|
|
İsmailağa Cemaati Telefonda (2)Kategori: Türkiye | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 20 Şubat 2010 09:07:05 2009 Yerel Seçimleri'nde Albayrak'ın 'emeği' çok! Ahmet Albayrak, son yerel seçimde cemaat listesini AKP'ye iletiyor ve cemaatten atamalar yapılmasını istiyor. Ahmet Albayrak, seçimlerden önce AKP Ankara İl Başkanı'nı arayarak, 'listeye eklenmesi gereken' isimleri veriyor.
İl Başkanı da listeyi kabul ediyor. Cemaatten bazı isimler de AKP listelerinde üst sıralara alınmak için Albayrak’ın gerekli yerlere telefon açmasını rica ediyor ve Ahmet Albayrak da olumlu yanıt veriyor. ALBAYRAK CEMAATİN ELİ Albayrak, cemaatin bürokrasideki gücüyle ilgili birçok isimden rapor alıyor. Örneğin; Albayrak’ın görüştüğü Lokman adlı şahıs, ‘Trabzon’un Konya’dan önemli olduğunu, ve zayıfladığını’ söyleyerek, Konya’daki görevi bir yıl uzatmaktansa Trabzon’u ‘halletmenin’ daha önemli olduğuna değiniyor. Cemaatin medya-bürokrasi sorumlusu Ahmet Albayrak “Ergenekon terör örgütü üyesi olmak, evrakta sahtecilik, tehdit ve iftira” ile suçlanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in, yaklaşık iki yıldır yürüttüğü İsmailağa cemaati soruşturması kapsamında elde edilen bilgiler, Türkiye’de tüm taşları yerinden oynatacak nitelikte. İsmailağa cemaati soruşturmasına ilişkin olarak hazırlanan telefon dökümlerini incelediğimiz dosyanın bu bölümünde, cemaatin siyaset ve medya alanındaki en önemli kozu olan Yenişafak Gazetesi’nin patronu Ahmet Albayrak’a ait İletişim Tespit Tutanakları’nı mercek altına almaya devam ediyoruz. BAKANLIK ELİYLE CEMAAT ÖRGÜTLENMESİ Albayrak’ın, 9 Şubat 2009’da Orhan Güler isimli şahsa ait telefonu kullanan Lokman Bey ile yaptığı görüşmede, cemaatin bürokrasi içindeki örgütlenmesine önemli bir örnek niteliğinde. Lokman Bey, Albayrak’a Ankara’ya gidip gitmeyeceğini sorarak, “Biliyorum he daha dün taburcu olmuş adam, Bakan’ın yerine de kim bakıyor bilmiyorum ama bizim de bu hafta bitiyor Konya’daki görev ayın cuma günü bitiyor bir yıl doluyor normalde bir yıl bir yıl uzatılıyor ama ee işte yani bu” diyor (O tarihte taburcu olan bakan ise damar tıkanıklığı sebebiyle bir süre hastanede tedavi gören Maliye Bakanı Kemal Unakıtan). Diğer örgütlenmeler ile bilgi veren Lokman Bey, “Ankara, Kırıkkale, Zonguldak, Bartın o bölgeyi Sabancı Elektrik devralınca, oradakiler boşa çıktı yöneticiler. Her an dolabilir. Bu hafta da, bu hafta da Sakarya devroluyor Ak Enerji’ye oradakiler de boşa çıkacak benim cuma günü Konya’da bir yılım doluyor. Otomatik o da bir yıl bitiyor, ikinci yıl uzatma alması lazım Trabzon hazır boşken bir de inşallah oralara da gidip gelmeye bir fırsat olur. Orhan beye acizane ufak tefek de olsa bir şeyimiz olur. Bu dönemde Trabzon yani daha iyi Konya’yı bir yıl daha uzatmaktansa Trabzon’u halledebilirsek çok iyi olur” diye ricada bulununca, Albayrak’la aralarında şu diyalog geçiyor: Ahmet ALBAYRAK: Tamam ben bir görüşeyim bakalım o ne der bana. Lokman: ............ yazıyor bakan onaylıyor bitiyor başka bir şey yok BELEDİYELERE CEMAAT LİSTESİ Tutanaklar aynı zamanda bir çok ilde Albayrak’ın belediye yönetimi atamaları ve seçimlerine müdehale ettiğini ortaya koyuyor. Ankara’da İl Genel Meclisi üyeleri için de Sertaç Güleç adına bir GSM numarası kullanan AKP İl Başkanı Doktor Haluk Bey’le (Haluk İpek Çubuk) konuşan Albayrak, “Şuanda İl Genel Meclisi Üyeleri’nin sıkıntılarıyla uğraşıyoruz” diyen Haluk Bey’e, “Başkanım şimdi bir iki tane isim vardı ya onları şey yapacaktım ben size de” diyor ve cemaatin listesini veriyor: “Şeyde Osman Aydoğdu yeni mahallede, Ömer Erilli Mamak’ta Ercan Bey’le görüştüm şey bir de Mahmut hı hı Âşıkkutlu yine Mamak’ta bu il genel meclisi üyesi, diğerleri belediye meclis üyesi bunları yaparsanız çok iyi olur ya” Görüşme AKP İl Başkanı’nın listeye onay vermesiyle sonlanıyor. Daha sonra Ankara AKP il Başkan Yardımcısı Hikmet Akdündar ile görüşen Albayrak, “Ben başkana isimler verdim, Onları muhakkak yapsınlar ha” diyerek işini sağlama alıyor ve kendi selamını söyleyerek bu isimlerde ısrarcı olmasını tembihliyor. SEN BENİ GÖR, BEN SENİ GÖREYİM O dönem Trabzon Belediye Başkanlığı için AKP’den aday olan ve sonrasında seçilen Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’yla da konuşan Albayrak, bütçe yetmezse “oraya git alırsın ordan 100’e kadar diyor” ve” Bilboardlara para mara yok ya, sen onları bana bırak ya. Sen onları sen kafana takma ben o işleri hallederim” diyerek işin belediye kısmını da halledeceğini söylüyor. Ahmet Albayrak’ın çocukluk arkadaşı olduğu anlaşılan Mehmet Kaptan adlı şahıs, 11 Şubat 2009’da Albayrak’ı arıyor ve şu ricada bulunuyor: “Şimdi ben Çorlu’ ya aday oldum, önseçimde falan birinci çıktık. 14 adayı elediler 2 kişi kaldık. Orda bir milletvekilinin akrabası Ziyaettin’in akrabası ateist vardı onu getirdiler haberin olsun. Bugünde, bugünde onu Ankara’ ya çağırmışlar, herifin kasetleri, yolsuzluk dosyaları var herhalde görevden alacaklar. He yani ben orda ikinci sıradayım senin emirlerini bekliyorum. Ben işletme mezunuyum , biliyorsun ta Akıncılık’tan beri bu davanın içindeyim. Ee bize destek ol, ara aday bizi yaptır bari.” Bu isteğe “Tamam, inşallah” diyerek cevap veren Albayrak’a yardımının karşılıksız kalmayacağını söyleyen Kaptan, şunları söylüyor: “1 milyar 170 milyon dolarlık bir bina işi var. Bina ve bina otel ve bina yapılacak. Çok güzel bir iş. Bütün evraklar bende, yarın bir araya gelelim getireyim, Abu Dabi’nin şeyhininmiş, para peşinmiş, gider araştırırsın abi. Abi sen bu bizim işe de bir el at, emrinde oluruz orda.” Albayrak da “Tamam bir bakalım, görüşelim, evraklara bir görelim” diyerek telefonu kapatıyor. ULAŞTIRMA BAKANI SEVENLERİ KAVUŞTURDU 5 Şubat 2009 tarihli, tutanaklarda X şahıs ve Ahmet Albayrak arasında geçtiği belirtilen görüşmede, iki tarafından da adeta dinlenme ihtimalini düşünmüş gibi sürekli ‘şey’ kelimesini kullanması dikkat çekiyor. Albayrak’ın X şahıs için ‘iş bağlamaya’ çalıştığı ve “50 milyon dolara müşterin var” dediği konuşmada, karşı taraf kendisini ‘bu iş’ için ziyaret eden ilginç bir şahısdan bahsediyor. Albayrak’a, “Ya bu ibn.in, Atlas Havayolları’nın sahibi bu parası var” diyen X şahıs’a, Albayrak “Hani aleyhine yazı yazmıştık ya havada panik?” diyerek hafıza sağlaması yapıyor.” X şahıs ise Yenişafak’ta çalışan Fuat diye biriyle bu konuyu görüştüğünü söyleyrek, “Ya