetti! İlkyaz, kış ne kadar zorlu geçerse geçsin, geldi geliyor. Kuşların cıvıldaşması daha neşeli, lalelerin boyu daha uzun, erken açan ağaçlar sapsarı çiçeğe durdu; şapkaya, atkıya, paltoya, çizmeye, bota... elveda!
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?
Avustralya ve AB teknoloji devleri çocukların sosyal medya erişimini nasıl sınırlandırıyor?
DEVLETLERÜSTÜ ŞİRKET-LER ve BAŞKAN

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git