A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

"Padişah"ın yetkileri 100 yıl aradan sonra yine genişletiliyor.

Kategori Kategori: Söyleşiler | Makaleler | Yorumlar 3 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 30 Mart 2010 18:45:07

İlk Anayasamızın tarihi 23 Aralık 1876. Bu Anayasa'yı hazırlayan komisyon; ikisi asker, on altısı sivil bürokrat, on kişisi ise ulemadan meydana getirildi. İçlerinde, Midhat Paşa, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmed Cevdet Paşa gibi isimler vardı. Padişah II. Abdulhamid bu Anayasa'yı sonra rafa kaldırdı! İttihatçılar rafa kaldırılan Anayasa'yı yürürlüğe koyup, bazı maddelerini değiştirmek isteyince olanlar oldu...

Bazı Türkiye aydınlarıyla Osmanlı münevverleri arasında Anayasa’ya bakış konusunda pek fark yok. Her iki grup da Anayasa’yı hep bir “kurtarıcı” olarak gördü/görüyor.

Yeni Osmanlıların/Jön Türklerin, “Ah bir Kanun-i Esasi ilan edilsin; görün bakın her şey ne güzel olacak” anlayışı bugün hala devam etmektedir.

Jön Türkler nihayet bu fırsatı 19’uncu yüzyılın son çeyreğinde buldular.
Osmanlı dış borçlarını ödemeyeceğini açıklayınca Sultan Abdulaziz, İngilizlerin desteklediği bir askeri darbeyle tahttan indirildi.

V.Murad’ın psikolojik rahatsızlığı iktidar yolunu II.Abdulhamid’e açtı.
Ancak II. Abdulhamid’i iktidara getirenlerin bir talebi vardı: Kanun-i Esasi ilan edilecekti. Yeni Padişah bunu kabul etti.

Hemen 28 üyeli bir Anayasa komisyonu (Cemiyet-i Mahsusa) kuruldu. Komisyonda Namık Kemal, Ziya Paşa gibi “ihtilalci” Jön Türkler; Midhat Paşa, Cevdet Paşa gibi üst düzey Osmanlı bürokrasisinin devlet adamları vardı. Sadece iki asker vardı; Sultan Abdulaziz’i darbeyle indirenlerden Süleyman Paşa ve Redif Paşa.

Komisyon haftada dört gün toplanarak taslak hazırladı. Ancak Mithat Paşa’nın etkisiyle hazırlanan bu 57 maddelik Anayasa’yı, II. Abdulhamid kabul etmedi.

Padişah has adamı Said Paşa’ya bir taslak hazırlattı.

Sonuçta Kanun-i Esasi 23 Aralık 1876’da yürürlüğe girdi.

Sonra…

II.Abdulhamid Rusya’yla yapılan “93 Harbi”ni bahane edip Anayasa’yı rafa kaldırdı.

Temmuz Devrimi


İttihatçılar 1908 Devrimi’yle yönetime gelince Kanun-i Esasi’yi tekrar yürürlüğe koydu. Ancak 1876 Anayasa’sını daha demokratik bir hale getirip, parlamenter rejimi yerleştirmek için bazı değişiklikler yapmak istediler. Çağdaş bir devletin temelini atmak istiyorlardı.

Bunun öncelikli yolu Padişah’a geniş yetkiler veren maddelerin değiştirilmesinden geçiyordu.

1876 Anayasa’sı Padişah’a sorumsuzlukla birlikte geniş yetkiler veriyordu.
Örneğin:
- Sadrazamla birlikte Nazırların atama ve azli,
- Meclisi Mebusan’ı erken toplama,
- Meclisi dağıtma,
- Meclis Başkanı ve iki yardımcısını meclisin önereceği isimler arasından seçme,
- Meclisin kanun teklifinde bulunmalarına izin verip vermeme,
- Yargıtay (Mahkeme-i Temyiz), Danıştay (Şurayı Devlet), Sayıştay (Divan-ı Muhasebat) tüm üyelerini atama,
- Ve en önemlisi barışa, ticarete, arazi terk ile ilhakına ilişkin ya da devletçe harcamayı gerektiren antlaşmalarda tek söz sahibi olması gibi…
İttihatçılar, Padişah’ın buna benzer yetkilerini Meclise vermek istiyordu.
Yani bu eski düzeni tasfiye etmek amacındaydı.
Ancak bu değişim hiç de kolay olmayacaktı…

31 Mart Ayaklanması

İttihatçıların Anayasa’da değiştirmek istediği maddelerden biri, Osmanlı tarihinin büyük ayaklanmalarından birine neden oldu. Bu Anayasa’nın 35’inci maddesiydi.
35’inci madde, meclisi feshetme yetkisini Padişah’a veren bir maddeydi.

Fakat…
Kamuoyuna yansıtılması bambaşka oldu.
Yıllardır halkın samimi dini inançlarını sömürenler yine sahneye çıktı. Dediler ki, “35’inci madde ne demek; 30 Ramazan, 5 de beş vakit namaz demek. Dinsiz İttihatçılar, namazı ve ramazanı kaldırmak istiyorlar!”