o aleyhine çok atmıştık bunların dedi. Aleyhine atmadan reklam vermemiştiler, tanımıyoruz da neden Bakan aramıştı bizi” diyor ve devam ediyor: “Bunlarda Ulaştırma Bakanı’nı aradılar bu gazete bizden ne istiyor diye. Onun üzerine Yusuf Ziya’yı (Yenişafak Yazarı Yusuf Ziya Özcan olması muhtemel) aradı Bakan da. Yusuf Ziya dedi ona ya bu adamlar bizi tanımıyorlar, şeyimizden niye rahatsız oluyorlar yayınımızdan. Bir götüreyim sizi tanıştırayım dedi yolladı tanıştılar.” Görüşme tarihinin ardından Yenişafak’da birçok kez Atlas Havayolları lehine haber çıktığı gözleniyor: Atlasjet 300 öğrenciye ışık oluyor, Atlasjet gövdeyi büyüttü, Atlasjet Havayolları’ndan damak tadına uygun ikram... Cemaatin siyasi işler görevlisi Mehmet Çelik Telefon dinlemelerinde Mehmet Çelik’in AKP’li bakan ve vekillerle samimi görüşmeler yapması dikkat çekiyor AZ VERGİNİN YOLU AKP’DEN GEÇİYOR Mehmet Çelik’in, cemaatin sorunlarını çözerken, “ihalelere fesat karıştırdığı, komisyon adı altında rüşvet verdiği” iddia ediliyor. Çelik, aralarında AKP’li bakan ve milletvekillerinin de olduğu çok sayıda isimle görüşmüş. Bunlardan biri eski bakan Osman Pepe. Kayıtlarda Çelik ile Pepe’nin ortak bir iş yaptıkları anlaşılıyor. DENETİMLERİN DURMASINI İSTİYOR Çelik, ihale alımları dışında cemaatle ilgili AKP’li milletvekilleriyle temas halinde. Örneğin, Erzincan’da cemaate ait kuran kurslarına yönelik denetimlerin artması üzerine, Çelik, AKP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili İdris Naim Şahin’i arayarak yardım istiyor. “AKP’nin müteahhiti” cemaatin siyasi işler sorumlusu Erzincan Başsavcılığı’nın telefon takibine aldığı isimlerden biri de sanık müteahhit Mehmet Çelik. Çelik, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede “İsmailağa cemaatinin siyasi sorunlarını çözen” işadamı olarak gösteriliyor. Çelik’in AKP’ye yakınlığıyla devletten en çok ihale alan isimlerden biri olduğu söyleniyordu. Kamu ihalelerine ilişkin araştırma yapan gazeteci Harun Gürek’in “AKP’nin Müteahhitleri” adlı kitabında da, Çelik ve yakınlarına ait Tek-Çelik İç ve Dış Tc. İnş. San. A.Ş. ve diğer şirketlere, AKP hükümetinin ilk döneminde 4567 konut yaptırıldığı, 740 milyon 74 bin YTL’lik ihale verildiği saptanmıştı. İddianamede, Mehmet Çelik’in, hükümetle yakın ilişkileri sayesinde bir yandan cemaatin sorunlarını çözerken, bir yandan da “ihalelere fesat karıştırdığı, komisyon adı altında rüşvet verdiği” iddia ediliyor. Telefon dökümlerinde, Çelik’in, aralarında AKP’li bakan ve milletvekillerinin de olduğu çok sayıda isimle görüşmeleri mevcut. PEPE’YLE VERGİ KAÇIRDIĞI İDDİASI Bu dökümlerden, Çelik’in yakın ilişkide olduğu isimlerden birinin de Çevre ve Orman eski Bakanı Osman Pepe olduğu anlaşılıyor. İddianamede Pepe ile Çelik arasında geçen bazı görüşmelerin “vergi kaçakçılığı suçuna” yönelik olduğu belirtiliyor. 