A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Fidel Castro: Biz doktor göndeririz, asker değil!

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: A.Ulak | 06 Şubat 2010 00:39:03

Haiti'deki deprem felaketi ardından eski Küba Devlet Başkanı Fidel Castro yeni bir açıklama daha yayınladı. 14 Ocak günkü yazımda kardeş ülke Haiti'yi yerle bir eden felaketten iki gün sonra şöyle demiştim: "Sağlık alanı başta olmak üzere bir çok alanda Haiti, küçük ve abluka altında bir ülke olmasına rağmen Küba'nın yardımını almıştır.

Yaklaşık 400 doktor ve sağlık görevlisi Haiti halkına ücretsiz hizmet vermektedir. Doktorlarımız her gün bu ülkedeki 237 bölgenin 227’sinde görev yapmaktadır. Öte yandan 400’ün üzerinde Haitili genç ülkemizde eğitim alarak doktor olarak mezun olmuştur. Bu doktorlar, dün yola çıkan yardım ekipleriyle beraber hayat kurtaracaklar. Böylelikle özel bir çaba harcamadan yaklaşık 1000 doktor ve sağlık personeli seferber edilebilmiştir. Bu personelin çoğu şu anda Haiti’de ve hayat kurtarmak isteyen ve yaralılara yardım etmek isteyenlerle beraber çalışıyor.”



“Haiti’deki sağlıkçılarımızın başkanından alınan bilgilere göre durum çok kötü olmasına rağmen hayat kurtarmaya başlanmış.”

Saatler geçtikçe gece gündüz demeden Kübalı sağlıkçılar yeni derme çatma çadırlarında, açık alanlarda ve parklarda sağlık hizmeti vermeye başladılar. Halk artçı depremlerden çekindiği için çoğu evsiz ve sokakta.

Durum ilk başta tahmin edilenden daha ciddi. Port-au-Prince sokaklarında onbinlerce yaralı yardım için bağırıyor, sayısız insan cansız bir şekilde caddelerde ve betonarme, kerpiçten evlerin yıkıntılarının altında. Halkın çoğunun yaşadığı derme çatma yapıların yanısıra betonarme binalar da çökmüş. Ayrıca Küba’daki Latin Amerika Tıp Fakültesinden mezun olan doktorların bulunması da hiç kolay olmadı, çoğu trajediden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmişti.

Birleşmiş Milletler binası da yıkılan binalar arasında olduğu için bazı BM görevlileri yatakhanelerinde sıkışmış ve onlarca görevli hayatını kaybetmiş. Haiti’de görev yapan MINUSTAH şefleri de ölenler arasında. Kurumda çalışan yüzlerce kişiden ise haber alınamıyor.

Haiti Başkanlık Sarayı yerle bir oldu. Hastaneler dahil olmak üzere çok sayıda kamu binası kullanılmaz halde.

Felaket önde gelen uluslararası televizyon kanallarında birinci haber olarak yer aldığı için ekranları başındaki tüm dünyayı şok etti. Neredeyse her hükümet bölgeye yardım gönderdiğini açıkladı; yardım ekipleri, gıda, ilaç, malzeme ve diğer ihtiyaçlar bölgeye sevk edilmeye başlandı.

Küba tarafından uluslararası kamuoyuna yapılan çağrı gereğince İspanya, Meksika ve Venezuela başta olmak üzere çok sayıda ülkeden sağlık ekipleri Haiti’de Kübalı doktorlarla beraber imkansızlıklar içerisinde çalışmaktadır. PAHO gibi örgütlerin yanısıra, kardeş Venezuela gibi ülkeler büyük miktarlarda ilaç yardımı yapmıştır. Kübalı uzman doktorlarının yaptıkları yardım kesinlikle şovenizmden uzak ve afişe edilmeksizin gerçekleştirilmiş ve kamuoyuna reklamı yapılmamıştır.

Küba hatırlanacağı gibi, daha önceden Katrina Kasırgasının vurduğu ve binlerce ABD vatandaşının hayatının tehlikede olduğu New Orleans şehri için ABD hükümetine yardım teklifinde bulunmuş ve tam donanımlı binlerce doktor göndermeyi vaat etmişti. Çok büyük kaynakları olan ABD’ye karşı uzattığımız bu dostluk eli herkesin malumudur. O sırada çok sayıda yaşamı kurtarmak için ihtiyaç duyulan şey, çok sayıda deneyimli ve ekipmana sahip sağlıkçıydı. New Orleans’ın coğrafi konumu da gözönüne alındığında göndermek için hazır olduğumuz “Henry Reeve” Sağlıkçı Tugayının teçhizatlı bir şekilde bölgeye ulaşması çok kısa süre içinde gerçekleşebilirdi. Ancak o sırada ABD Başkanı olan kişinin bu talebi reddederek, kurtarılabilecek çok sayıda insanın ölmesine göz yumabileceğini hiç düşünmemiştik. O hükümet tarafından yapılan hata aslında ABD halkının Küba halkı tarafından düşman olarak görülmediğinin algılanamamasıydı. Küba halkı, katlanmak zorunda kaldığı sıkıntı ve saldırılardan dolayı ABD halkını sorumlu görmemektedir.