Sonuçta “Gavurluk İstemeyiz, Şeriat İsteriz” talebiyle ayaklanma başladı. Hedeflerinde İttihatçılar ve mektepli subaylar vardı. Asilere göre, Osmanlı’ya gavurluk getirenler bunlardı!



İlk ayaklananlar da Hamdi Çavuş komutasındaki Taşkışla’daki 4’üncü Avcı Taburu oldu.
Ayaklanmanın gerisinde bir ittifak vardı. Bu ittifak cephesinde liberal Prens Sabahattin’den gerici Derviş Vahdet’e; Ahrar Fırkası’ndan İsmail Kemal, Müfit gibi milletvekillerine kadar farklı görüşte çevreler vardır. Bu cephenin arkasındaki güç ise, İngiliz Büyükelçiliği’ydi. (Elçi Lowther, Amiral Gamble, Yüzbaşı Bettelheim, Konsolos Lamb vd. ayaklanma öncesi faaliyetleri artık bilinmektedir.)

Bu gerici cephenin hedefi Anayasa değişikliği değil, İttihatçı hükümetti.
Gerici ayaklanma sadece İstanbul’da sahneye konmadı; Bursa, Erzurum, Erzincan gibi yerlerde de isyan oldu.

İsyancılar İstanbul’da çoğunluğu asker 20’ye aşkın kişiyi öldürdü.
Sonuçta isyan bastırıldı.
II. Abdulhamid tahttan indirildi.
Sıkıyönetim Mahkemesi (Divan-ı Harb-i Örfi) 62 isyancıyı idama mahkum etti. Bunların 13’ü İstanbul’un çeşitli meydanlarında hemen asıldı.
Mahkeme 37 kişiye ömür boyu mahkumiyet, 39 kişiye çeşitli hapis ve 139 kişiye ise sürgün cezası verdi.

İlk Anayasa değişikliğinin faturası hayli ağır oldu.

Bugün…
Gündemde yine Anayasa değişikliği var.
Yine asıl tartışılan konu yetkilerin kimin elinde olacağı meselesi!
Yüz yıl önce; 1909’daki Anayasa değişikliğinin amacı, geniş yetkileri olan Padişah’a sınırlamalar getirmekti.

Günümüz Türkiyesi’nde yapılmak istenen Anayasa değişikliği, “Padişah”ın yetkilerini yine genişletme amacı taşıyor…

Soner Yalçın | Odatv.com


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Levent Uzunlar { 07 Nisan 2010 13:58:26 }
Sayın Mustafa Alagöz'e cevaptır!! Mustafa Bey olaylar ortada,sizin öneriniz var mı? Yoksa şaşkın ördek gibi düşünmektemisiniz? Benim önerim şu; Tarih Tayyip Bey gibi hanedan özentileri ve onları yanlış yorumlayan şaşkın ördekler ile doludur. Ben Soner Yalçın'ın bilgilerinden hissemi aldım. Size önerim ise hazırcılığı bırakmanız,ümmet kimliğinden sıyrılmanızdır!! Böyle yaparsak başımıza bu tür hacivatlar gelip oturamaz. Yaaani kuklalar ipleri ele alamaz..Gerçi işin olumlu yönünden alırsanız kendinizi mutlu hissedebilir ve dahi bu gölge oyunundan keyif de alabilirsiniz. Özeti; Umarım"Farkında Olduğunuzun Farkında Olursunuz" Yolunuz açık olsun Mustafa bey SAV!!
deniz taragi { 31 Mart 2010 21:17:07 }
kuru bilgiye ulasip onu paylasmak onemsenmeyecek bir caba emek istiyor kanimca.

her paylasilan seyde fikir olmasi gerektigini dusunmuyorum. bilgilerden durum saptamasina, saptamalardan da insanlarin kendi fikirlerini ve de kanilarini olusturacak ozgurluk alanlarina ulasilabilir.

insanlara kuru bilgilerle epeyi bir ozgurluk alani acilir ki, bu yuzden yakinda kuru yas fazla bir bilgiye de ulasilip paylasilamayacak gibi gorunuyor..

her fikir bir iddia demek degil mi? soner yalcin neyin nasil olmasini gerektigini iddia etse ne olurdu? ne kazanirdik?

ayrica ben artik koroglu gibi goruyorum olaylari zaten.

Benden selam olsun Bolu beyine
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
Ok gıcırtısından gürzün sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir


mustafa alagöz { 31 Mart 2010 14:01:54 }
Arşivlerdeki dökümanları olduğu gibi sayıp dökmek belki bir emek ya da birşeyler biliyormuş gibi bir görüntü yaratır ama bu dökümanlara konu olan olayların özüne dair bir şey söylemez. Toplumsal sorunlara gelecekten bugüne bakarak çare bulabilirsiniz."Gelecekte" boş bir söylem, insanın özü olan özgürlüğün nasıl güçlendirileceği merkeze alınmadıkça şaşkın ördekler gibi oluruz. Bu yazıda hiç bir fikir yok; peki bu kadar kuru döküman şu son cümle için mi? Önerin yok mu?
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git