21 Ocak 2009 tarihli iletişim tespit tutanağında Çelik ile Pepe arasında geçen bir diyalog bu iddialara dayanak olabilecek nitelikte. Görüşmede Pepe ile Çelik’in ortak bir iş yaptıkları ve daha az vergi vermenin yolunu konuştukları anlaşılıyor. Pepe, Çelik’e “Zahmet olacak ne ettiniz bu taksim işini?” diye soruyor. Çelik, “10 tane taksim etmiştik. Diğerini önümüzdeki haftaya kura çekeceğiz. Biz bir sıkıntıya girdik devir üstü ortaklık olduğu için…” diye yanıt veriyor. Diyalog şöyle devam ediyor: PEPE: Türkiye’nin 7 şehrinde binlerce Yapsat işi yaptım, mevzuatı iyi biliriz, bu tür taksimattan maliyet rakamından yaparsın, niye maliyetten onu söyleyeyim, bir oto yedek parça işini yapsanız ortaklarınızdan işi taksim etmeye kalktığınız zaman girdisinden taksim yaparsınız çıktısından değil, ben bugüne kadar benzer işlerin hepsini yapmışım... ÇELİK: Yabancıya satsan bir şey yok da ortaklara verdiğin zaman sıkıntı olur Metin bey. PEPE: Olmaz, ortak olduğu için adam ticaret yaptığı için almıyor bunu tamam. ÇELİK: Tamam orda verilen karar doğrudur fuzuli yükseltip vergi vermeye gerek yok. PEPE: Hayır hiç gerek yok onu şeyden alacağız nerden maliyetsek ordan alacağız. ÇELİK: Maliyet ettiğimizin biraz üzerinde PEPE: Hayır aynen almak lazım. ÇELİK: O vakit o kararı verin kitaptan okuyor ordan söylüyor Metin bey vergi verdiriyor. PEPE: Zaten vergi vereceğiz kardeşim. ÇELİK: Hayır hayır lüzumsuz. PEPE: Bak Mehmet bey sana bir söyleyeyim mi çıkan vergi rakamlarına baktım şimdiye kadar bu vergileri veren kaç tane müteahhit verdi? ÇELİK: Hiç ödeyen yok. PEPE: Git işine Allahını seversen vergi verelim de aptalca vermenin manası yok kazanmadığımız parayı neden verelim. ÇELİK: Evet. Kızları okutmaya çalışıyorlar, yetişin! Telefon kayıtlarından, Çelik’in ihale alımları dışında cemaatle ilgili konularda da AKP’li milletvekilleriyle yakın temas halinde olduğu anlaşılıyor. Örneğin, Erzincan’da cemaate ait kuran kurslarına yönelik denetimlerin artması üzerine, Çelik, AKP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili İdris Naim Şahin’i arayarak yardım istiyor. 11.03.2009 tarihinde Şahin ile Çelik arasında şöyle bir diyalog geçiyor: ÇELİK: Şey için aradım telefonda söylemeyeyim diye düşünüyorum Erzincan’da kuvvetli bir baskı yapıyorlar ondaki kuran kurslarımızı basmışlar oradan adam yok almışlar içeriye toplu şeye sokuyorlar orda başsavcı vardır. Tuncelili bir zulüm yapıyor orda, bir de burada okumayan kızlara İsmailağa’dan fatihadan başlattılar bu seçim üzeri bu kasıtlı başlattılar onu ceza yazıyorlar bunlara çocuklarını okula göndermeyenlere baskı yapıyorlar bütün hocalara. ŞAHİN: Ceza yazmazlar da uyarı yapmışlardır. Ceza diye bir şey yoktur. ÇELİK: Herhalde uyarıyı ceza dediler. ŞAHİN: Ceza yoktur. ÇELİK: Ama bu seçim üstü neden baskı. ŞAHİN: Daha öncede oldu onu konuştuk şeyle, Bozkurt beyle konuştuk onu konuşmuştuk ilgilileriyle bir daha bakıyım ben. Konuşmanın devamında Çelik, Şahin’e “17 tane bayanı almışlar, başsavcı kasıtlı şeyle, dosya gizlidir, bu vesileyle baskı yapıyor” diyor. “Erzincan’da mı?” diye soran Şahin, “Evet” yanıtı üzerine yine “Tamam ben bir bakayım” diye cevap veriyor. Çelik, bu kez “Tam seçim üstü orda da MHP’liler şeye geliyor. JİTEM ve Polis bunu nasıl yapıyor bilmiyorum, kasıtlı seçim üstü yapıyorlar. Bunu art niyetli değil bunu sanırsam yaydırmak cemaata” diye konuşuyor. Şahin’in cevabı şu: Anladım. Kaynak : birgun.net | SEVGİM DENİZALTI - SERDAR SAĞLAM
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|