O hükümet, bizi yarım yüzyıldır pes ettirmek için uyguladığı saldırılara karşın yardım dilenmeyeceğimizi veya pişman olduğumuzu söylemeyeceğimizi algılayacak kabiliyette değildi. Ülkemiz, Haiti söz konusu olduğunda da ABD yetkililerinin yardım sevkiyatını kolaylaştırmak için hava sahamızın kullanılmasına dair temaslarına derhal olumlu yanıt vermiş ve depremden etkilenen ABD ve Haiti vatandaşlarına yardımın bir an önce ulaştırılması için elinden geleni yapmıştır.

Halkımızın ahlaki davranışını anlatan prensipler buradan görülecektir. Halkımızın eşitlikçi yanı ve dik duruşu dış politikamızın temel yapı taşlarından olagelmiştir. Bu konuda uluslararası arenada bizi düşman olarak görenler bunu daha iyi değerlendireceklerdir.

Küba, bölgemizdeki en yoksul ülke olan Haiti’de meydana gelen trajedinin aslında dünyamızdaki en güçlü ve en zengin ülkeler için bir sınav niteliğinde olduğu fikrinde ısrar etmektedir.

Haiti, dünyamıza zorla kabul ettirilen sömürgeci, kapitalist ve emperyalist sistemin bir ürünüdür. Haiti’nin esareti ve sonucunda ortaya çıkan yoksulluğu, ülke dışından zorla kabul ettirilmiştir. Hatılamalıyız ki bu dehşet deprem, 192 Birleşmiş Milletler üyesi ülkenin en temel haklarının gasp edildiği Kopenhag Zirvesinin hemen ardından meydana geldi. Trajediden sonra Haiti’de öksüz ve yetim kalmış kız ve erkek çocuklarını yasa dışı yollarla evlat edinme furyası başladı. Çok sayıda çocuğun yurdundan kopartılmasına karşı UNICEF sert yaptırım kararları almak zorunda kaldı. Yüzbinin üzerinde insan hayatını kaybetti. Binlerce Haitili kollarını bacaklarını kaybetti veya kendi başlarına ihtiyaçlarını karşılayamayacak veya çalışamayacak şekilde sakatlandılar.

Haiti’nin yüzde sekseninin yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Haiti’nin ihtiyacı olan şey, kendi üretim kapasitesine göre ihtiyaçlarını karşılayabilecek oranda gelişkin bir ekonomi. Savaştan sonra Avrupa ve Japonya’nın yeniden inşa süreci, bu ülkelerin üretim kabiliyetleri ve toplumun teknik seviyesi gözününe alındığında Haiti’de yapılması gerekenden daha kolay gözüküyor. Haiti’de yapılması gereken aslında Afrika’nın çoğunda veya Üçüncü Dünyanın herhangi bir yerinde yapılması gerekenle aynı; sürdürülebilir bir gelişme yaratılması. Sadece kırk yıllık bir süre zarfında insanoğlunun sayısı dokuz milyara ulaşacak. İnsanoğlu daha şimdiden bilim adamlarının kaçınılmaz olarak değerlendirdiği iklim değişikliği tehlikesiyle karşı karşıya.

Haiti’deki trajedinin tam ortasında kimsenin neden ve nasıl olduğunu bilmediği bir olay daha gerçekleşti. ABD Deniz Kuvvetlerine ait 82. Hava İndirme Alayına bağlı askerler Haiti’ye çıkartma yaptı. Bundan daha kötüsü, ne Birleşmiş Milletler ne de ABD hükümeti bu konuyla ilgili olarak dünya kamuoyuna bir açıklama yapmamış olmasıdır.

Çok sayıda hükümet Haiti’ye gönderdikleri personel ve tıbbi yardımları taşıyan uçaklara iniş izni verilmediğini belirterek durumu protesto ediyor.

Bazı ülkeler ise bölgeye daha fazla asker ve mühimmat göndereceklerini açıklıyor. Bence, bu tip olaylar zaten karmaşık olan uluslararası işbirliğini daha da karmaşıklaştıracak ve içinden çıkılmaz bir hal almasına yol açacaktır. Konunun ciddiyetle masaya yatırılması gerekmekte. Birleşmiş Milletler bu konularda kendisine verilen yetkileri kullanarak liderliği ele almalıdır.

Ülkemiz Haiti’de sadece ve sadece insani yardım faaliyetlerini yerine getirmektedir. İmkânları ölçüsünde personel ve malzeme yardımı yapacaktır. Doktorları ve uluslararası yardımlaşma gönüllüleriyle onur duyan Küba halkının yüce iradesi Haiti’nin yardımına koşmaktadır.

Ülkemize teklif edilen samimi en küçük yardım teklifi bile kesinlikle reddedilmeyecektir, ancak bu yardımın kabul edilmesi ülkemizin ihtiyaç duyduğu yardımın önemine bağlı olacaktır.

Şunu da belirtmeliyim ki bu zamana kadar Küba’nın Haiti halkına yardım etmek için gönderdiği sağlık personeli ve ekipmanı taşıyan uçaklarımız hiçbir güçlük yaşamaksızın gidecekleri yerlere varmıştır.

Biz doktor göndeririz, asker değil!

Fidel Castro Ruz | Prensa Latina

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

deniz kızı { 25 Şubat 2010 05:33:42 }
Küba'ya yakışandır!
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git