|
|
TEKEL'de uzlaşma yokKategori: Türkiye | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 02 Şubat 2010 04:10:55 TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TEKEL işçilerinin sorununa ilişkin, "'4857 sayılı yasaya tabi olarak arkadaşlarının başka kurumlara geçirilmesini talep ettiklerini, Hükümetin, 4/C statüsünde çalıştırılması anlamında yaklaşım gösterdiğini"' belirterek, bu nedenle uzlaşma temin edemediklerini söyledi.
Kumlu, Başbakanlık Yeni Bina'dan ayrılırken yaptığı açıklamada, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer bir araya geldiklerini söyledi. Bakanların, ''4/C'nin iyileştirilmesi yönünde bir öneriyle'' kendilerine geldiklerini bildiren Kumlu, ''Biz başından beri bu arkadaşlarımızın bu iş yerinin kapatılmasından dolayı daha önceki uygulamaların benzerinin bunlara da yapılması gerektiğini, özlük hakları ile birlikte başka kamu kurum ve kuruluşlarına geçirilmesi anlamında her görüşmemizde bunu dile getirdik. Ancak şu anda gelinen son noktada, özellikle 4/C'de kıdem tazminatı yok. Kıdem tazminatını ödeyelim. İzinleri yok, izinlerini 22 güne çıkaralım. Ancak bizim taleplerimizle bunun örtüşmediğinden dolayı bunu kabul etmemizin mümkün olmadığını ifade ettik ve ayrıldık.'' Kumlu, ''Gazetecilerin bundan sonra ne olacağına'' ilişkin sorusu üzerine, ''Taleplerimiz karşılanmadığına göre uzlaşma yok demektir'' dedi. Maaş ve çalışma süresi anlamında yeni bir öneri olmadığını dile getiren Kumlu, şunları kaydetti: ''Farklılık şu: Biz 4857 sayılı yasaya tabi olarak arkadaşlarımızın başka kurumlara geçirilmesini talep ediyoruz. Hükümet, 4/C statüsünde çalıştırılması anlamında yaklaşım gösteriyor. Bu nedenle bir uzlaşma temin edemedik.'' Kumlu, 6 konfederasyon ile birlikte 3 Şubatta uygulanmak üzere aldıkları bir eylem kararı olduğunu, ayrıca Tekgıda-İş Sendikası'nın da açlık grevi yönünde bir kararı bulunduğunu anımsatarak, bunları değerlendirecekleri bildirdi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Kumlu, gazetecilerin soruları üzerine, 4/C'nin devlet memurları ile ilgili bir statü olduğunu, kendilerinin ise TEKEL işçilerinin işçi statüsünde değerlendirilmesini talep ettiklerini belirtti. BİZ BU KURUMA ÖMRÜMÜZÜ VERDİK Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, TEKEL işçileri konusunda, hükümet yetkilileri ile yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamamasını değerlendirirken, ''Umuyorum ki gece uzundur Başbakan şefkat elini uzatır ve yarın güle oynaya memleketlerimize, işimize gideriz. Aksi takdirde yarın saat 13.00 itibariyle açlık grevine başlayacağız'' dedi. Türkel, TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde işçilere yaptığı konuşmada, TEKEL işçilerinin 49 gündür sabırla, inatla, kararlılıkla ve yiğitçe mücadele verdiğini, meselenin masada çözülmesinden yana olduğunu söyledi. TEKEL işçilerinin sorunlarının çözülmesi konusunda geçen süreç hakkında bilgi veren Türkel, görüşmeler sonucunda Hükümetin 11 aylık sürede değişiklik yapmayarak, 'siz 4-C'yi kabul ederseniz yıllık ücretli izin hakkını koyabiliriz, kıdem tazminatını koyabiliriz' dediğini öne sürdü. TEKEL işçilerinin hiç kimseden hiçbir hak talep etmediğini, var olan haklarını korumaya çalıştığını ifade eden Türkel, ''Biz bu kuruma ömrümüzü verdik. Bu kurum özelleştirilerek satıldı. Şimdi bizi kapının önüne koyuyorlar'' diye konuştu. Tekgıda-İş Genel Başkanı Türkel, devletin kendilerine hoşgörüyle yaklaşmasını beklediklerini ifade ederek, ''Umuyorum ki gece uzundur Başbakan şevkat elini uzatır ve yarın güle oynaya memleketlerimize, işimize gideriz. Aksi takdirde yarın saat 13.00 itibariyle açlık grevine başlayacağız'' dedi. 3 şubat sabahı Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu tüm iş yerlerinde 1 gün boyunca üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını bildiren Türkel, açlık grevine başladıklarında Türkiye'nin dört bir yanındaki işçi ailelerinin de başlarında bantla eyleme destek olacaklarını söyledi. Türkel konuşurken, işçiler sık sık Hükümet aleyhine slogan attı. GENEL GREV Olumsuz bir sonuçta 3 Şubat günü tüm memur ve işçi sendika konfederasyonlarının katılımıyla dayanışma eylemi yapılacak. Başbakan Erdoğan, Türk-İş'le yaptığı görüşme sonrası TRT'de yaptığı açıklamada, "4-C kalkmayacak ama değişiklik olabilir" demişti. Erdoğan, görüşmeye katılan Maliye Bakanı Şimşek'i azarladığı iddialarını da yalanlamıştı. AVRUPA'DAN ZİYARETÇİLERİ VARDI Avrupa ve Almanya Parlamentosu milletvekilleri eylemdeki Tekel işçilerini ziyaret ederek, destek verdi. Avrupa Parlamentosu Milletvekili Jurgen Klute ve Almanya Federal Parlamentosu Milletvekili Sevim Dağdelen, öğle saatlerinde Türk-İş Genel Merkezi'ne gelerek Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ile bir süre görüştü. Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan milletvekillerinden Klute, kış koşullarına rağmen 49 gündür Tekel işçilerinin sürdürdüğü direnişin çok önemli ve öğretici olduğunu söyledi. ''Tekel işçilerinin sürdürdüğü kavganın sesinin Türkiye'nin sınırlarını aştığını'' ifade eden Klute, Türk ve Kürt kökenli vatandaşların Avrupa'da büyükelçilik ve Türk kurumlarının binaları önlerinde dayanışma gösterileri yaptıklarını aktardı. İşçilerin temsilcileriyle Hükümet arasındaki görüşmelerin devam ettiğini duyduklarını ifade eden Klute, isteklerinin bu görüşmelerin işçilerin istediği gibi sonuçlanması olduğunu kaydetti. Klute, Tekel işçileriyle dayanışma içerisinde olduklarını belirtti. Almanya Federal Parlamentosu Milletvekili Sevim Dağdelen de 2005'den bu yana Almanya Federal Parlamentosu'nda Sol Parti milletvekili olduğunu ve uluslararası ilişkiler sözcülüğü yaptığını söyledi. Türkiye'de olmalarının nedeninin Tekel işçilerine ''akıl vermek ve mücadelelerini nasıl sürdürebileceklerini öğretmek olmadığını'' ifade eden Dağdelen, ''Sizlerden öğrenmek ve sizin mücadelenizi Almanya ve Avrupa'ya taşımak için buradayız'' dedi. Tekel işçilerinin eyleminin Almanya, Avrupa ve bütün dünyadaki işçi sınıfına örnek olduğunu söyleyen Dağdelen, Tekel işçilerine Sol Parti Federal Meclis Grubunun dayanışma içeren açıklamasını okudu. SOL PARTİ FEDERAL MECLİS GRUBU'NUN DAYANIŞMA AÇIKLAMASI Dağdelen'in okuduğu, Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ve Tekel işçilerine hitaben yazılan açıklamada, işçilerin yaklaşık 8 haftadır Ankara'da, Tekel'in özelleştirmesinin sonuçlarına karşı ve insan onuruna yaraşır bir gelecek uğruna sürdürdükleri mücadeleyle dayanışma içerisinde olunduğuna işaret edildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: ''Bu cesur ve kararlı mücadelenizin saygı ve desteği hak ettiğine inanıyoruz. Mücadeleniz ülkeniz sınırlarını aşarak özelleştirmeye ve kamu varlıklarının peşkeş çekilmesine karşı direnen herkes için örnek teşkil etmektedir. Biz Sol Parti olarak Eylül 2009 Almanya genel seçimlerine katıldığımız programda sosyal hakların gasbını, çalışma yaşamının kuralsızlaştırılmasını ve kamu işletmelerinin özelleştirilmesini öngören politikalara karşı tutum aldık. Bu politikalar bir avuç sermayenin karlarını artırmasına yaramakta ve çalışanların sırtından sürdürülmektedir. Bugün Tekel işçilerinin karşı karşıya kaldıkları durum, sermayenin çıkarlarını gözeten böyle bir politikanın neo-liberal küreselleşme çağında ülke sınırlarını aştığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu yüzden inanıyoruz ki bu politikanın mağdurları da dayanışmalarını ülke sınırlarını aşarak uluslararası boyuta taşımalıdır. Bu mücadelenizde yanınızda olduğumuzu ve dayanışmamızı sonuna kadar sürdüreceğimizi bilmenizi isteriz. Çünkü sizin başarınız özelleştirmeye karşı bizim de sürdürdüğümüz mücadelemize güç verecektir.'' Dağdelen, Almanya Büyükelçiliği aracılığıyla yaptıkları görüşme taleplerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından reddedildiğini söyledi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile yaptıkları görüşme sırasında ise kendilerine ''Bizim işimiz burada bitmiştir, biz sadece siyasetin almış olduğu kararları uyguluyoruz. Özelleştirme projesi bitmiştir. Tekel işçilerinin önümüzdeki 1 ay içinde müracaat etmek için zamanları vardır'' denildiğini aktaran Dağdelen, görüşmeler neticesinde edindikleri izlenime göre ''Hükümet tarafından işçilere verilecek cevabın 4/c kapsamında olacağını'' savundu. 4/c Almanya ve Avrupa hukukuna aykırıdır'' diyen Dağdelen, Tekel işçilerini desteklemek için Almanya ve Avrupa parlamentolarında da rapor ve soru önergeleri hazırlayacaklarını, Avrupa hukuku dışında kalan yasaların kaldırılması için katkılarını oradan sürdürecekleri sözünü verdi. Bu arada, Tekel işçilerinin eylem sırasında yanlarında bulunan çocuklarından 30'unun ''gönüllü anneler'' tarafından sinemaya götürüldüğünü öğrenildi. Ayrıca işçilere Yol-İş Sendikası tarafından öğle yemeği olarak kumanya dağıtıldı. Bazı vatandaşlar ve öğrenciler de ihtiyacı olabilecek işçiler için giysi getirdi.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|